
Bilgi'nin Elinden Tut – Bilgin'in Elinden Tut
Mehmet Zeki Dinçarslan
Malatyalı bilim insanı Murat Toptaş'ın 2019 yılında tanıtmış olduğu yangın bombasının videolarını izledim. Bir tane bombanın bir dönümlük alandaki yangını söndürebileceğini anlatan Toptaş, bombanın savaş uçaklarından helikopterlere kadar her türlü hava taşıtıyla kullanılabileceğini de aktarıyor. Sene 2025 ve biz yangınlarla orman varlığımızı kaybetmeye devam ediyoruz. Yangın karşısında aciz, bilimsel gelişmeler karşısında ilgisiziz.
Türkiye'nin, dünya ülkeleri arasındaki geri kalmışlığının altında yatan ana sebep bilginin elinden tutmayışıdır. Bugün, dünyadaki en büyük gücün bilgi olduğunu her gelişmede bihakkın müşahede ediyoruz. Bilgiyi ele geçiren gücü de ele geçiriyor. Bilgiyi ele geçiren en kuvvetli bombaları da yapabiliyor insanlığa en faydalı icatları da. Bilgiden uzak toplumlarsa gelişmelerin arkasından bakıyor ancak. Bizim gibi.
Bilginin elinden tutulmadığı bir toplumun dış dünyadan gelecek tacizlerin de tabiat felaketlerinin de karşılarında aciz olacağı gün gibi ortadadır. Bugün, bilgiyi bir şekilde ele geçirmiş olan Yahudi topluluğu bunu şer yolunda çok verimli bir şekilde kullanıyor. Gazze'de uyguluyor oldukları soykırımın altında vaktiyle bilgiyi ele geçirmeleri ve bunu güce dönüştürmeleri yatıyor. Dünya kamuoyunun bu soykırımın karşısında üç maymunu oynamaları bilgiden devşirilen gücün politikacıların satın alınarak ya da korkutularak susturulmasının sonucudur. İsrail karşısında yayınlanan bir bildiriye üç-beş ülke dışında imza atan olmuyor. Maalesef Türkiye de bulunmuyor bu üç beş ülke arasında. Gücün yoksa susmak zorundasın.
Bilginin elinden tutmak, Murat Toptaş gibi bilim insanlarının ortaya attıkları fikirlerin desteklenmesi ile olur. Amerika'da, yeni fikirlerin desteklenmesi bir geleneğe dönüşmüş durumda. Bir fikri olan bunu kolay bir şekilde patentliyor. Destek almak için finans piyasalarını çıkışı çok kolay. Aldığı destekle birlikte üretime geçmesi de çok kolay. Bizdeyse fikir ortaya atanın, ürün geliştirenin pişman edilmesine yönelik eğilimler var. Patent almaktan destek almaya kadar çok çeşitli zorluklarla mücadeleye giren mucitler en sonunda ya pişman olup vazgeçiyor ya da Amerika gibi ülkelere gidip ürünlerini buralarda üretiyorlar. Çünkü bilginin elinden tutulan coğrafyalarda üretmek çok daha kolay.
Ufak bir internet taraması yaparak son yıllarda kimleri Amerika'ya kaçırdığımızı bulabiliriz. Ülkemize ve insanlığa büyük katkılar sunacak projeler Türkiye'deki üniversiteler ya da bilimsel araştırma kuruluşları tarafından desteklenmiyor, vizyonsuz idareciler ve kurullar tarafından hasıraltı ediliyorlar. Arkasından bu projelere Amerika yolu açılıyor ve Türk mucitleri değer görmedikleri ülkelerini terk ederek katkılarını Amerika'ya ve diğer bilgi dostu ülkelere veriyorlar. Kimse bu insanları kolay yolu seçtikleri için suçlayamaz. Siz bilginin elinden tutmuyorsanız bilginin elinden tutacak olan çok bulunur.
Üniversitelerimizin durumu içler acısı. Yayın sayısı çok fazla fakat nitelikli yayın yok denecek kadar az. Üniversiteler bilim yuvası değil de ekmek kapısı olarak görülüyor. Bir de yan gelip yatma yeri. Pırıl pırıl zekâlar bir ümit görmedikleri ülkelerini terk ederek kapağı yurtdışına atıyorlar. Sonra bizim yangınlarımız niye sönmüyor, bizim sesimiz niye çıkmıyor, Gazze'deki katliam için neden elimiz kolumuz bağlı diyoruz. Elimizde bilgi yok ki. Elimizde boş hamasetten başka bir şey yok.
Malatyalı bilim insanının projesinin detaylarını bilmiyorum. Yangınların çözümü için değerli bir fikir. Gerçekleştirilebilirse bu sorun için büyük bir çözüm olabilir. Fakat öncelikli olarak yapılması gereken bilginin elinden tutmaktır. Bilimsel araştırma yapan, ürünler geliştiren, icat edenlerin değer gördüğü bir ülke olmadığımız sürece daha çok hayıflanırız güçsüzlüğümüz, acizliğimiz yüzünden boyun eğdiğimiz şeylere. Japonlar bilgiden aldıkları güçle depremlerle mücadele eder biz binaların altında ölürüz, Yahudiler bilgiden aldıkları güçle katliamlar yapar biz acizliğimize ağlarız, Amerika bilgiden aldığı güçle dünyanın kabadayısı olur biz yutkunuruz. Son yıllarda büyük yangınlar görmüş olan Avustralya, Amerika gibi ülkeler yangından ders çıkardıkları için yangın bombaları gibi teknolojileri geliştirerek bu sorunla baş etmeye başlar bizler de kaçırdığımız fırsatlara bakar bakar ağlarız.