Lütfü Caner

Peygamber Efendimizin, Ağaç Kesmek ve Ağaç Dikmek İle İlgili Hadfis-i Şerifleri (1)

Lütfü Caner

Kuraklıktan dolayı, son yüz yılda dünyanın ekolojik dengesinin oldukça bozulduğu ve asrımızda, bu durumda etkilenen ülkelerden biri de maalesef ülkemiz Türkiye’dir. 

Ülkemizin Karadeniz bölgesini ayrı tutacak olursak; diğer bazı bölgelerimiz, mesela Malatya’mızın yüksek rakımlı bölgeleri maalesef yeşilden ve ormandan halen yoksundur. İşte bu durum, son 50 yıldır Malatya’mızı son derece olumsuz etkilemekte ve yaz aylarında bazı bölgelerde sulamada ve içme suyu konusunda oldukça büyük sıkıntılar çekilmektedir..

Malumunuz; yarın 11 Kasım ve Türkiye’de AĞAÇ dikme günüdür…

İsterseniz bu konuda Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed  (s.a.v.)’in bazı Hadis-i Şeriflerinden ağaç dikmekle ilgili bize yaptığı bazı tavsiyelerine göz atalım değerli okurlarım:
 
İKTİBAS

İslam’da ağaç dikmek ve ağaç kesmenin hükmü nedir? Ağaç dikmek ve ağaç kesmek ile ilgili hadisler...

Tohumların çatlayıp filizlerin çıkması ve ihtişamlı ağaçlar hâline gelmesi, kara topraktan sayılamayacak kadar çok renk ve türde bitki, meyve, sebze ve çiçeğin yetişmesi, üzerinde durup düşünülmesi gereken muhteşem bir hâdisedir. Bunlar üzerinde tefekkür eden bir akıl, sonunda her şeyi en güzel şekilde yaratan Allah Teâlâ’ya ulaşacak, O’nun azamet, kudret, merhamet, cemâl gibi güzel sıfatlarını temâşâya dalacaktır.

İşte Müslümanlar, Cenâb-ı Hakk’ın eşsiz sanatının tecellîsi olan bütün canlılara ve bitkilere, ilâhî bir emânet gözüyle bakarlar. Onları lüzumsuz yere koparmaz, isrâf etmezler.

İslâm, hac için ihrâma girmiş olan veya Mekke’nin harem bölgesinde bulunan mü’minlere, ağaç kesmek, ot koparmak, avlanmak, hattâ avcıya avı göstermek gibi bâzı fiilleri yasaklamış ve bu yasakları çiğneyenler hakkında muhtelif cezâlar tâyin etmiştir. Böylece mü’minlerin, zamanla küçük günahları dahî işlememe, hiçbir bitki ve canlıya zarar vermeme gibi tam mânâsıyla “zararsızlık” ifâde eden bir hâl ve kıvâma gelmelerini murâd etmiştir.

AĞAÇLA İLGİLİ HADİSLER

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Mekke-i Mükerreme’nin yanında Medîne-i Münevvere ve Tâif bölgelerini de harem ilan ederek oralarda ağaç kesmeyi, bitki örtüsünü tahrip etmeyi, avlanmayı yasaklamış[1] ve şöyle buyurmuştur:

“Allah Rasûlü’nün korusu içinde bulunan ağaçlara sopa ile vurulmaz ve onlar kesilmez. Fakat zarûret hâlinde hayvanların yemesi için hafif ve yumuşak bir şekilde rıfk ile sallanarak yaprakları silkelenebilir.” (Ebû Dâvûd, Hac, 95-96/2039)

Yine Hârise Oğulları kabilesinin otlak yeri için:

“Kim buradan bir ağaç keserse mutlaka onun yerine bir ağaç diksin!” buyurmuştur.[2]
Ebû Du’şum el-Cühenî’nin dedesi şöyle anlatır:

“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- hayvanlarına yedirmek için elindeki sopayla bir ağacın dallarına vurarak yapraklarını dökmeye çalışan bir bedevîyi görmüşlerdi. Yanındakilere:

«–O bedevîyi bana getirin, ancak yumuşak davranın, onu korkutmayın!» buyurdular. Bedevî yanına geldiğinde:

«–Ey bedevî! Yumuşak bir şekilde ve tatlılıkla sallayarak yaprakları dök, vurup kırarak değil!» buyurdular.

Bedevînin başı üzerindeki yaprakları hâlâ görür gibiyim.” (İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, VI, 351)

AĞAÇ DİKMEK İLE İLGİLİ HADİS

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir taraftan mevcut bitkileri muhâfaza ederken, diğer taraftan da çevreyi yeşillendirmeye teşvik ediyorlardı. Bir defasında şöyle buyurmuşlardı:

“Kıyâmet kopuyor olsa ve birinizin elinde bir fide bulunsa, kıyâmet kopmadan onu dikebilirse bunu hemen yapsın!” (Ahmed, III, 191, 183)

Peygamber Efendimiz’in şu hadîs-i şerîfleri de ağaç dikenler için ne güzel bir müjdedir:

“Bir Müslüman herhangi bir ağaç veya bitki dikerse, ondan yenilen şey kendisi için sadakadır, ondan çalınan şey kendisi için sadakadır, yabânî hayvanların yediği şeyler sadakadır, kuşların yedikleri sadakadır, bir kişinin ondan alıp eksilttiği şey de kendisi için sadakadır.” (Müslim, Müsâkât, 7)

DEVAM EDECEK

Yazarın Diğer Yazıları