Lütfü Caner

2020 Yılına Kadar Türkiye'de Her Şey Normal Seyrinde Giderken (2)

Lütfü Caner

-Sebze meyve hallerinde, Kabzımallar fiyatlarla ilgili çeşitli entrikalar çevirmeye başladılar. Sebze ve meyveler yollarda, dağlara, derelere ve çöplükler dökülmeye başlandı.

-Zincir Marketler denetimsizlikten her gün fiyat yükselterek vatandaşı adeta canından bezdirdiler.

- Örneğin vatandaş Emlakçıya, şu benim dairemi iki bin beş yüz liraya kiraya ver derken; bazı Emlakçılar, hayır Beyefendi, ben senin evini on bin liraya kiraya veririm, sen işi bana bırak deyince; tabi ev sahiplerinin hoşuna gitti, sen bilirsin deyip, emekli olan kiracısının 7. 500 lira maaş aldığını hiç düşünmediler.

Benim bu kiracım nasıl geçinecek. Elektrik, su, doğalgaz, telefon ve internet faturalarını nasıl ödeyecek ve nasıl geçincek diye hiç düşünmediler ve bazı ev sahipleri kiracısının karşısına çıkıp, evimin kirası on bin lira oldu, ya kabul edersin veya evimi boşaltırsın demeye başladılar.

Yani kısacası 2002’den önce; Türkiye’de ki eski iktidarlara her istediğini çok kolay bir şekilde kabul ettirip, yıllardır Türkiye’yi sömüren Amerika; Recep Tayyip Erdoğan'a diz çöktüremeyeceğini çok açık bir şekilde anladı ve 2006’dan itibaren Amerikan tarafından Ak Partiye karşı içeriden ve dışarıdan çeşitli şekillerde saldırlar ve iftiralar başlatıldı.

Hatırlayacaksınız; bazı Rütbeliler tarafından başlatılan Cumhurbaşkanlığı seçimi dayatmaları; Ak Partiyi kapatmak için Anayasa mahkemesinin devreye sokulmaya kalkılması ve daha buna benzer birçok dayatma ile Ak Parti karşı karşıya bırakıldı maalesef...

2011 yılına kadar ABD’nin Ak Partiyi çökertmek için başlattığı bütün bu çabaları netice vermeyince; ABD, son elli yıldır içimizde besleyip büyüttüğü uzun vadeli bir proje olarak, eski CIA Şefi Graham Fuller ve eski CHP milletvekili Kasım Gülek in, 1961’de beraber keşfettikleri ve besleyip büyütüp, devletin birçok kademelerine sızdırdıkları terörist başı Fetullah Güleni devreye soktular ve 15 Temmuz’da Allah göstermesin darbe gerçekleşseydi; Recep Tayyip Erdoğan öldürülecek ve Türkiye Amerika’nın istediği gibi üçe bölünecekti Allah korusun...

Çünkü Amerika’ya göre; 2006’dan itibaren; yavaş yavaş Türkiye’nin Milli Savunma Sanayi hamlesini başlatan ve Türkiye’yi savunmada dışa bağımlılıktan kurtarmaya yönelik çalışmalar başlatan Erdoğan gibi bir milli lideri bu stratejik geçiş noktasında, Amerika asla ve asla istemez ve yaşatmak istemiyordu...

İşte bu minval üzere, Amerikan destekli 15 Temmuz Fetöcü darbe girişimi bunun en açık örneğiydi. Nasıl ki, Rahmetli Adnan Menderes Türkiye yararına bazı bağımsız faydalı çalışmalara girişmek istedi, ABD İsmet İnönü’yü ve bazı askerleri devreye sokarak, Adnan Menderesi, sudan bahanelerle bir şekilde idam sehpasından sallandırdı ve Türkiye’deki diğer siyasi parti liderlerine ibret olsun diye bir mesaj verdi Amerika Türkiye siyasetine 1960 darbesi ile…

Evet, yazımızın başında söylediğimiz gibi, 2020 yılından itibaren beş yıldır durmaksızın çeşitli sektörlerde başlatılmış olan bu yüksek fiyat ve fahiş zam furyası tesadüfen kendiliğinden başlamış bir durum değil..

Amerikan Başkanı Joe Biden’ın talimatı ile Türkiye’de bazı Muhalefet partileri ve çeşitli ekonomik sektörlerin ve bazı egemen Amerikancı iş çevrelerinin arkasında olduğu güdümlü bir zam furyasıdır bu beş yıldır süregelen durum…

Evet, ısrarla diyoruz ki; bu tezgahın arkasında Türkiye'de (BAZI SİYASİ MUHALEFET PARTİLERİ,)  bazı Zincir marketler ve muhalefetin gölgesinde sinsice tavır sergileyen bazı perakende sektör ve bazı ekonomik kuruluşların kendi çıkar ve menfaatleri için, Erdoğan'ın başında olduğu Ak Partiyi bir şekilde devirmek ve iktidarı ele geçirip eski Türkiye'yi geri getirmek için sergiledikleri adaletsiz ve haksız çok çirkin bir amaç için bu yüksek fahiş fiyat uygulaması ve zamlar sürdürülmektedir maalesef…

Düşünebiliyor musunuz, vatandaş berberden 25/30 liraya tıraş olurken; berberler birden bire 250 lira isterim demeye başladı.. Belediye otobüsleri ve minibüsler akaryakıta hiç bir zam gelmezken, çeşitli bahanelerle neredeyse her ay düzenli zam yapmaya başladılar.

İki liraya simit satan simitçi, önce simidi beş lira yaptı. Daha sonra baktı ki hiç bir denetim mekanizması yok, her ay kafasına göre zam yapmaya başladı simitçiler.

Gidip Anadolu’dan sebze ve meyveyi üç, beş liradan alıp gelen zincir marketçiler, beş liradan aldığı malın üzerine 75 /80 lira fiyat koyup satmaya başladılar.

Yani kısacası Amerika eski Başkanı Joe Biden, Amerika’nın isteklerine boyun eğmeyen R. Tayyip Erdoğan'a diz çöktürmek ve Ak Partiyi devirmek için, Türkiye’de bazı siyasi muhalefet partileri ve bazı ekonomik kurum ve kuruluşlarla beraber başlattıkları bu fahiş fiyat ve yüksek zam furyası maalesef halen durmaksızın yüksek bir şekilde devam ediyor…

Evet, bu hadisenin en sevindirici bir tarafı; milletimizin önemli bir kesimi; son beş yıldır durmaksızın süre gelen bu zam furyasının arkasında; sözünü Erdoğan’a geçiremeyen Amerika ve yine 15 Temmuzda Fetöcü darbe girişimi ile Erdoğan’ı yok etmeyi başaramayan Amerika’nın olduğunu milletimizin önemli bir kesimi çok iyi biliyor…

Tabi ki, Katil Amerika’nın oyunları hiç bir zaman bitmez. Şu anda sahneye sürdükleri son projeleri, Ekrem İmamoğlu ile hedeflerine ulaşamadılar ve başaramadılar. Bakalım önümüzdeki aylarda Amerika şapkadan nasıl bir tavşan çıkarır merakla bekleniyor..!  Saygılarımla…  

Yazarın Diğer Yazıları