Fitoterapi ve Aromaterapi Üzerine Düşünceler
Hayatın yoğun temposunda hepimiz zaman zaman yoruluyoruz. Stres, uykusuzluk, hastalıklar derken modern tıbbın imkânlarına başvuruyoruz. Fakat son yıllarda insanlar, ilaçların yanında doğanın sunduğu imkânlara da yönelmeye başladı. İşte bu noktada iki kavram sık sık karşımıza çıkıyor: fitoterapi ve aromaterapi.
Ben de uzun süre bu yöntemlere mesafeli duranlardan biriydim. Ancak denedikçe gördüm ki, doğanın sunduğu küçük dokunuşların hayat kalitesini artırmada yadsınamaz bir payı var.
Fitoterapi: Bitkilerin Tedavi Gücü
Fitoterapi, kısaca bitkilerle tedavi demek. Eskilerimizin nane–limon kaynatması ya da adaçayıyla boğaz gargara yapması aslında bunun bir yansıması. Günümüzde ise fitoterapi, bilimsel çalışmalarla destekleniyor.
Ekinezya bağışıklığı güçlendirmede,
Rezene sindirimi kolaylaştırmada,
Lavanta ise uyku problemlerinde sıkça tercih ediliyor.
Benim de deneyimim oldu. Geçtiğimiz yıl sık sık soğuk algınlığına yakalandığımda, ekinezya çayını düzenli kullandım. Belki sihirli bir değnek değildi ama toparlanma sürecimi hızlandırdığını hissettim.
Aromaterapi: Kokuların Ruhumuza Dokunuşu
Aromaterapi ise bitkilerden elde edilen uçucu yağlarla yapılan terapi yöntemi. Yağlar ya solunarak ya da masaj ve banyo yoluyla kullanılıyor.
Kendi adıma ilk kez lavanta yağı ile tanıştığımda şaşırmıştım. Uykusuzluk dönemimde odamın köşesine birkaç damla damlatmam yetti; kokusu ortamı değiştirdi, zihnimi sakinleştirdi. O geceden sonra lavantayı hayatımdan eksik etmemeye başladım.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ancak altını çizmekte fayda var: Bu yöntemler masum görünse de bilinçsizce uygulanmamalı. Bazı bitkiler ilaçlarla etkileşime girebilir. Uçucu yağlar da doğrudan kullanılmaz; mutlaka seyreltilmelidir. Kısacası, doğru doz ve doğru bilgi çok önemlidir.
Son Söz
Fitoterapi ve aromaterapi, modern tıbbın alternatifi değil; yanında yürüyen dost yöntemlerdir. Doğanın bize sunduğu şifayı reddetmek yerine, bilinçli bir şekilde faydalanmak bence en doğrusu.
Benim için bir fincan bitki çayı ya da birkaç damla lavanta yağı, hayatın hızını biraz olsun yavaşlatıyor. Kim bilir, belki asıl şifa gerçekten de doğayla yeniden bağ kurmakta gizlidir.
