Hamza Atlı

Aslında bizden de olur ya!

Hamza Atlı

Bir dostumda bayağı eski, dede yadigârı bir silah vardı.
Silahlarla ilgili teferruatlı bilgim yok.
Bir yeri bozulmuştu.
Tamir ettirmek için ordunun silah tamirhanesine kadar göndermişti bir vesile ile...
Yine de çözüm üretememişlerdi.
Bir öğrencim vardı, ismi Hamdi.
Dedesinden bahsetmişti.
Hocam dedem bir efsane...
Tamamen el emeği ile, demiri eğip bükerek, üstelik ilkel sayılabilecek aletlerle silah yapıyor.
Bahçesinde ufak bir de kulübe...
Merak etmiştim.
Bir gün yolum o tarafa düşünce ziyaret ettim kendisini.
Yaşı 100'e yakın.
Beli bükük, elleri nasırlı, tecrübesi gözlerinden okunan bir usta karşıladı beni...
Çok sevdim.
Aramızda mükemmel bir muhabbet hasıl oldu.
Orduda dahi "yapılamaz" denilen silahlar buna geliyor, bu ilkel yöntemlerle bir şekilde yapıyor.
Üstelik ne tahsil görmüş ne mektep...
Ne diploma var ne teçhizat...
Çıraklık dahi görmemiş.
Allah vergisi bir yetenek işte.
Bu yetenekle muhabbet aklıma gelmişti.
Silahı onca yere götürmüş tamiratını yaptıramamıştı arkadaş.
Aklıma Ramazan Dede gelince, ona götürelim dedim.
Tabi tanışıklığın üzerinden epeyce geçmişti.
Yıllar Ramazan Dede'den daha çok şey çalmış, yaşı 100'ü bulmuştu...
Sözü yormayayım...
Asırlık Çınar'a uzattım silahı.
Zoraki bir iki namluyu çekti.
Kuvveti çekilmişti bedeninden.
Yaşından dolayı yapamayacağına kanaat getirdim.
Derken "olur mu, yapılır mı" diye sordum.
"Ne var ki yapılmasın" diye söyleyince yüreğimize su serpti.
Birkaç gün müsade istedi.
Müsadeyi müteakip gittik.
Yapmıştı, lakin yaptığı parcayı o karmakarışık atölyede kaybetmişti.
Kalsın, yine yapacam, siz şu tarihte gelin dedi.
Yine bahsi geçen tarihte gittik dedeye...
Silahı yapmış, temize çıkarmıştı.
Makinanın tüm bakımları yapılmış testten de geçmişti.
Çok sevindi arkadaşım.
Yadigâr geri dönmüştü.
Borcumuzu sorduk.
Öyle cüzi bir rakam demişti ki, komik geldi bana.
Çok çok basit bir rakam diyorum.
Arkadaşım fazlasını verdi, zorla...
Kabul etmek istemese de verdik parayı.
Daha fazlası da hakkıydı...
Atölyede kendi imalatı olan silahlar vardı.
Hayatımda böyle estetik, el yapımı malzeme görmemiştim.
Dede bir yetenekti.
Abartısız, al Aselsan'ın başına koy, o kadar bir adamdı.
Ama tahsili yoktu!
Orduda, emniyette, mühendislerin, subayların çözüm üretemediğine çözüm üreten adam.
Üstelik malzemesiz...
Bu adamda malzeme olsa.
Teknolojik destek sağlansa idi...
Bu ve benzeri nice yetenekler saçma sapan kâğıt diplomaları olmadığı için ömrünü çürüttü.
Heba ettik.
Zayi oldular...
Süper güç olmak diploma ile olmaz.
Yetenekleri değerlendirmek gerekir!
 

Yorumlar 1
Bayram Taştan 13 Ekim 2023 20:00

Selamünaleyküm kıymetli hocam. Siz çok haklısınız. Buna "işi ehline vermek" denir ki maalesef o bizde yok. Kal sağlıcakla.

Yazarın Diğer Yazıları