Fatih Avcı

Orta hasarlılar ortada kaldı!

Fatih Avcı

 ‘Hak Sahipliği’ ile ilgili bir önceki köşe yazımdan dolayı çok sayıda okurdan geri dönüşler aldım. 

Özellikle ‘Orta Hasarlı’ raporu almış bina sahipleri kendilerinin mağduriyeti ile ilgili durumu ele alan ve bu konuyu da gündeme taşıyan bir yazı kaleme almamı istediler. 

Aslında bugünden itibaren ısınan yerel seçim ve adaylar konusuna giriş yapmak istiyordum. Ancak bir kez daha görüyorum ki vatandaşın önceliği seçim değil, geçim!

Malatya’da ağır aksak da olsa ağır hasarlı binaların gerek yıkım süreci gerekse de hak sahipliği başvuruları bir şekilde yürüyor. 

‘Yoluna girdi’ ibaresini özellikle kullanmıyorum çünkü hak sahipliği itiraz süreci ve uzun kuyruklar bu çağa yakışmıyor. Bir de kırsal ve şehir merkezindeki durumların bir birinden ayrı değerlendirilmesi gerektiğini önemle belirtiyorum. 

Bunlara rağmen en azından artık vatandaşlar nasıl bir yol izleyeceklerini biliyorlar. 

Fakat orta hasarlı binalarla ilgili süreç gerçekten can sıkıcı. Çünkü orta hasarlı binalar hakikaten ortada bırakıldı. Bakanlık ve AFAD öyle bir karar verdi ki 20 yıllık komşular bir birbirlerine düşman oldu. 

Mesele güçlendirme ya da onlara verilen kredi veya hibe konusu değil. Orta hasarlı binaların bağımsız bölümlerini oluşturan hak sahipleri kendi aralarında herkesin kalbinin mutmain olduğu bir karara varamadılar. 

Oysa devlet kendi vatandaşının bu sorunu kendi içinde çözemeyeceğini bilebilmeliydi. 

Malatya’da 21.911 bağımsız konuttan oluşan 2.532 orta hasarlı bina mevcut. 

Bunların kimisi mecburiyetten güçlendirme yapmak zorunda kaldı, kimisi yerinde dönüşüm, kimisi hak sahipliğini seçmeye zorlandı.

Birçoğu da içine sine sine yıkılsın ya da kalsın diyemedi. 

Vekiller konuştu, bakanlar konuştu… Orta hasarlılar 2002 öncesi dendi, hak sahiplerinin çoğunluğu dendi ama nihayetinde orta hasarlılar için orta bir yol bulunamadı.

Orta hasarlı dairesini güçlendirip içinde oturacak olan kişi sayısı çok az. Bu nasıl bir vicdandır ki kendi oturmaya cesaret edemediğiniz yerleri güçlendirme adı altında başkasına kiraya veriyorsunuz?

Yine orta hasardan hak sahipliği olanların yerinde dönüşümle mi yoksa bir başka yerden mi konut sahibi olacakları da henüz net değil. 

Yerinde diyen de var, ilgili ilçe sınırları içine yapılacak toplu konutta diyen de…

Uzun lafın kısası şu: 

Hatay’da devlet 320 bin bağımsız bölüm inşa edecek. Malatya’da bu rakam köy evleri de dahil 100 bin civarında. Bari oldu olacak neden orta hasarlılarla ilgili de yıkım kararı çıkmadı? 

En azından kimsenin aklında soru işareti kalmaz, bazı mülkiyet sahipleri de vicdanları yerine cüzdanlarını seçmezdi!

Yorumlar 9
Cumali 28 Ekim 2023 19:25

Orta hasarlıların Cumhurbaşkanı ve Çevre ve şehircilik bakanının dediği gibi eski yeni demeyip hepsinin yıkılması gerekmektedir. Hükümetin 9 ay geçmesine rağmen hala bununla ilgili bir karar yayınlamaması da yetersizliklerini gösteriyor maalesef. Mağdur olmaktan yorulduk. Bir deprem 2 şubatta yaşadık 9 aydır da o depremi bize yaşatıyorlar...

Bureli 28 Ekim 2023 09:34

Orta hasarlı binalara ev verilmeyecek diyorlar bu doğru mu, 2000 öncesi yapılan binalara performans analizi yapsanda sağlam çıkmaz eee o zaman bunlara ağır hasarlı yap ve yıksan olmaz mı Fatih bey bu konu ile bizi bilgilendirir misiniz

Nurettin GÜN 27 Ekim 2023 21:06

Evinin biri ağır biri orta hasarlı afat,ta eve yazıldım 2 arsam daha var aldığımda ev yoktu içinde ama tapuda ikisinde de ev görünüyor adana afat,ta bu iki arsada ev görünüyor devlet sana ev vermez dedi bu evleri dildir dedi bende kadostura gittim onlarda beni haritacıya gönderdiler haritacı benden 6000 lira aldı harçlarda sana ayıt dedi emekliyim bu sıkıntıda birde böyle masraf çıktı

Serdar 27 Ekim 2023 17:48

Bostanbasinda prestij gül sitesi performansa analizi sonucu beton kalitesi c11 çıktı bazı vijdansizlar yüzünden ağır hasarda orta hasara geçti beton bu şekilde iken bile güçlendir kararı alıyorlar ve kendilerin bizzat söylediği sende kiraya ver veya sat diyorlar ve belediyemiz sağolsun bu beton kalitesine onay vereceğini söylemişler tabi bu site yönetiminin bize aktardığı bilgi Allah hakkımızda hayırlısıni versi

H.Y 27 Ekim 2023 14:41

Bilim güçlendirme yapılır diyorsa analizler performans olumlu ise dahada sağlam olur diyorlarsa ona göre hareket edilir

Ali Rıza 27 Ekim 2023 09:28

Fatih bey, hiç güzel bir yazı olmamış. Bundan sonra olabilecek bir depremde en büyük risk AZ HASARLI denilerek sadece alçı ile tadilat yapılan binalardır. Performans analizine göre çıkacak projenin hakkıyla yapılması durumunda orta hasarlı binalar daha güvenli olacak.

Üzüm 27 Ekim 2023 08:09

Orta hasarlı binalarda tüm daire sahiplerinin tatmin olması diye bir durum mümkün değil.. her binada mutlaka itiraz eden olur. siz vatandaşa birakilmasin, devlet hepsini yıksın derkende devlet güçlendirme taraftarı olanların sesini sustursun diyorsunuz. her binanın orta hasar derecesi farklı. Her binanin yaşı,katı,zemini, malzemesi hasar boyutu farklı hepsine aynı muameleyi reva görmek hiç bilimsel ve etik değil. Performans analizi bunun için var. Bu duruma siyaset üstü yaklaşılmali.. sanki tüm ev sahiplerinin farklı semtlerde sağlam evi varmış gibi imamlara nedir? Heran her semtte deprem riski var ne oldu yani bu deprem sadece orta hasarlı güçlendirme olan binalarami risk oluyor.

Aklıselim 27 Ekim 2023 07:23

Orta hasarlilari devletin hepsinibyikin demesi canguvenligi..geniş açıdan bakabilseydiniz..yazmış olmak için yazılmış bir yazı.. bilim ışığında performans analizi denilen bir çalışma var ..vatandaşta ortak karar almayı öğrenecek.. ortadan agira geçme hakkında var..devlet ortahasarli tum binalari yıksa!! yıkılmasin guclendirilebilinir denilen tarafı mağdur etmiş olmuyormu? Sanki tüm ev sahiplerinin ikinci bir evi var.. eğer gerçekten performans analizini geçemeyen yıkılması gereken binalar varsa ona kimsenin itirazi olamaz.. tedbiren tum orta binalar yıkılsın canimiz daha önemli diye bir savunma yerine can güvenliğimiz çok önemli yapılan tüm çalışmalar dikkatli ve bilim ışığında olmalı denilmesi..

Adem 27 Ekim 2023 01:07

Yazının düşünülerek yazılmadığı ve makul bir anlayışa göre olaya bakılmayıp kaleme alındığı kesin.kalite ve değerlendirme düzeyi hiçbir şey ifade etmeyen bir yazı olmuş.nu tuhaf bir durum.garip bir hal.demek her şeyi bildiğini zannetme hastalığı gazetecilikte başlıyor.

Yazarın Diğer Yazıları