
Reislik Değil, Sorumluluk: Erkeğin Reis Olduğunu İddia Edenlere Kur'an'dan Bir Hatırlatma
Cengiz Dere / Manevi Danışman
“Kadın dediğin şöyle olur, böyle susar, şöyle hizmet eder” diye başlayan cümlelerin çoğu, kadını Allah’tan koparıp erkeğe kul etmeye çalışan eski bir aldatmacanın güncel versiyonudur. Bu cümleler, kadını Allah’ın halifesi değil, erkeğin hizmetçisi gibi görür. Oysa Kur’an’da kadının yaratılışına ve görevine dair tek bir yerde bile erkeğe hizmetle tanımlandığı bir ayet yoktur.
Peki, "erkek reistir" denilen ayet ne diyor?
Sıklıkla dayanak gösterilen ayet Nisâ Suresi 34. ayettir:
"Erkekler, kadınlar üzerinde kavvâm (koruyup gözeten, sorumluluk sahibi)dır. Çünkü Allah, kimini kimine üstün kılmıştır ve erkekler mallarından harcama yaparlar..." (Nisâ 4/34)
Dikkat edilirse burada geçen "kavvâm" kelimesi "reis", "efendi", "yönetici", "emir veren" anlamına gelmez. Kavvâm, yük üstlenen, geçimini sağlayan, koruyan, gözeten, sorumluluk alan demektir. Yani bu ayet, erkeğe bir üstünlük değil, bir yükümlülük ve sorumluluk veriyor.
Kur’an’daki düzen şudur:
* Erkeğe maddi yükümlülük: “Erkekler mallarından harcarlar”
* Erkeğe ahlaki görev: Kadını korumak, ezmemek, saygı göstermek
* Erkeğe ruhsal sorumluluk: Kadının kalbine zarar vermemek
"Kadın itaat etsin" diyenlere bir uyarı:
Kur’an’da kadın sadece Allah’a kulluk için yaratılmıştır:
“Ben cinleri ve insanları yalnızca bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât 51/56)
Erkek, kadının rabbi değildir. Kadının hayatını yönlendirme yetkisi sadece Allah’a aittir. Kadın, erkek ne derse onu yapmak zorunda olan bir varlık değildir.
Kur’an'da kadın ve erkek eşit sorumlulukla muhatap alınır:
“Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdırlar. İyiliği emreder, kötülükten men ederler...” (Tevbe 9/71)
Kadın, emri dinleyen değil, istişare edilen bir yoldaştır. Dolayısıyla erkek "reis" değil, kadınla birlikte sorumluluğu paylaşan bir yoldaş olmak zorundadır.
Kur’an’a Göre Gerçek Liderlik Nedir?
Kur’an’a göre liderlik, hükmetmek değil, hizmet etmektir. Hatırlayalım:
"Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır." (Tirmizi, Menakıb, 63)
Hz. Muhammed (s.a.v), kadınlara karşı hiçbir zaman reis edasıyla davranmamış, aksine onlara hizmet etmiş, danışmış ve onların fikirlerini önemsemiştir. Veda Hutbesi'nde şöyle buyurmuştur:
"Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu konuda Allah’tan korkmanızı size vasiyet ederim."
Bu ne demek?
* Kadın sana kul değil, Allah’a kuldur.
* Onun haklarını belirleme yetkisi senin değil, Allah’ındır.
* Kadının kalbini yönetme değil, koruma görevindesin.
Kadınlar Susturulmak İçin Değil, Konuşmak İçin Vardır
Birçok erkek, sözde dindarlık kisvesiyle kadınların fikirlerini bastırmakta, "reisim ben, sen sus" diyebilmektedir. Oysa Hz. Ömer, camide cumada huzurunda bir kadının kalkıp fikir beyan etmesine ve hatta Ömer’i düzeltmesine itiraz etmemiş, aksine o kadını dinlemiştir.
Bu olaydan sonra Ömer şöyle der:
“Kadın doğru söyledi, Ömer yanıldı.”
İşte gerçek reislik budur:
Yanıldığında susmak değil, kadını dinleyip hatanı kabul etmek.
Sonuç: Herkes Yerini Bilirse, Herkes Huzur Bulur
Kadın, erkeğin rahat etmesi için değil; Allah’ın rızasını kazanmak için yaratılmıştır.
Erkek, kadını yönetmek için değil; onunla birlikte yoldaş olmak için yaratılmıştır.
Allah’ın kurduğu düzende reislik değil, sorumluluk esastır. Reislik adı altında yapılan psikolojik baskı, baskıcılık ve susturma çabası Kur’an ahlakına değil, cehalet kültürüne aittir.
Ve unutulmamalı ki:
“Kim Allah’a kulluk eder ve O’nun hududuna riayet ederse, işte gerçek kurtuluş ondadır.” (Talâk 65/2)
* Kadın dediğin Allah’a kuldur. Erkeğe değil.
* Aile dediğin reislik değil, sorumluluğu paylaşma yeridir.