Cengiz Dere / Manevi Danışman

İyi İnsanların Aurası, Toplumun Ruh Sağlığıdır

Cengiz Dere / Manevi Danışman

İnsanoğlu yalnız bir varlık değildir. Her adımıyla, her sözüyle, hatta her düşüncesiyle çevresine görünmeyen bir etkileşim yayar. Bu etkileşim, bir wifi sinyali gibi görünmez ama güçlüdür. Bir insan girdiği ortamı nasıl değiştirebiliyorsa, toplum da bireyin iç dünyasını o derece şekillendirir. Bu görünmeyen alana, ilim ve irfan ehli “aura” der. Bu aura, kişinin halet-i ruhiyesinden doğar ve çevresine yayılır.

İşte bu yüzden, iyi insanların çoğaldığı toplumlar, yalnızca bireysel değil, kolektif olarak da iyileşir. Çünkü bir iyinin aurası, bir hayırlının titreşimi, çevresindeki onlarca, yüzlerce insanın iç dünyasına sirayet eder. Tıpkı bir gönül dostunun tebessümünün, koca bir meclisi aydınlatması gibi…

Hayrın Enerjisi Yayılır, Şifaya Dönüşür

İçinde hayır taşıyan, niyetini temiz tutan, başkasının acısına merhem olmak isteyen insanların enerji alanı daha güçlüdür. Bu insanlar, çevrelerine yalnızca sözleriyle değil, halleriyle de şifa taşırlar. Bir annenin merhameti, bir babanın tevekkülü, bir öğretmenin sabrı, bir dostun vefası… Bunların hepsi birer aura ışınıdır. İnsan bilmez belki ama, her gün binlerce insana dokunur bu görünmeyen nur.

Toplumda hayırlı insanların artması demek, toplumun ruh sağlığının yükselmesi demektir. Bu, psikolojik bir zincirleme iyilik halidir. Güler yüzlü bir esnaf, sabırlı bir öğretmen, selam veren bir komşu… Bunlar büyük devrimlerdir. Çünkü bir insanın iç huzuru, diğerine bulaşır. Huzur, huzur doğurur.

Kötülük de Bulaşıcıdır

Ne var ki her şey zıddıyla kaimdir. Cimrilik, kıskançlık, öfke, şikâyet ve gıybetle yoğrulmuş insanların yaydığı aura ise bulanıktır, kırılmış bir cam gibi parçalıdır. Bu insanlar sadece kendilerine değil, çevresindekilere de zarar verirler. Sürekli yakınan, herkesi eleştiren, hep şikâyet eden, başkasının mutluluğuna tahammül edemeyen ruhlar, çevrelerine fark etmeden karanlık bir enerji saçarlar. Bu, tıpkı bir odadaki kötü kokunun bütün odayı sarması gibidir.

Huzursuz bir toplum, bireyin huzurunu çalar. Bir sokakta insanlar birbirine güvenmiyorsa, orada çocuklar korku içinde büyür. Bir evde insanlar birbirini yargılıyorsa, o evin duvarları bile kararır. Çünkü negatif aura da bulaşıcıdır.

Toplumu Islah Etmenin Yolu: İyi İnsan Sayısını Artırmak

Bir milletin ıslahı, sadece kanunlarla, sistemlerle değil; iyi insanların çoğalmasıyla mümkündür. Herkes kendini düzeltirse, toplum da düzelir. Herkes kalbini temizlerse, şehirler arınır. Herkes iç huzurunu ararsa, milletler barışır.

İyi insanlar; sadece iyilik yapan değil, iyiliği bulaştıran insanlardır. Aura yoluyla, titreşim yoluyla, gönül bağıyla… Toplumu ayakta tutan da, geleceğe taşıyan da bu insanlardır. Onların olduğu yerde kavga azalır, tebessüm çoğalır. Onların olduğu yerde haset yerine muhabbet büyür.

Son Söz: Enerji Paylaşılır, Ruhlar Etkilenir

Unutmayalım ki, her birimiz kendi çapımızda birer enerji yayıcıyız. Kimimiz umut yayıyoruz, kimimiz kaygı. Kimimiz neşe saçıyoruz, kimimiz karanlık. Aura, görünmez ama gerçek bir gerçektir. Ve bu gerçek bize şunu söyler: “İçinde ne varsa, dışına o sızar.”

O halde kalbimizi temizleyelim ki çevremize temizlik yaysın. Düşüncemizi güzelleştirelim ki sözümüz güzel olsun. İyi insanlar olalım ki, başkalarına da iyi gelelim. Çünkü iyi insanların olduğu toplumda, huzur eksik olmaz.

Ve belki de bu çağın en büyük devrimi, iyi bir insan olarak kalabilmektir.

Yazarın Diğer Yazıları