“Güler yüzlü olmak sadakadır.” (Tirmizî, Birr 45)
Acı, kaçınılmaz olabilir; ama biz onun içinden geçerken hangi yüzle geçeceğimizi seçebiliriz. Aile dediğimiz hayat sahnesi de böyledir. Her gün binbir farklı sahne yaşanır. Kimi zaman buz gibi sözler dolaşır havada, kimi zaman yürek ısıtan bir tebessüm...
Ve işte tam da burada, bir babanın çocuğuna, bir eşin hayat arkadaşına göstereceği gülümseme, belki de o günkü kaderin yönünü değiştirir. Çünkü gülümsemek, sadece bir yüz hareketi değil; bir kalp açıklamasıdır.
Baba Gülümserse Dünya Sakinleşir
Bir baba düşünün... Akşam işten yorgun gelmiş ama kapıyı açar açmaz çocuğunun gözlerinin içine bakarak gülümsüyor. İşte o anda çocuk, hayatın güvenli bir yer olduğunu hisseder. Çünkü babasının gülüşünde “yanındayım, sana zamanım var” mesajı vardır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) torunlarını öper, sever, onların yüzüne tebessüm ederdi. Sahabeden biri:
“Benim on çocuğum var, hiçbirini öpmedim.” dediğinde, Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
“Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” (Buhârî, Edeb 18)
Gülümsemek, merhametin pratik halidir. Sevginin görünür hâlidir. Babalar, evin temel direğidir derler ama direğin sıcak olması da gerekir. Yoksa evde buz gibi bir hava hâkim olur. Çocuklar, babalarının öfkesiyle değil, tebessümüyle büyümeli ki, ileride sert rüzgârlarda kırılmasınlar.
Eşler Arasında Gülümseme: Evdeki Barış Elçisi
İki eş arasında her zaman güneşli havalar olmaz. Ama fırtına sonrası bir gülümseme, yağmurun toprağa kattığı bereket gibidir.
Gülümsemek, bir anlaşmazlık anında “ben seni rakip değil, refik (yoldaş) görüyorum” demektir.
Mevlânâ der ki:
“Bir gülüş bazen bütün bir savaşı unutturur.”
Kur’ân’da müminlerin özellikleri sayılırken, birbirlerine karşı "rahîmun" yani merhametli olmaları vurgulanır. (Fetih, 29)
Bu merhametin en sade ve etkili dışavurumu, gülümsemektir.
Bir eşin yorgun eşine, bir fincan çayla beraber sunduğu tebessüm, belki de günün en kuvvetli enerjisini taşır. Ve unutmayalım:
“Tebessüm eden yüz, huzur veren evin kilididir.”
Çocukların Gıdası: Anne ve Babanın Gülümseyen Yüzü
Çocuklar, ekmekle büyür, suyla gelişir; ama en çok da anne babasının şefkatli yüzüyle büyür. Gülümsemeyen bir evde çocuk, sevgi açlığı çeker.
“Gülme komşuna, gelir başına!!!” Ama aile içinde tam tersidir:
“Gül ailene, huzur gelir başına.” Zira
“Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.”
“Bir gülümseme bin öğüdü bastırır.”
Her Şeye Rağmen Gülümse: Çünkü Umut Müminin Mayasıdır
Kur’an’da Yusuf (a.s.)’ın kıssasında, zindanın, iftiranın, ayrılığın ardından gelen huzur, müminin kaderinde daima bir ‘gülümseme’ zamanı olduğunu öğretir.
Ve o gülümsemeyi tercih edenin Rabbiyle olan bağının sağlamlığı ortaya çıkar. Hz. Ali (r.a.)'ın duasında geçen "değiştiremediğimi kabul etmeyi" istemesi, insanın güler yüzle rızaya ermesini öğretir.
Gülümseyen insan, sadece kendi ruhuna değil, karşısındakine de enerji verir.
SON SÖZ:
Hayat bazen acıtır, bazen güldürür. Ama her ne getirirse getirsin, biz yüzümüzdeki tebessümü sadaka niyetiyle dağıttığımızda, sadece evimizi değil, içimizi de aydınlatırız.
Hadi gülümse...
Çünkü çocuğun seni öyle hatırlayacak, eşin seninle öyle huzur bulacak.
Ve Allah senin o halini, belki de meleklerine örnek gösterecek...
Her kim bir mümine tebessüm ederse, Rabbim onu cennetle müjdelesin. İnşallah