İnsanın hayatında çeşitli hayat evreleri bulunur. Kırk yaş bu evrelerin dönüm noktalarından bir tanesidir. Adeta hayat kırkında başlar. Peygamberimiz kırk yaşında Risalet görevine başlamış; kırk yaşından sonra bir medeniyet oluşturmanın çabası içine girmiştir. Kur’an-ı Kerim'de kırk yaşına gelen kimsenin olgunluğa erdiği belirtilir ve şu duayı yapması tavsiye edilir. Ayet şöyledir: Nihayet tam olgunluğa erişip kırk yaşına ulaştığında (salih bir evlat) “Rabbim!” der, “Bana ve ana babama sevk ettiğin nimetler için şükretmemi ve rızanı kazanacak iyi ve yararlı işler yapmamı nasip eyle; ve bana bağışladığın neslimi de ıslah eyle: işte ben yüzümü Sana döndüm ve artık ben Sana teslim olanlardan biriyim!” Ahkaf 15
Orta yaşı ifade eden kırk yaş sosyal olarak bireyin pek çok rolü üstlendiği sorumlu ve sorunlu bir dönemi ifade eder. Erkekler hanımlarındaki fiziksel, ruhsal, duygusal ve sosyal değişimlere hazır olmalıdır. ABD’de 373 kadınla yürütülen bir çalışmada toplam örneklemin %41.4'ünün orta yaş krizi geçirdiğini ve orta yaş krizinin ortalama başlama yaşının 40 olduğunu ortaya koymuştur. Araştırma kadınlarda orta yaş krizini; işten düşük doyum, yaşlanma korkusu, çocuk yetiştirme sorunları, düşük benlik saygısı, evlilik sorunları, finansal baskılar, eşle ilişkiler, menopoz stresi, boşanma, genel huzursuzluk, kafa karışıklığı ve yaşlanmakta olan ebeveynler olduğunu ortaya koymuştur.
Kırk yaşını aşmış bir kadın ağırbaşlıdır. Kendini iyi tanıdığı için kendinden emindir. Daha açık sözlü, doğrucu ve dürüsttürler. Özgür düşünmeye başladığından erkeğin düşüncesi etrafında dönüp dolaşmaz. Yapmak istediği bir şeyi yapar. Yanında onu kollayan çocuklarıyla kanatlarını açmış bir tavuk gibi korkusuz oluverir. Hatta havasını da atar. Koca ona danışılan bir kimse konumu vermezse kendi zarar eder. Öyle ise onu kale almadan adım atmamalı. Ara ara "sen bilirsin" hatun cümlelerini kurmak faydanıza olacaktır.
Çocuklarını büyütmek hususunda büyük tecrübeler edinmiş; eşini de çok büyük bir oranda tanınmış bir kimse olarak kadın artık hayata ustaca bakabilen, kabuklarını kırmış, ipleri eline almış, güçlü bir şahsiyettir. Bu evrede kadın birey, iki şey ister; varlığı ile yokluğu arasında bir fark olmasını ve ortada bir ürün, sonuç görmeyi arzu eder. Kadınlar bu dönemde eşlerinden ve diğer aile çevresinden olumlu bir şey duyma arzusundadırlar. Erkekler eşinin bu ustalığını takdir edip onurlandırdığı zaman kadınlar onore edilmenin sevgisi ile kocalarına saygı ve sevgiyi daha çok hissederler.
Kadınların bedenleri ile ilgili bu yaşta “görünmezlik” sorunları yaşadığını görmekteyiz. Kocaları tarafından daha çok beğenilmek isterler. Eşinin ona yaşlı gözüyle bakması çok inciticidir. Böyle durumda “aşırı görünürlük” krizine girebilir. Güzel görünmek için çok makyaj yapmaya başlar, fazlaca saçına başına özen göstermeye başlar. Dikkat çekmek ister, beğenilmek isterler.
Bu yaş sürecinde kadınlar çocuklarla uğraşmaktan, pek çok işi üstlenmekten dolayı belki gençlik dönemindeki güzellik algılarını devam ettirememekte ve psikolojik olarak kendilerini geri düşmüş hissedebilmektedirler. Eşlerinin onlara vereceği güzellik temalı güzel cümleler kendini daha güzel hissetmelerine ve mutlu olmalarına sebep olacaktır.
Kırklı yaşlarda kadınlar cinsel olarak bedensel arzuyla beraber akli doyum da isterler. Cinsel çekicilik yerine sözel gönül tatmini esas olmaya başlar. Erkek eşi ile yatak odasının gizemli iyileştirici gücünü ihmal etmemelidir.
Kırklı yaşlar kadınların hormonal değişim dönemidir. Östrojen seviyesindeki düşüş çeşitli etkilere neden olabilir. Depresyon, çökkünlük, özgüven kaybı gibi psikolojik belirtilerin, menopozla ortaya çıkan hormonal değişikliklerden kaynaklanabilir. Ancak erkek olarak bunların üstesinden aile ilişkimizi üst düzeyde tutmak ve kadının duygu durumunu gözetmek suretiyle gelebiliriz. Çözüm doyuma ulaşmış karı koca ilişkisidir.
Bu virajda kadınların bazısı bir şeyleri yerine oturtamamış olmanın telaşını girerler. Bazı kadınlar “Hayatım bitiyor, yolun sonuna geliyorum. Ama ben hayatta hedeflediğim birçok şeyi yapamadım.” demeye başlarlar. Yaşının getirdiği sorumlulukları aile beklentilerini yerine getiren kadınlar çoğunluktadır. Ancak bazen de her istediğini yapmak üzere kocası ile cebelleşen ve bir genç kız gibi arzularının peşinde koşanlara da rastlanılır. Bu tip sorumsuz kadınları olgun ve yerinde müdahalelerle durdurmak erkeğin hakkı ve görevidir. Ancak incitici olmamalıdır.
Kırk yaş bilincin en üst düzeyde olduğu dönemdir. Kırk yaşına doğru geldiğinde kadınlar değerlendirme dönemine girer. Genelde tümevarımlı akıl yürütme yaparlar Farkındalık üst düzey olur. Ancak önceki hayatını o farkındalıkla yaşamamışsa, derin bir sorgulama içine girer ve kocasını bu sorgulamada baş müsebbip daha açık ifadeyle sorumlu ve sorunlu ilan edebilir. Bu durumda bazı kadınlar arkaya dönüp hayatın özetini çıkarma sevdasına düşerler. Hele olumsuz birkaç husus onları etkilemiş ise faturayı kocalarına kesip ara ara hesabı sorma hatasına düşerler. Hayal ettiği yaşamdan uzak düştüğü için yaşadığı derin pişmanlığı kocasını suçlayarak ortaya koyan kadın sorun yaratmasın diye geçmişteki güzel ve huzur dolu sahneleri sık sık dile getirmelidir. Bardağın dolu tarafını çaktırmadan onun zihninde yaşatmalı ki mutluluk hormonları salgılansın ve gam deryasında boğulmasın.
Eleştiri ve suçlama havasından çıkamayan eşlerin şunu düşünmesi gerekir. Ben 15-20 yıldır. Bu insanla beraberim. Uzun zaman geçirdik. Beraber çocuklar büyüttük. Şimdiye kadar yaşadıysam bundan sonrada yaşarım. Bu benim dünyadaki kısmetim. Olumsuzlukları söz konusu yapıp hayatı kendime ve ona zehir etme yerine güzel yönleri ortaya koyup mutlu olmak faydanıza olacaktır.
Kırklı yaşlarda bazı kadınlar zihinsel olarak kendini genç hissetmez. Yorgunluk başlar. Vücudunun eski enerjisinin olmadığını sık sık söyleme başlar. Yorulduğunu kocasına özellikle vurgulamak ihtiyacı içine girer. Bir tatil planı yapıp hayalini dile getirir. İşte bu durumda erkeğin görevi monoton hayattan bir sıçrama yaparak eşinin bu yorgunluğunu giderecek; onun beklentilerine uygun bir plan yapmaktır. Bu bir ziyaret olur. Bir tatil olur. Umreye gitmek olur. Köye uzun bir gidiş olur. Bunu eşinizin beklentilerini hesaba katarak yapıp onu dinlendiriniz.
Kadın kırk yaşından sonra çevresi ile güçlü ilişkiler kurar. Arkadaşlıklarına, dostluklarına sahip çıkarlar. Bayan arkadaşlarıyla, evli kızlarıyla, gelinleriyle dost olurlar. Koca bu durma saygı duymalı ve destek vermelidir. Eleştirerek kendinizi tehlikeye atmayınız. Beyler hanımlarına, onların isteklerine, hayallerine, ideallerine, sevdiklerine ve arkadaşlarına kıymet verirlerse mutlu eder. Dolayısı ile mutlu olurlar.
Rabbimiz “Kadınlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz.” (Bakara 187) buyurarak erkek ve kadının birbirini koruyan birer gönül arkadaşı olduğunu vurguluyor. O kırk yaşında biz kırk yaşında ömrün en güzel yerinde birbirimize daha çok koruyup, kenetlenip hayırlara koşalım…