Cengiz Dere / Aile danışmanı, Uzman İlahiyatçı

Deprem sürecinde eşimize nasıl davranmalıyız

Cengiz Dere / Aile danışmanı, Uzman İlahiyatçı

Deprem, meydana geldiği coğrafyada yıkımın yanı sıra insan yaşamında ciddi psikolojik sarsıntılara,  kişiler arası ilişkilerde de büyük etkilere sahiptir. Deprem sonrası maddi her türlü yardıma koşulması gerektiği gibi kişilerin psikolojik yıkımını engelleyen yardımların da yapılması zaruridir. Bu süreci en iyi atlatma imkânı kişinin aile içinde güvenli bir iletişimi sağlaması olacaktır.
Bu zorlu süreçte insan başkalarından destek alma ihtiyacı hisseder. Seni takdir edecek, acını hipnotik dil ile hafifletecek bir eşe ihtiyacın var. Hani nikâhta demiştiniz ya:   “Seninle şu hayat yolunda her türlü kederde, zorlukta, darlıkta, bollukta, sevinçte, hastalıkta ve sağlıkta, Rabbimizin izin verdiği sürede yürümeye söz veriyorum.”
Eşler birbirine sıcak duygularla bağlıdır. Fizyolojik olarak eşin bugün sana daha çok muhtaçtır. Bu yüzden eşinin elini arada bir tut.  “Aşk birbirine bakmak değil, birlikte aynı yöne bakmaktır.” Bakışlarınızı aynı noktalara yönlendirmeye çalışın. Dert ortağı olduğunu ona hissettirecek şekilde sohbet et.  Beraber göğüslediğiniz tüm zorluklar sizi daha güçlü kılacaktır.
Kafana gelen her sözü söyleme. Her söze karşılık verme. Eşin sana bir şey söylediği zaman düşün. Cevap verilmesi gerekiyorsa cevap ver. Bazen sukut etmek çözüm olur. Deprem yaşamış insanların duyguları çok kırılgan olduğundan onun da sana sert karşılık vermesinden dolayı birbirinizin kalbini kırabilirsiniz. Cedelleşmeye gitmeden eşinin fikirlerine değer vermek ve onunla çatışmamak için bazen bir adım atıp geriden hareket etmek bu süreci sağlıklı atlatmak için elzemdir.
Eşine yardım etmek suretiyle onu rahatlat. Taşınma yerleşme nakil durumlarında aile üyelerinin her biri işin bir ucundan tutarsa aile hem mutlu hem başarılı olur. İşler beraber yapılırsa herkes razı ve bahtiyar olur. Ancak biri sürekli iş yaparken diğeri keyfine bakıyorsa eşler de öfke birikmesi oluşabilir. Bunun olmaması için işbölümü yapınız. Herkes kendine düşen işi yaparsa güzel bir şekilde işler toparlanır ve aile saadeti daim olur.
Bu ortamda haklıyım kavgasına girme. Suçlayıcı konuşma. Olay ne olursa olsun suçlayıcı dil büyük haksızlıklar ve kırgınlıklara sebep olabilir. Dolayısıyla bu süreçte kimin yanlış yaptığını ortaya koyup tartışma doğru olmaz. Bu zor süreçte tartışma yerine birbirimizi nasıl yardım etmeliyiz anlayışında olmalıyız. Eşimiz hatalı bile olsa Ona bağırmak ateşe benzinle müdahale gibi zarar verir.
Eşinize yaşanan durumun olağan dışı bir durum olduğunu, sorumlu olduğumuz çocuklarınız var olduğunu,  birbirimizi kırmamak gerektiğini ve bu noktada kendinizin çaba içinde olacağınızı bu niyetinizi açıkça Ona söyleyiniz. Eşine yapacağın bir güven sohbeti onunla paylaştığın güzel cümleler ona büyük bir zevk ve şifa olacaktır.
Eşler normale dönme çabası içerisinde olduğu zaman deprem süreci de bir şekilde atlatılır. Bunun için eşler beraber kafayı toplayacak farklı işler planlamalı ve ona göre hareket etmelidirler.  Rutin ve devamlı işlerini mümkün mertebe en kısa sürede yerine getirmek suretiyle bir rahatlama hissiyatı oluşturdukları zaman daha güzel hissiyatlar elde edeceklerdir.
Zor süreçte başta istişare olmak üzere fikir ve duyguların paylaşılması süreci daha güzel aşmamıza yardımcı olur.  Ancak bazen durumun aciliyeti ve ani karar verme ihtimali ve gerekliliği ortaya çıktığı zaman erkeğin aile saadetini devam ettirecek kararlar vermesi eşin de ona uyum ile refakat etmesi ailenin yararına olabilir.
Zor zamanlarda emir vermek, emir telakkili ifadeler kullanmak ters tepki yapar.  O yüzden deprem sonrası zorlu süreçte eşimize emirvari hitaplarda bulunmamak gerekir.  Güzel cümleler kullanarak onun duygularına hitap etmelidir. Mesela “sana ihtiyacım var” bana yardım etmen çok önemli görüyorum.” gibi yaklaşımlarla bu zorlu süreçte ne yapılması gerekiyorsa güzel bir şekilde yardım ve tavır beklemek daha kalıcı ve güzel sonuçlar doğuracaktır.
Eşimizin bazı kararları kafamıza yatmazsa bile bize yol gösterici bazı hakikatler içeriyor olabilir. Bu nedenle Kararlarına saygılı olmaya çalışmalıyız. Hemen bir çırpıda ret etmemeliyiz. Hani sevgili Resulümüzün eşi  Ümmü Seleme' zor zamanda,  ona akıl vermiş 'Ya Rasulallah! Dışarı çık, kimse ile konuşmadan kurbanını kes, sonra birini çağırarak tıraş ol ve ihramdan çık. ' demiş sevgili Nebi de onun dediği gibi yaparak ihramdan çıkmıştı. Bu durumu gören Ashab da kurbanlarını keserek ihramdan çıkmış ve çözüm olmuştu. Eşinin verdiği fikri  almak sünnettir.!
Eşinin deprem travmasıyla başa çıkması sizin desteğinizle olacaktır. Onu konuşturmak suretiyle rahatlatabilirsiniz. Eşin senin sesini duyması ona şifa olacaktır. Bu durumlarda konuşmak istemediği zaman da onu konuşmaya zorlamamak lazım. Konuştuğu zaman da kulak verip iyi bir dinleyici olmak lazımdır ki o konuşmak suretiyle zihindeki kötü durumu atsın.
Can ve mal derdinde olan insanların oluşturduğu şu ortamlar insana sabır ve metanet ile hareket etme duygusu kazandırmalıdır. Bu ortamda insanlar bilinçaltındaki kişilikleri ile hareket ettiğini unutmayalım. Kişiler bilinçaltına kodlanmış olduğu inanç ve mantıklarını ortaya koyarlar. Çünkü bilinçaltındaki yapı zor zamanlarda kendini açığa çıkaracaktır. Dolayısıyla eşinizden beklemediğimiz bazı hareketler görebilirsiniz. Bu zorunuza gitmesin. Deprem süreci stresi normaldir. Eşinin üzülme ve matem tutmaya hakkı var. Kendine de ona da bu noktada üzülme hakkı ver.
Rabbim bu süreci incitmeden ve incinmeden geçirmeyi hepimize nasip etsin.

Yazarın Diğer Yazıları