Cafer Çelik

Tebliğ

Cafer Çelik

Allah tüm yaratılanların dünyada huzurla yaşamaları,  ahirette ebedi saadete ermeleri için bilmeleri, inanmaları, uymaları, uygulamalarını istediği emir, yasak, esaslarını peygamberlerine bildirmiş ve tebliğ ettirmiştir. Son ve noksansız, tamamlanmış, kıyamete kadar tüm insanların uyması istenen ilahi yasa, peygamberimiz Hz. Muhammed tarafından tebliğ edilmiş açıklanmış KUR’AN YASASIDIR. Peygamberimiz zamanında, ondan sonra gelen Müslümanlar tarafından ilahi esaslar yaparak, yaşayarak, dil ve hallerle tüm insanlığa duyurularak dünyada mutlu olmaları, ahirette ebedi mükafatlara ermelerine çalışılmıştır. Dünyanın büyük kısmına duyurulmuştur. Bir kimsenin İslam’dan haberdar edilmesi, Müslüman olmasına sebep olmak çok büyük mükafat, Müslüman olana da ebedi huzur ve saadet kazandırır.  

İslam’ı tebliğ gayreti artacağına eksilmiş, değil çevreye, dünyaya, aile fertlerine duyuranlar da azalmış, imkansızlıklar içinde yapılanlar, mevcut imkanlarla yapılsa, dünyanın her köşesine her ay bir defa ulaşılır, her insan ilahi esaslardan haberdar edilir. Gaye gayretle gerçekleşir. İlahi emirlere uymayanlar, zelil olmalarına, azap görmelerine sebep olurlar.

Her insan gücü nispetinde tebliğ gayreti gösterebilir. Ehlinden hiç olmazsa haftada bir şeyler öğrenir, başkalarına duyurmaya çalışır. Kısa dünya hayatını boş geçirmemeye özen gösterir. Telefondan, teypten, internetten ilahi esaslarla ilgili izahlar dinletir. İlahi esasları duyurma gayretinde olanları sever, över, başkalarına örnek gösterir. ilahi konularla ilgili ehliyetli kimselerin yazmış olduğu kitaplar okur, okutur.

Zamanımız insanının çoğu yüksek hasletleri kayıp etmiş ve ediyorlar. Düşüncesi nefsiyle sınırlı, mazlumu koruma, zalimi engelleme, engelletme hissi çok zayıf, diğer yaratıklar gibi birlik olma hayırı artırma, şerri engelleme gayesi silikleşmiş, yok olmuş, sürüleşmiş, kasabı, çobanı ayırt etmez hal gelişmiş. Düşünce hanım ve çocukla sınırlı, bir zaman sonra çocuk, çok zaman geçmeden hanımdan da vazgeçilek gibi bir gelişme var. İnsan değişmez sosuz yasaya göre değil de kendi sınırlı hissi, nefsi, keyfi hallerine göre hareket ederlerse, böyle hal dünyada rezalet, ahirette azap sebebi olur.

İnsan ahiret sonsuz, zahmetsiz, lezzetli hayatı için yaratılmıştır. Ahiret makam ve mükafatının adil olması için ilahi esaslara uyumu denenmektedir. Her hali bilinmekte, görülmekte, tespit edilmektedir

Her an harekette ilahi yasaya uygun yaşamalıdır. Geçici dünya hayatında elden kaçırdığımız makam ve mükafatlardan kat kat fazla, ebedi ahirette hata, kusur cezadan korunmaya korunmalıyız. Dünyanın her şeyi geçici, ahiretinki sonsuzdur. Ahirette hiçbir şey yapılamaz, tövbede, hayırda dünyada yapılır. Hayat verilmiş fırsattır, ömür son bulduktan sonra pişmanlık faydasızdır. 

Yazarın Diğer Yazıları