Makam - Menfaat
Cafer Çelik
Halk yönetimlerinde hizmet yarışı için siyasi partiler kurulur. Kurulan partiler halk tarafından izlenmeli, araştırılmalı, adil değerlendirilmeye çalışılmalıdır. Gayeleri memlekete-millete yararlı olmak, zararlılardan korumak olması gerekli bu guruplardan, gurup yöneticilerinden makam kapıp, şahsi menfaat elde etmek isteyenler de olabilir, halk bunları iyi izlemeli, böylelerine alet olmamalı, kötü niyetlilerin etkin görevlere gelmesi engellenmeli, guruptan dışlanmalıdır İktidar ve muhalefet yararlı olacakların olmasında, zararlı olacakların engellenmesinde gücünü birleştirmeli, yararlıları artırıp, zararlılara fırsat vermeyerek halkın huzurunu, refahını artırmaya çalışmalılar. Halk izlemeli, etkisini desteğini artırarak, çekerek etkin olmalı. Partileri kutsallaştırmak, taraftar olduğu partinin yanlış, yakışıksız, zararlı olacak hallerine dahi uyduruk, olumlu bir kılıf uydurup, karşısında olduğu partinin yararlı hallerini görmemezlikten gelip, aleyhinde doğruluğu şüpheli, işittiği, telkin edilen halleri tekrarlayıp, vazifelendirilenler gibi anlatmaya çalışmak uygun olmayan hallerdir. Faydalı yapılanları görüyoruz, yaşıyoruz gerçek, aleyhinde söylenenler araştırılmalı, gerçek olmaya bilir.
Seçimlerde siyasi partilerden biri iktidar olur. Hizmete yönelir. Çalışmalar normal devam ederken diğer partiler, zaman ve imkanları israfsız millet yararına değerlendirilmesine yardımcı olmaları gerekirken, çalışmaları engellemeye yönelirler. İktidar partisi içinde de fertler, guruplar kendilerine istedikleri vazifeler verilmediğinden kırılır, parti içi muhalefet oluşturmaya çalışırlar. Herkese istediği vazifeyi vermek mümkün değildir. İsteklilere göre verilecek vazife azdır. Gaye memlekete-millete hizmet ise kimileri komutan, kimileri nefer olacaktır. En üst makam kadrosu bir kişiliktir, biri geçecek diğerleri de yardımcı olacak ki, yararlar artsın, zararlılardan millet korunsun.
Millet olumsuz durumlar karşısında seyirci kalmamalı, hissi, nefsi isteklerden kaynaklanan çekişmelerin memlekete zararlı olacağını düşünerek etkin tepki göstermeli, taraf tutarak makam tutkunlarına alet olmamalıdır.
İktidarda, adaletli uygulama yapan, yetenekli, eğitim görmüş, memleketini, milletini seven, her zorluğa canı pahasına göğüs gererek, usanmadan, mücadele veren kadrolarla kalınır. Bu kadrolar mal, makam tutkusuna kapılmamalıdır. Geçici sürede nefsi zevk, lezzetler için mal ve makam tutkusuna kapılanlar, halka Zararlı olur, ölür giderde nefretle anılır, ahrette azap görür. Çalışan kadrolar başarılı hizmet vermeleri için hizmet süreleri yeterli olmalıdır. Sık, sık hükümet değişikliği hizmetleri aksatıyor. Son yıllarda aksamaları da, çok şeylerin başarılmasını da yaşadık, yaşıyoruz.
Fikir, görüş, yanlış uygulamalar ayrılığı konuşarak anlaşılmalı, fazla yaygaraya sebep olmamalı, güçlü destekli, uzun ömürlü iktidarlar oluşturulmalıdır. İnsanlarda Allah, ahiret hayatı, hesap günü korkusu gerektiği kadar geliştirilmezse; nefsi, hissi, keyfi isteklerine esir olacaklar, düşünerek adil davranamayacaklar, kandırılacaklar, bilerek, bilmeyerek yanlışlara alet olacaklardır. Yanlışlara kayanlar, onlara destek olanlar ikna, tedavi edilmeye çalışılmalıdır.
Makamlara gelenlerde ehliyet, liyakat, bilgi, beceri, eminlik, adalet arasında denge olmalıdır. Kur’an’ı Kerim insanları uyarmakta, “Hiç şüphe yok Allah, size emanetleri ehline teslim etmemizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmemizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor. Doğrusu Allah, işitendir, görendir.”(Nisa 58)