Cafer Çelik

Islah-İmar

Cafer Çelik

Islah: Düzeltme, iyileştirme, uygunsuzluklardan koruma, şerlerden kaçındırma-hayırlara yönlendirme, insani yüksek hasletleri geliştirme ve artırma faaliyetleri… İmar: Tamir etme, daha verimli ve zahmetsiz kullanılır hale getirme, güzelleştirme, tahribatları giderme, zararlılardan koruma tedbir faaliyetleri….

Islah-imarı, yalnız insanlar yaşamlarında gaye edinir, gayret gösterirler. İmar ve ıslaha ilgi duymamak büyük insani noksanlık olur. Her insan gücü nispetinde imar ve ıslah da etkin olabilir. Yoldan bir engeli kaldırmak imar, yanlış-yakışıksız bir duruma yan bakmak, yüz asmak da ıslah faaliyetidir.

İnsan, ıslaha kendinden başlayarak, daireyi yakın çevre, memleket, millet, tüm insanlık olarak gücü nispetinde genişletmelidir. Faaliyetlerde ilahi esaslar, ilahi esaslara uygun ilim, akıl ölçü alınmalıdır ki yapılanlar hayırlı olsun; yanlış ve zararlı olmaktan koruna bilinsin. Herkes ömrünü ıslah – imar, gaye, gayretiyle geçirmeye çalışsa yanlışlar, yapılması gerekli olan, yapılmayanlar azalır. Hayırlı şeyler öğrenip, öğretmek; uygun davranışta bulunanları örnek göstererek övmek, yanlış-yakışıksız davranışlar yapanları genelleştirerek yermek, böyle durumları normal olarak konuşmak ıslah için önemlidir. İnsanımız çoğu yanlışları, yapmanın mesuliyetini bilmediğinden yapar. Bir toplumda yapılanların uygun değerlendirilmemesi, bir kasada bozulan sebze-meyvelerin ayrılmadan iç içe kalması, bozulanları artırdığı gibi uygunsuzluğu artırır.

Yaratılanlar içinde insanlar birbirleriyle, olan olaylarla ilgilenme özelliğine; ilgilenmede uymaları gerekli ilahi, ilmi, aklı esaslara sahiptir. Özelliklerini kayıp eden toplumlar dış görünüşleri düzelse de, imkanları artsa da insanlık yüksek hasletlerinden çok şey kayıp ederler. Geniş düşünmeleri gerekirken dar düşünmelerinden, düşünmediklerinden yüceliklerini kayıp etmelerini fark edemezler, korunmak ve kurtulmak için çalışmalara yönelemezler.

İnsanı yüksek hasletlerden olan adalet, edep, vicdan, merhamet, acıma, yardımlaşma vb. haller küllendiğinden-köreldiğinden birbirlerine zulüm etmekten; senelerce bin bir zorluklarla meydana getirilen yapıların, her çeşit imarı yok tahrip etmekten, yapılan yanlışlara seyirci kalmaktan, yapılanları önlemek için azami çaba göstermemeyi noksanlık görmezler, mesuliyet duymazlar.

İmar ve ıslah da hedef tüm dünya, tüm insanlardır. Yapılan zulüm ve tahribattan herkes gücü oranında mesuldür. Yaptıklarından, yapmadıklarından sorguya çekileceklerdir. Allah’ın varlığına, birliğine, dünya hayatının geçici, ahiret hayatının ebedi, dünyada yapılanların, yapılmayanların karşılığının görüleceğine, ahiret makam ve mükafatının karşılığa uygun olacağına noksansız, şüphesiz inanan; noksansız ilahi Kur’an yasasını son resul-nebi Hz. Muhammed(s.a.v.)in uyup, uyguladığı gibi uygulayacak güçlü bir toplum insanları insanlaştıracak, İslamlaştıracak, dil, yer, renk farkı gözetmeden, salih toplum oluşturacak, adil bir düzen kurulacaktır. Herkes gücünün azamisini bilerek inanarak bu gayede gayret gösterirse Allah yardım edecek, ”Asrı saadet”de olduğu gibi yine dünyadakiler huzur bulacak, ahiret mükafatından ümitli olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları