
İlim – İman – Amel - Ahlak
Cafer Çelik
İnsanlardan çoğu yaptıkları yanlışları, yasakları bilmediklerinden yaparlar. Yapacaklarını düşünüp, araştırmalılar, biliyorsa yanlış, yasaksa yapmamalı, bilmiyorsa bilenlerden sorup öğrenmeli, yapılması uygunsa yapmalı, değilse yapmamalıdır. Yapılan yanlışlar, yasaklar zararlı, uygunsuz şeylerdir. Yapılan şeylere pişman olmaktan, özür dilemekten, tövbe etmekten, daha kolayı araştırmak, dikkatli olmak daha uygundur.
Yaradan insanların yanlış ve yasaklardan korunması, dünyada huzur bulması, ahret de mükafat görmesi için bilmesi, uyması, uygulamasını istediğini emir ve yasaklarını ilahi yasalarda noksansız olarak duyurmuş, Nebilerine, Resullerine tebliğ etmelerini buyurmuştur. Yapılacaklarda uyulur, uygun yapılırsa yanlış, yasak yapmaktan korunmak mümkün olur. Bilenlerinde yanlış, yasak yaptıkları olur. Pişman olur, özür diler, tövbe eder, durumu düzetmeye çalışırlar. Bilgisiz, inançsızların çoğu yaptıkları yanlışları, yasakları marifet kabul edip artırmaya çalışırlar.
İnsanlarda en etkin şey yapacaklarının karşılığı görecekleri ceza-mükafattır. Her hallerini gören, işiten, tespit ettiren, karşılığını noksansız olarak ceza –mükafat olarak değerlendirecek, yaratan olduğuna iman eden, bir kimse yanlış ve yasaklardan korunacaktır. Her şeydeki düzen, ölçü, ilahi sayfaların yazması,(124000) Nebi’nin, Resul’lün tebliği, normal kimselerin şeksiz, şüphesiz inanmasını gerekli kılar. Nebiler, Resuller; doğru, üstün zekalı, emanet ehli, Allah tarafından tebliğle görevlendirilmiş kimselerdir. İlahi kitaplar, sayfalar muteber belge, Resuller, Nebiler inanılması gerekli kimselerdir. İnanmayanlar, bu değerli şahitli, belgeli bir şey bulamazlar, hiçbir şeye inanmazlar, huzur bulmaz, huzur bozarlar.
İlahi emir ve yasaklara uymak, uygulamak ameldir. Ameller imanı güçlendirir, emirlere, yasaklara, uyup-uygulamakta etkin olur. İmansız amel makbul olmaz, mükâfatlandırılmaz. Amellerin işleyeni sorguya çekme, yaşamında ilahi emirlere uyup-uygulama da yapılan yanlışları, yasakları hatırlatma, pişman olma, tövbe etme, af dileme, temizlenme olarak değerlendirilmesi, yapılması gereklileri hatırlatıp, hayırlı hasletlere yöneltmesi gerekir. İmansız amel olmaz, amelsiz imanı korumakta güçlük çekilir.
Ahlak, tüm yaşamda, her hal ve harekette, ilahi emirlere, yasaklara peygamberimizin sünnetine uygun olarak yaşamayı gerektirir. İman kök, ameller dallar, ahlak meyveye benzetile bilinir. İman, Allah’a, ahret gününe diğer iman esaslarına inanma; amel ilahi emirlere uyma, uygulama, yasaklardan korunmaya, yüksek İslam’i hasletleri yapmaya, yaşamaya çalışmaktır. İlim, iman, amel, ilahi emir ve yasaklara uygun yaşanarak cehennemlik sıfatlardan arınılır, cennete layık hasletlere erişilir, cennete layık hale gelinilir.