Cafer Çelik

Din

Cafer Çelik

İnsan diğer yaratıklardan farklı olarak bir dine sahiplenir. İlahi dinlere ulaşamayanlar uyduruk, temelsiz de olsa, bir veya bir şeyleri ilahlaştırdıkları görülür. Arkeoloji araştırmacıları en eski yerleşim yerlerinde dini tapınaklarla karşılaşmışlardır. İnsan dinli yaratılmış, dinli olarak yaşamı devam edecektir. İslam esaslarında da Hz. Adem, ilk insan ve peygamber olarak bilinir-  bildirilir. Dinsiz olduklarını sananlar-sanılanların yaşayışları incelendiğinde hak veya batıl dini şeylerden etkilendikleri görülür.

Hak dinler İlahi kaynaklıdır. Yaratıcı insanı yaratmış; başıboş bırakmamış. Yapması ve yasaklarını peygamberlerine, insanlara tebliğ etmesini bildirmiştir. İnsanlar, ilahi yasayı bilir, inanır, uyar, uygularsa; üstünlüğünü korur, üstünlükler sergiler. Dünyada huzur bulur, ahirette mükafat görür. Yaratan, çeşitli tarihlerde, Tevrat, Zebur, İncil, Kur’an ilahi yasalarını peygamberleri vasıtasıyla insanlığa duyurmuş. İlk üç ilahi kitap korunamamış, eklemeler-eksiltmeler yapılmıştır. Tarafsız olarak inceleyenler, aslı Hakk kelamı olan bu kitaplarda çok fazla halk kelamının karıştırılmış olduğunu görmüşlerdir. Son ilahi kelam olan Kur’an, geldiği andan itibaren yazılmış-ezberlenmiş, Allah(c.c) tarafından da korunmuş, şunca yıldır bir harfi dahi eksiltilmeden, bir harf eklenmeden mahfaza olunmuştur. Diğer ilahi kitapların düzeltilmiş esasları Kur’an ‘da bildirilmektedir.

İlahi dinlerin temeli, Allah’a, ahiret gününe inanmak, Salih amel işlemektir. Din yalnız isim değil, Allah’a kulluk yapmaktır. Din davetçilerinin samimi, sözlerine sadık, söylediklerine kendilerinin uyması gerekir. Sözle inanmak yetersiz olur. İmanın hal ve hareketlerle yapılması-yaşanması gerekir. Dini liderlik, iman ve adalet sahiplerinindir. Gerçek iman birliği gerektirir. Hidayetten ayrılmak kargaşaya sebep olur. İbadet insana dayanma gücü verir. Sabır ve salatla güçlüklere dayanılmalıdır. Başkalarını körü-körüne taklit, taassup ve cahilliktir. Allah, temiz, güzel şeyleri değil, zararlı şeyleri haram kılmıştır. Dinin ibadetleri, hükümleri kolaylık üzerine kurulmuştur. Gücün üstünde bir şey teklif edilmez. Dinin hükümleri insanların hikmetini anlayacağı hükümlerdir. Herkes kendi yaptığı, sebep olduğu işlerden sorumludur. İnsan, sevdiği mallardan sadakalar vermedikçe(Allah rızası için) tam iyilik derecelerine ulaşamaz. İyilik ve takvada yardımlaşmak, kamu yararına güzel şeyler yapmak, kötü işlere destek olmamak, herkes için doğru şahitlik yapmak gereklidir. Dinde aşırı gitmek doğru değildir. İyiliği emir, kötülükten menetmek, dinin en önemli prensiplerindendir.

İnsan, ehliyetli kimselerden öğrendiği emirleri yapmalı, yasaklardan korunmalı, bilmediği bir durumla karşılaştığında araştırmalı, ehliyetli kimselerden sormalı, öğrendiğine uygun davranırsa yanlış yapmaz. Öğrendiklerini başkalarına öğretmesi çok hayırlı olur. Allah’a ve ahirete inanan, hal ve hareketini nefsi, hissi, keyfi, adet esaslarına göre değil; ilahi esaslara uygun yapmalıdır ki, huzur bulsun, mesuliyetten kurtulsun, mükafat görsün.  

Yazarın Diğer Yazıları