Cafer Çelik

Alışkanlıklar

Cafer Çelik

Düşüncesizlik, ölçüsüzlük insanların yanlış, yakışıksız, yasak, zararlı, şerli hallere ilgi duymasına, benimsemesine, hatta yapıp, alışkanlık haline getirmesine sebep olabiliyor. İnsan, düşünebilen üstünlükte yaratılmıştır. Yaratan insanı başıboş bırakmamış, öğrenmesi, inanması, uyması, uygulaması için ilahi yasasında emir ve yasaklarını bildirmiş, peygamberlerine bildirtmiştir. İnsanlar bu yasaya uygun hal ve hareketlerini yaparlarsa, dünyada şeref bulacak, huzurlu olacak, kendine yakışmayan hallerden korunacaklar, ebedi ahiret hayatında mükafat görecek, sonsuz mutluluğa ereceklerdir.

İnsan her halinde düşünecek, ilahi esasa, noksansız ilahi yasaya uygun ilmi esaslara, ilahi, ilmi esaslara uygunluğunu aklıyla ölçüp-biçtikten sonra karar vermelidir ki, zararlı ve şerlerden korunsun; faydalıları, hayırlıları yapsın.  

Zararlı alışkanlıklara bulaşıp devam edenler, tüm sağlığa, topluma zararlı yakışmayanların noksansız yasada yasak, ilmi esaslarda zararlı, aklı değerlendirmelere ters olduğunu görüyor, biliyor, yine de terk etmiyor, devam ediyorlar. Görünmez bir şeytani çekici güç etkisinde midirler?... Görünmez güç değil fertleri, devletleri, devlet topluluklarını, onların etkisiyle tüm dünyayı etkiliyor. Lut kavminin kötü alışkanlığının serbestlik kazanması, zinanın suç sayılmaması, yanlış, yasak sayılan kurumların engellenmemesi, Darvin, Marks, Froid benzeri ilahi yasalara bağlılığı, inancı sarsıcı, insanlığı sürüleştirmeye çalışan fikirleri ilim, fikir sahiplerini ilim adamı, alim olarak tanıtma faaliyetleri de şeytani yönlendirme midir? Bir millet kendini çoban, tüm insanlığı sürü yaparak güdeceği “Dünya Devlet’i” olma amacıyla binlerce yıllardan beri her imkanı kullanarak, her engeli yıkarak yılmadan çalışıyor. Fertleri değil, devletleri amacına uygun yönlendiriyor. Tahrif edilmiş ilahi yasalarına göre, kendilerini ala millet, diğer milletleri köle millet kabul ediyorlar. Diğer milletler çözülüp fertleşirken, kendiler bütünleşiyor; Tahrif ederek kendi amaçlarına uygun halde geliştirdikleri inanç esaslarına uygunsuz hallere uymuyor, uygulamıyor. Dünyada şerleri yaymaya, kendi milletini korumak için gerekeni ihmal etmiyor.                                              

Düşünen insan, dinine, ilme, akla ters, zararlı, şerli bir şeyi alışkanlık haline getirmez. Getirmişse terk edebilir. Terk edemiyorum, terk edilmez sözü, söyleyenlere söylettirilen sözlerdir. Çevrede 40-50 yıllık sigara içenlerden terk edenler çok. Araplarda İslam ı kabul etmeden önce, şarap tüketimi çok yaygındı. Hemen her evde fıçılar dolusu şarap bulunur, her toplulukta ölçüsüzce içilirdi. Kadınlarda açık giyimde yaygındı. İlahi yasada yasaklanınca, talimli bir askeri birlik gibi fıçılar devrildi, sokaklarda şarap selleri aktı, kadınlar bellerindeki kuşaklarla aynı anda örtündüler. Terk ettikleri alışkanlıklar asırlardan beri yapa geldikleri alışkanlıklarıydı.

Çocuklar küçük yaşta büyüklerin her yaptıklarını iyi ve doğru kabul ederler. Onlara özenir, onların yaptıklarını yapmaya çalışırlar. Faydalı, hayırlı şeyler yaparak örnek olunmalı, zararlı, şerli şeylerden korunup, alışkanlık haline getirilenler terk edilerek kötü örnek olunmamalıdır.

Zararlı alışkanlıkları terk edenler, senelerce canlarına, mallarına zararlı olarak harcadıkları paraları sadaka, yardım, hediye, ikram olarak kulansalar; yaşadıkları sürece hürmet edenleri artar, hayırlı örnek olurlar, öldükten sonra mükafat görür, rahmetle yad edilirler.  

Her mahalle ve köylerde üçer, beşer, yedişer kişilik guruplar oluşturulmalı, bu gruplar çevrede oluşan zararlı, yaralı halleri tespit etmeli, yaralıları övmeli, çevreye örnek göstermeli, zararlıları genelleştirerek anlatmalı, hayırlı-faydalı olanları artırmaya, zararlı, şerli olanların azalıp yok olması için çalışmalı, uygun kişilerin çalışmalara katılmaları sağlanmalıdır. Senenin (365) günden hiç olmazsa (3-5) günü bu şekilde değerlendirme alışkanlık haline getirilmeye  çalışarak şekle ve isme uygun haller sergilenmelidir..

Yazarın Diğer Yazıları