
Yine Aynı Döngü
Abdullah Ergün
Türk futbolu, saha içindeki kalite bakımından Avrupa liglerinin gerisinde görülse de, saha dışındaki hareketliliğiyle çoğu zaman manşetlerde kendine yer bulmayı başarıyor. Özellikle teknik direktör değişiklikleri konusunda Avrupa'nın zirvesindeyiz desek abartmış olmayız. Daha liglerin ikinci haftası geride kalmadan Süper Lig’de ilk ayrılık yaşandı. Gaziantep Futbol Kulübü, Teknik Direktör İsmet Taşpınar ile yollarını ayırdığını açıkladı.
Bu karar, aslında Türk futbolunun yıllardır çözemediği temel sorunlardan birini bir kez daha gündeme getirdi: Sabır eksikliği ve kısa vadeli planlama.
Erken Fesihlerin Anatomisi
Avrupa liglerinde görev yapan bazı teknik direktörler uzun yıllar görev yaparken, Türkiye’de bu süreler çoğu zaman haftalarla sınırlı kalıyor. İki haftalık performansa bakarak alınan kararlar, kulüplerin uzun vadeli projeler geliştirmesinin önüne geçiyor. Bu noktada kulüp yönetimlerinin beklentileri ile sahadaki gerçeklik arasında ciddi bir kopukluk olduğu görülüyor.
Profesyonel kulüp sayısıyla teknik direktör sayısı arasında oluşan fark, sezon içinde görevi kabul eden teknik sorumluların kendi prensiplerinden ödün verdiği biliniyor.
Gaziantep FK örneğinde de benzer bir tablo ortaya çıktı. Takımın oyun kimliği henüz oluşmadan gelen ayrılık, aslında yönetimin sezon öncesi planlamasının ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Taşpınar’ın futbol felsefesi, oyuncu kadrosuna ne kadar uyum sağlardı bilinmez, ama sadece iki haftada buna karar vermek Türk futbolunun "sabırsızlık geleneğini" bir kez daha teyit etti.
Süper Lig’in “Teknik Direktör Kıyımı” İmajı
Süper Lig, son yıllarda Avrupa basınında sık sık “teknik direktör kıyımı” olarak anılıyor. Bunun nedeni, bir sezon içerisinde birçok kulübün iki hatta üç farklı teknik direktörle çalışması. Bu da hem takımların saha içi istikrarını bozuyor hem de oyuncular üzerinde sürekli bir belirsizlik yaratıyor. Oyuncular, her gelen hocayla farklı bir oyun planına adapte olmaya çalışırken performans dalgalanmaları kaçınılmaz oluyor.
Gaziantep FK’nin bu ayrılığı ligin bu imajını pekiştiren bir örnek olarak kayda geçti.
Bu daha bir başlangıç Önümüzdeki haftalarda tıpkı geçtiğimiz sezonlarda olduğu gibi yine teknik direktör değişimleri yaşanacak.
Süper ligde başlayan furya önce TFF 1. Lig daha sonra 2. Ve 3. liglerde de devam edecek.
Taraftarlar, özellikle sosyal medyanın etkisiyle, başarısız sonuçlara anında tepki gösteriyor. Yönetimler ise bu baskıyı göğüslemek yerine çoğunlukla ilk faturayı teknik direktöre kesiyor. Oysa modern futbolun yönetim anlayışında başarısızlık tek bir kişiye yüklenmiyor; transfer politikaları, altyapı yatırımları, oyuncu psikolojisi ve kulüp içi dengeler de başarının ayrılmaz parçaları.
Sonuç: Değişim mi, Tekrar mı?
Bu sezon süper ligde yaşanan değişim yaşanan Gaziantep FK – İsmet Taşpınar ayrılığı, Türk futbolunda aslında yeni bir sayfa değil, tekrarlanan bir paragraf. Yönetimler, teknik direktörlere sabır göstermedikçe, uzun vadeli planlamalar rafa kaldırıldıkça, kulüpler her sezon aynı döngüye girmeye devam edecek.
Belki de en kritik soru şu: Türk futbolu kısa vadeli başarıların cazibesine mi kapılmaya devam edecek, yoksa sürdürülebilir bir futbol kültürü inşa etmeye mi yönelecek?