
Yeni Salon, Yeni Umutlar
Abdullah Ergün
Bir şehrin kalbi yeniden atarken…
Bazı günler vardır, tarihe kazınır.
Bazı anlar vardır, bir şehrin hafızasına sadece skorla değil, duygularla yerleşir.
İşte Malatya için geçtiğimiz Çarşamba akşamı tam olarak böyle bir andı.
Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, “Türkiye – Danimarka maçı Malatya’da oynanacak” dediğinde, şehirde bir kıvılcım çakmıştı. İnsanlar maç gününü takvimlerine işaretledi, çocuklar milli formalarını hazırladı, esnaflar bayraklarla dükkânlarını süsledi. Hâlâ yaraların sarıldığı günler, bir anda yerini farklı bir heyecana bırakmıştı.
13 Ağustos geldiğinde şehirde adeta bayram havası vardı. Salonun önünde uzun kuyruklar, ellerinde bayraklar, boynunda atkılarla bekleyen insanlar… Kimisi çocuğunu elinden tutmuş, kimisi yaşlı gözlerle salonun devasa kapısına bakıyordu. Saatler öncesinden dolan salonda herkes Filenin Efeleri’ni bekliyordu. Çünkü bu maç, sadece spor değildi; Malatya’nın yeniden “Biz buradayız” deme zamanıydı.
İlk düdük çaldığında tribünler coşkuyla ayağa kalktı. Rakibin en etkili ismi Jakobsen zaman zaman moral bozucu sayılar kazandırsa da, Filenin Efeleri’nin sahaya koyduğu ruh, o sayıları hemen unutturdu. Adis Lagumdzija’nın smaçları, pasörümüzün zekice attığı toplar, bloklardaki kararlılık… Her sayıda salonda yankılanan alkış, aslında bir teşekkürdü.
Ama benim için gecenin en unutulmaz anı, tribünlerdeki o gözlerdi…Özellikle de Mehmet Akif Üstündağ’ın gözleri… Doğduğu şehirde, en zor günlerini yaşamış insanların yeniden kenetlendiğini görmek… O gözlerde hem gurur vardı hem de “iyi ki” dedirten bir huzur.
Maç bittiğinde skor tabelasında biz kazanmıştık. Ama inanın bana, kazanan sadece milli takım değildi. Kazanan, aylarca sessiz kalan, yaralarını sarmaya çalışan, yeniden gülmeyi öğrenen Malatya’ydı.
Yeni salonun duvarları, koltukları, zemini… Onlar sadece beton ve ahşap değil. Onlar, umudun şekil almış hâli. O gün o salonda sadece voleybol oynanmadı; Malatya yeniden nefes aldı, yeniden ayağa kalktı.
Ve ben oradan ayrılırken şunu düşündüm: Spor, bazen bir şehrin kalbine yeniden kan pompalayan en güçlü damardır. O gün Malatya, kalbinin yeniden attığını hissetti.
Şimdi herkesin ortak beklentisi, Malatya’mıza yeniden bir milli maçın verilmesi yönünde.
Teşekkürler Filenin Efeleri…
Teşekkürler Mehmet Akif Üstündağ…
Ve salonu tıklım tıklım dolduran, dışarıda kalan, ekranları başında bu tarihi ana tanıklık eden tüm Malatyalılar… İyi ki varsınız.