
Oyun Kazandı, Spor Kaybetti
Abdullah Ergün
Malatya Yeşilyurt Spor Kulübü, son haftalarda sanki aynı filmi tekrar tekrar izliyor. Kırıkkale maçında başlayan o son dakika gelişmeleri, bu kez Eti Gübre Mazıdağı Fosfat Spor karşısında da sahne aldı.
Geride kalan maçların çok ötesinde etkili bir oyun ortaya koyan temsilcimiz, her teknik direktörün oyun planında görmek isteyeceği kadar çok yönlü futbolcularıyla rakibine nefes aldırmadı. Ev sahibi ekibe üç pas yapma şansı dahi vermeyen Malatya Yeşilyurt Spor Kulübü, galibiyeti sonuna kadar hak etmişti. Ancak uzatmalarda gelen gol, tüm moralleri altüst etti.
Oysa bu takım, belki de sezonun en derli toplu futbolunu oynadı. Topa daha fazla hükmeden, oyunu yönlendiren, rakibine üstünlük kuran bir Malatya Yeşilyurt Spor Kulübü izledik. Özellikle Yunus Emre Aydemir, bu maçta oyunun iki yönünü de aynı ciddiyetle oynayan isimdi. Takım arkadaşlarından gelen yardımlaşma da eklenince, Yunus Emre orta sahanın hem aklı hem de kalbi oldu.
Mücahit Çakır ve Mert Göze ikilisinin uyumu her geçen hafta daha da güçleniyor. Bu ikili sadece savunmayı sağlamlaştırmakla kalmıyor, orta sahadaki oyuncuların da daha rahat oynamasını sağlıyor. Bu yapı, takımın oyun felsefesinin artık olgunlaştığının en somut göstergesi.
Savunmanın solundaki Eren Şimşek, enerjisi ve hücuma verdiği destekle dikkat çekiyor. Çizgiye inme çabası ve hücum isteği takdire değer. Ancak çizgiye indiği anda yaşadığı küçük zamanlama sıkıntıları, pozisyonların değerini azaltıyor. Eren bu ufak eksikliği giderdiğinde, savunma etiketiyle hücum bölgesine en büyük katkıyı veren isim olacaktır.
Savunmadan gelen bu sürpriz desteğin karşılığını almak için, Muhammed Öztürk gibi fiziğini iyi kullanan ve orta sahadan gelen oyunculara servis yapabilen bir hücum oyuncusuna sahip olmak büyük bir avantaj. Ancak bu etkinin tam karşılık bulabilmesi için sadece sol kanatta değil, sağ kulvarda da benzer atakların üretilmesi gerekiyor.
Mustafa Yılmaz’ın merkezdeki oyun anlayışı ise dikkat çekiciydi. Kısa alanda topla rakip kaleye gitme düşüncesi, verkaçlarda gösterdiği etkinlikle birleşince ortaya çıkan etkili futbol ev sahibi takım için sürpriz oldu.
Maçın bir diğer etkili ismi kaleci Eren Bilen’di. Kritik anlarda yaptığı kurtarışlar rakibin moralini bozdu, takımını ayakta tuttu. Ne var ki uzatma dakikalarında yaşanan o talihsiz an, sahaya yansıyan güzel futbolun karşılığının tam olarak alınmasını engelledi.
Maç sonunda Malatya Yeşilyurtlu futbolcuların yüzündeki üzüntü, verdikleri emeğin bir yansımasıydı. Ev sahibi takımın son anlarda gelen golle yaşadığı sevinçse adeta bir galibiyet coşkusuna dönüştü.
Futbolun adaleti bazen gecikir. Yeşilyurt’un sahaya koyduğu mücadele, oyun kalitesi ve isteği üç puanı fazlasıyla hak ediyordu. Ancak skor tabelası yine aynı acı gerçeği yazdı: Uzatmalarda yenen gol, kaybedilen iki puan.
Yine de sahada gösterilen gelişim, bu takımın doğru yolda olduğunu gösteriyor. O son dakikalarda kaybolan puanlar bir gün Malatya Yeşilyurt’un lehine dönecek. Çünkü bu oyun, bu karakter, bu inanç… bu tezimizi güçlendiriyor.