Küçük Kalplerden Büyük Ezgiler
Abdullah Ergün
Depremin üzerinden aylar geçti ama Malatya’nın kalbinde yankılanan o acı ses hâlâ taze. 6 Şubat sabahı, bir şehir yerle bir olurken, umut da molozların arasında sessizce bekliyordu. Kimimiz başka şehirlere göçtük, kimimiz yıkıntıların içinde kaldık. Ama hepimiz aynı duygunun çocuklarıydık: kaybın, yıkımın ve yeniden doğmanın çocukları.
Malatya, sadece taş binalardan ibaret bir şehir değil. O, dayanışmanın, direncin ve kültürün şehridir. Bugün Malatya sokaklarında dolaşırken, hızla yükselen binaları ve yeniden filizlenen hayatları görmek mümkün. Her köşede birilerinin sessizce yeniden başlama çabasına tanık oluyorsunuz. Bu çabanın ardında ise Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin kültür ve sanatla ördüğü umut köprüleri var.
Depremin ardından insanların yüzündeki hüznü biraz olsun hafifletebilmek için düzenlenen her kültürel etkinlik, aslında birer terapi seansı gibi. İşte bu etkinliklerden biri de geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen, adını yüreklere kazıyan o konserdi: “Küçük Kalplerden Büyük Ezgiler.”
Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından özenle hazırlanan bu özel etkinlikte sahne alanlar, kentin en saf sesi olan çocuklardı. Henüz oyun çağındaki bu minik yürekler, yaşlarının çok ötesinde bir olgunlukla hayata tutunmanın ezgilerini seslendirdiler. Onların gözlerindeki umut, aslında Malatya’nın yeniden ayağa kalkışının en güçlü simgesiydi.
Salon tıklım tıklım doluydu. Dinleyiciler arasında derin bir sessizlik hâkimdi; çünkü herkes o melodilerde kendi hikâyesini buluyordu. Kimisi kaybettiği evini, kimisi anılarını, kimisi de yeniden yeşeren umudunu hatırladı. Belki de uzun zamandır ilk kez gözyaşları acıdan değil, minnetten aktı.
Koroda yer alan görme engelli İkranur Ercan, “Şafak Söktü Yine Sunam” adlı eseri seslendirirken yaşadığı duygusallık, salondaki atmosferi bambaşka bir noktaya taşıdı. O an sadece bir türkü değil, bir hikâye anlatılıyordu. Okuduğun türkünün öyküsüne konu olanların yaşadıklarını, güzel sesinle bizlere bir kez daha hatırlattın İkranur… Muhteşem sesin tıpkı Malatyalı Fahri gibi yüreğinin sesini dışarıya taşıyordu.
Sen “Sunam” türküsünü söylerken koroyu yöneten Şef İlknur Yazıcıoğlu bile bizim gibi hayranlıkla seni dinliyordu. O an herkesin kalbi aynı ritimde atıyor, aynı duyguda birleşiyordu.
Bu konser, sadece bir müzik etkinliği değildi. Şehrin yeniden nefes alışının, umudun ses buluşunun bir göstergesiydi. Kültür ve sanat, Malatya’da artık yalnızca bir etkinlik takvimi değil, aynı zamanda iyileşmenin dili hâline geldi.
Bir şehrin yeniden doğuşu sadece betonla, inşaatla ölçülmez. Gerçek kalkınma, ruhun onarılmasıyla başlar. “Küçük Kalplerden Büyük Ezgiler” tam da bunu hatırlattı bize: Umut, en çok çocuk sesinde yankılanır. Çünkü onlar geleceğin değil, bugünün en saf aynasıdır.
Malatya yeniden doğuyor. Bu defa sadece taşla değil; sevgiyle, müzikle, sanatla. Ve o küçük kalplerin büyük ezgileriyle...
Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, gerçekleştirdiği bu anlamlı etkinlikle şehirdeki kültürel dirilişin ve insani dönüşümün en güzel örneklerinden birini ortaya koydu. Çünkü bazen bir konser, bir şehri yeniden ayağa kaldıracak kadar güçlü olabilir.