İki Şehrin Sessiz Çığlığı
Abdullah Ergün
Türk futbolunun son yıllardaki çöküşünü anlat deseniz, belki de Malatyaspor ve Diyarbakırspor’un bugünkü hâlinden daha iyi bir örnek bulamazsınız.
Bir zamanlar Süper Lig’de fırtına gibi esen, tribünleriyle ülkeye heyecan katan bu iki kulübün yolu bugün Bölgesel Amatör Lig’de kesişiyorsa, ortada sadece sportif bir düşüş değil, çok daha büyük bir yönetimsel enkaz var demektir.
Maçtan önceki atmosferde bunun izleri fazlasıyla hissediliyordu. Tribünlerde hüzün vardı, sessiz bir kabulleniş… Eski günleri hatırlayan taraftarlar için bu karşılaşma bir maçtan çok, yılların birikmiş hikâyesinin sahaya dökülmesiydi.
Sahaya baktığımızda ise Malatyaspor kâğıt üzerinde daha güçlüydü. Nitekim oyunun büyük bölümünde topa hükmeden, temposunu belirleyen taraf onlar oldu. Savunmadan ayağa paslarla çıkma çabası, orta sahada baskı kurma isteği… Fakat karşılarında kolay çözülecek bir takım bulmadılar: Diyarbakırspor sahaya direnç yansıtan bir karakter koydu.
Orta sahada Malatyaspor’un üçlüsü Fatih Gürden, Caner Çolak ve Abdulvahap Kaya—oyunu kontrol eden isimlerdi. Ancak günün en büyük sürprizi, Ömürcan Karaca’nın hücumda merkezde görev yapmasıydı. Buna karşın Diyarbakırspor’da sahanın tartışmasız lideri, takımın aklı ve direnci Kaptan Mustafa Aşan oldu. Savunma-orta saha bağlantısını kusursuz kurarak oyunun temposunu ayakta tuttu.
Diyarbakırspor’un hücum hattından başlayan takım savunması, Malatyaspor’un işini bir hayli zorlaştırdı. Ev sahibi ekip topa sahip olsa da rahat bir üstünlük kurmakta zorlandı; çünkü rakip, şehrin futbol kültürünün getirdiği o pes etmeyen ruhu sahaya tamamen yansıtmıştı.
Aslında sahadaki mücadele sadece üç puanın değil, iki büyük şehrin ortak kaderinin bir yansımasıydı. Bir zamanlar üst liglerde rekabet eden bu iki takımın bugün amatör ligde karşı karşıya gelmesi, Türk futbolunun düştüğü noktaya dair çarpıcı bir tablo sunuyor.
Belki skor kimsenin aklında kalmayacak…
Ama o gün sahaya sinen hüzün, tribündeki özlem ve iki kulübün yıllardır taşıdığı ağır yük, futbol hafızamızda uzun süre yer edecek.