Abdullah Ergün

Futbol Ekonomisi

Abdullah Ergün

Günümüzde futbol artık saha içindeki mücadelesi ile değerlendirilmiyor. Ekonomik yapısı ve izlenen programların sezon içindeki değişimleri kulüpleri farklı yönlere taşıyor 

İspanyol temsilcisi Real Madrid, 2023-24 sezonunda elde ettiği gelirle yıllık bir milyar euro ulaşan ilk kulüp oldu.

Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde beklentilerin altında kalan Real Madrid’in Başkanı Perez’in yeni sezonda hem saha içinde hemde saha dışında rakiplerinin önünde yer alacak yapılanma içine gireceğinin sinyaller gelmeye başladı.

Milletler raporlarına göre sporun küresel ekonomi içindeki payı belli bir yüzdeye ulaştı.  Avrupa Komisyonu da sporun AB ülkelerinin gelirlerinin yüzde birini oluşturduğunu belirtiyor. 

İşte futbol böyle bir konumda bulunuyor.

Dünya genelinde değerlendirildiğinde ise futbol topunun çevresinde dönen ekonominin büyüklüğü çok daha net anlaşılıyor.

Dünyada kulüplerin yıllık geliri her yıl katlanarak artıyor.  Futboldan "nasiplenen" sektörleri de hesaba kattığımızda ise ortaya akıl almaz rakamlar çıkıyor. Avrupa'nın en büyük altıncı futbol ekonomisine sahip ligimiz bir milyar euroya yaklaştığını görüyoruz.

Yukarıdaki verilere baktığımız zaman futbola olan ilginin beraberinde dev bir rakamı getirdiğini görüyoruz.

Kulüplerin daha başarılı olması veya bir başka anlamda maddi anlamda daha iyi konuma gelmeleri için bünyelerinde kurdukları “Kaynak yaratma “projelerini hayata geçirmekte fazla zorlanmıyorlar. Avrupa kulüpleri bu konuda son yıllarda büyük değişim ortaya koydular.

Daha az transfer politikasını hayata geçiren büyük kulüpler, mali tablonun problem yaratmasından ve UEFA’dan gelecek olası cezaların önüne geçiyorlar.

Dünyanın en zengin futbol takımı ünvanını son üç yıla kadar taşıyan Manchester United Efsanevi Menajer Alex Ferguson’un saha içindeki başarısını ekonomik karşılığını da aldı.

Bu durum futbol kulüplerinin dev bütçeli birer şirket halini almasına yol açtı. Sektör, futbolcusundan menajerine birçok insanı istihdam ediyor. Artık her kulübün ciroları, hatta ihracat rakamları var. Kulüplerin hisseleri borsada büyük ilgi görüyor, önemli galibiyetler sonrası hisse senetlerinin değeri artarken, kaybedilen puanlarla birlikte paralar da gidiyor...
Futbol takımlarının gelirleri dendiğinde eskiden sadece bilet satışları anlaşılırdı. Oysa şu anda stadyumlardan elde edilen gişe gelirleri işin sadece çok küçük bir parçasını oluşturuyor. Büyük kulüpler gelirlerinin sadece yüzde 30'unu bilet satışından kazanıyor. Asıl para, naklen yayın, logolu ürün satışı ve diğer sponsorlardan geliyor.

Türkiye'de Süper Lig maçlarının yayın haklarını elinde bulunduran yayıncı kuruluş kulüplere yaptığı ödemler maliyetlerin karşılığını karşılayamıyor. Avrupa'da bu rakam daha yüksek.  İngiltere liginin yayın hakkını 4 yıllığına alan ulusal TV kulüplere 6.7 milyar ödeme yapacak. 

Kulüplerin önemli gelir kapılarından biri de yanlarına aldıkları sponsorlar. Sports Business Associates'in araştırmasına göre dünya genelinde spora ayrılan sponsorluk harcamaları toplamı 50 milyar Dolar düzeyinde. Bu paradan aslan payını 20 milyar Dolar'la futbol alıyor. Tabii sponsorlar öncelikle Avrupa'nın büyük ve çok izlenen liglerine para akıtıyor. Bu nedenle sponsor paralarının yüzde 52'si Avrupa'nın beş büyük ligindeki takımlara gidiyor. 

Futbolun olmazsa olmazlarının başında elbette seyirci geliyor. Almanya'da bir futbol maçını ortalama 40 bin kişi izliyor. Takımlar maçlarını İngiltere'de 33 bin, İspanya'da 30 bin, İtalya ve Fransa'da 25 bin, Türkiye'de ise 16 bin seyirci önünde oynuyor. 

Bu seyirciler sadece maçlara gelmekle kalmıyor, kulüplerinin lisanslı ürünlerini satın alarak, stadyumlarda lüks localar kiralayarak önemli bir gelir kapısı yaratıyor. 

Futbol kulüpleri "müşterilerini" memnun etmek için değişik projeleri hayata geçiriyorlar. Örneğin İngiltere'nin en zengin kulüplerinden Chelsea'nin stadı Stamford Bridge'in yanında, üç yıldızlı iki otel, iki restoran, bir pub ve bir mega market bulunan Chelsea Village dikiliyor. Manchester United'ın ünlü stadı Old Trafford da bir müze ve alışveriş merkezinin yanı sıra, bir de eğlence merkezini barındırıyor.

Türkiye’de bu işleri başlatan kulüp Fenerbahçe oldu. Şükrü Saraçoğlu stadı’nda bulunan “ Fenerium “Fenerium özellikle maçların olduğu gün hatırı sayılır hasılat elde ediyor.

Eğer Avrupa’da başarılı olmak istiyorsak klasik kulüp yönetiminin dışına çıkılması lazım.

Şirket gibi yönetilen kulüpler, bize korkunç gelen bu rakamları futbolculara öderken kulüp bütçesinin sağlıklı olmasına büyük önem veriyorlar. Bazı kulüpler ve ülkeler futbolcu ihraç ederek milyonlarca dolar kazanıyor. Örneğin Brezilya'nın bir yıl içerisinde yurtdışına yolladığı oyuncu sayısı 600. Bu futbolcuların kulüplerine ve dolayısıyla ülke ekonomisine katkıları olumlu yönden değişiklik gösteriyor. 

Futbol sadece kulüpler için değil, ülkeler ve uluslararası organizasyonlar için de büyük bir ekonomik gelir anlamına geliyor. Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası, Şampiyonlar Ligi gibi uluslararası organizasyonlar yapıldığı yerlerde büyük bir ekonomik geliri de beraberinde getiriyor.

Futbol sadece seyir zevki ön planda olan bir spor dalı değil. Yukarıda belirttiğim konularla da dünyada ilk sırada olmaya devam ediyor.

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları