
Bıyık Necatı ve Fahri Ergül
Abdullah Ergün
Futbolun en önemli öğelerinden biri hiç şüphesiz futbolcular… Yetenekli futbolcuların bir araya gelmesiyle oluşturulan takımlar, başarı yolunda ilerlerken, kulüpler sadece teknik direktörlere değil, bir başka önemli unsura da ihtiyaç duyar: Yetenek avcılarına. Yetenek avcıları hem amatör kulüplerin hem de profesyonel takımların geleceğini şekillendirirken, çoğu zaman bu işin mutfağında, sahada, mahalle aralarında gizli kahramanlardır.
Yıllar önce Malatya’da futbolun sadece futbol olmadığı, arkadaşlığın zirve yaptığı yıllar olarak hatırlanıyor.
Malatya futbolu da bu bağlamda, sadece yetenekli futbolcuları keşfetmekle kalmamış, aynı zamanda bu futbolculara olan vefa borçlarını da fazlasıyla yerine getirmiş bir şehir olma özelliği taşır. Ancak bu süreç, çoğu zaman profesyonel kulüplerin ve altyapılarının yapmış olduğu resmi yatırımlardan ziyade, kulüp yöneticilerinin ve eski futbolcularının gönüllü katkılarıyla şekillenmişti.
Malatya'nın futbol tarihinde öne çıkan ilk isimlerden biri, Hilal Gençlik Kulübü'nün 60'lı ve 70'li yıllarda her şeyi olan, kulübün bel kemiği Bıyık Necati'dir. Necati, sadece bir futbolcu değil, aynı zamanda bir futbolseverdi; futbolun güzelliklerini mahalle aralarında, sokaklarda, çimenlerin üzerinde keşfeden bir gözlemciydi. Herkesin futbola adım atma hayalini kurduğu bir dönemde, Bıyık Necati’nin gözleri her zaman geleceğin yeteneklerini arardı.
Bıyık Necati, sadece futbolcu kazanmakla kalmamış, aynı zamanda Malatya futbolunun kilometre taşlarından biri olan Hilal Gençlik kulübünün şampiyonluklarıyla da tarih yazmıştır. Özellikle 1974-75 sezonunda şampiyonluk yaşandığında, takımının kaderini belirleyen kişi, Necati'nin bulduğu ve kulübe kazandırdığı futbolculardı. Ancak, o yıllarda futbolu amatörce yapan kulüplerin bir sorunu vardı: Bu değerli oyuncular, sadece semt futbolunun ürünüydü, altyapı ve sistematik bir eğitim eksikti.
Bıyık Necati’nin en acı kaybı, bu şampiyonlukları kutlarken yaşamını yitirmiş olmasıydı. Ama Hilal Gençlik, onun ölümünün ardından şampiyonluk kupasını, Bıyık Necati’nin kabri başında koyarak bir vefa örneği sergilemişti. O dönemde yetenekli futbolcuları bulma ve onları takıma kazandırma işi, amatörce yapılmasına rağmen büyük bir başarıya dönüşmüştü. Hilal Gençlik, Malatya futbolunun önemli simgelerinden biri haline gelmişti.
Hilal Gençlik’in ardından Malatya futbolunun diğer önemli kulüplerinden biri de Malatya İdmanyurdu’dur. Bu kulüp, Malatya'nın en fazla genç futbolcu yetiştiren kulübü olarak dikkat çeker. Sıtkı Derme'nin teknik direktörlüğü döneminde, takımın oyun kurgusunda genç futbolcuların katkısı büyük olmuştur. Kulübün yönetici kadrosunda yer alan başta Kulüp Başkanı Fahri Ergül olmak üzere yöneticiler Şahap Kılıç, Rafet Kağızmanlı ve Seyfullah Özdemir gibi isimler, genç futbolcuları bulmak konusunda büyük bir başarıya imza atmışlardır. Özellikle mahalle aralarındaki futbol maçları ve tarla tabir edilen alanlar, Malatya İdmanyurdu için adeta bir yetenek keşif alanı olmuştur.
Aynı yaş aralığında genç futbolcuları Malatya İdmanyurdu’na kazandıran yöneticiler, futbolun alfabesinin yanında iyi bir insan olma görevini de başarıyla yerine getirmişlerdi.
Ancak, zamanla değişen ekonomik koşullar ve kulübün maliyet baskıları, bu başarıyı sürdürülebilir kılmada büyük zorluklar yaratmıştır. Malatya İdmanyurdu, tıpkı birçok diğer kulüp gibi, artan maliyetler karşısında kabuğuna çekilmiş ve bu süreçte genç futbolcu potansiyelini yeterince değerlendirememiştir.
Hilal Gençlik ise Öz Yıldız takımıyla birleşerek Gençlerbirliği adı altında yıllarca Malatya futboluna hizmet etmişti.
Günümüzde ise Malatya'daki kulüpler altyapılarını geliştirerek daha sistemli bir şekilde yetenekli futbolcular yetiştirmeye çalışmaktadır. Bu süreç, artık eski mahalle maçlarıyla sınırlı kalmıyor; futbolcular, okullarda beden eğitimi dersleriyle, pilot kulüp projeleri ve akademik altyapı programları ile keşfedilmektedir. Bu modern yaklaşım, futbolun tüm paydaşları için daha profesyonel bir ortam sunmakta ve genç futbolcuların gelişimine katkı sağlamaktadır.
Ancak bir diğer önemli nokta, futbolculuk kariyerinin ardından camialarına olan vefa borcunu ödeme anlayışıdır. Eskiden olduğu gibi, futbolculuk yapmış eski isimlerin, bugünün genç futbolcularına katkı sağlaması ve onları bulundukları takımlara kazandırmak için çaba göstermesi gerektiği unutulmamalıdır. Bugün genç futbolcular, sadece kulüp yönetimlerinden değil, aynı zamanda eski futbolculardan da fayda sağlayabilirler.
Geçmişin Işığında Geleceği Aramak
Malatya futbolu, geçmişten gelen bu kültürel mirası ve altyapıya verilen önemi modern futbol anlayışıyla harmanlayarak, geleceğe umutla bakabilir. Ancak bu dönüşüm, sadece ekonomik baskılarla sınırlı olmamalıdır. Genç futbolcuları, altyapı sistemlerini güçlendirerek ve daha fazla vefa örneği göstererek keşfetmek, Malatya futbolunun daha parlak bir geleceğe sahip olmasını sağlayacaktır.
Bugün, eski “tarla” alanlarında top oynayan çocuklar, bir zamanlar mahalle maçlarında yetenekleri keşfedilen futbolcuların yerini almak için hazır. Yetenek avcılarının ise bu çocukları gözden kaçırmadan, sadece futbol sahasında değil, hayatın her alanında onlara yol gösterici olmaları gerekmektedir. Eğer bu süreç doğru şekilde işlerse, Malatya futbolu sadece geçmişin değil, geleceğin de izlerini taşıyabilir.