
Bir Kulübün Çöküşü
Abdullah Ergün
FIFA son dönemlerde Türk futbolunun üzerinde adeta Demokles’in kılıcı gibi dolaşıyor. Her yeni karar, her yeni dosya, futbolumuzun ne kadar kırılgan bir yapıya sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Ve bu kırılganlığın en acı örneklerinden biri bugün Yeni Malatyaspor.
Bir zamanlar Süper Lig’in parlayan yıldızlarından biri olan bu kulüp, bugün eksi 41 puanla ligde tutunmaya çalışan bir takıma dönüştü. FIFA Disiplin Kurulu’ndan gelen son puan silme cezası, sadece bir kulübün değil, bir futbol anlayışının da iflasını temsil ediyor. Çünkü mesele yalnızca Yeni Malatyaspor değil mesele, yanlış yönetim anlayışlarının, günü kurtarma politikalarının, plansız transferlerin ve “nasıl olsa bir şekilde hallederiz” zihniyetinin artık bedelini ödememiz.
Türkiye, UEFA ve FIFA nezdinde en çok dosyası bulunan ülkelerden biri. Bu tablo artık bir tesadüf ya da talihsizlik değil; yapısal bir sorunun açık göstergesi. Futbol ekonomisi çökmüş, yöneticilik anlayışı profesyonellikten uzak, hukuki disiplin neredeyse hiçe sayılmış bir düzende, gelen yaptırımlar kaçınılmaz hâle geliyor.
Son dönemde uluslararası futbol kurumlarının özellikle Müslüman ülkelere karşı daha katı davrandığı yönünde yorumlar da sıkça dillendiriliyor. İspanya Futbol Federasyonu’nun “İsrail varsa biz yokuz” restinin ardından oluşan gerilim, FIFA ve UEFA’nın kararlarında ideolojik bir tonun hissedildiği yönünde tartışmalara yol açtı. Bu iddialar tamamen yersiz olmayabilir; ancak asıl sorun yine bizde. Çünkü biz futbolumuzu sağlam temellere oturtmadığımız sürece, dışarıdan gelen rüzgârın yönünü değiştiremeyiz.
Yeni Malatyaspor’un hikâyesi, Türk futbolu için aslında bir uyarı zili niteliğinde. Bugün yaşanan çöküş, diğer kulüplerin “bize olmaz” dediği senaryonun gerçeğe dönüşmüş hâli. Kulüplerimizin artık günü değil, geleceği kurtarması gerekiyor.
Büyük kulüplerin toplam borç tutarı baş döndürücü seviyelere ulaştı. Harcama limitleri kâğıt üzerinde kaldı. Osimhen transferinde Galatasaray’ın kasasından çıkacak rakam, yalnızca Türkiye’de değil Avrupa’da da ses getirdi. Buna karşın Federasyon, ligler devam ederken büyük kulüplerin hakem açıklamalarıyla uğraşmaya devam ediyor. Alt liglerde yaşanan olumsuzluklara sesini duyuramayan kulüpler ise yalnızca yerel medyada yankı bulabiliyor.
FIFA Disiplin Kurulu’ndan gelen cezaların artçı etkileri yakın zamanda çok daha somut hâle gelecek gibi görünüyor. Çünkü FIFA cezaları sadece puanları değil, umudu da siliyor.
Ama belki de bu umutsuzluk, yeniden doğuşun başlangıcı olur. Yeter ki bu kez enkazın üzerine değil, temeline bakmayı bilelim.