Abdullah Ergün

Bir Başarının Sessiz Çöküşü: Malatya Yeşilyurt Spor Kulübü

Abdullah Ergün

Malatya futbolunun "sorunsuz kulübü" olarak bilinen Malatya Yeşilyurtspor Kulübü, son günlerde adından sıkça söz ettiriyor. Ancak bu kez geçtiğimiz sezon elde ettiği başarılarıyla değil, iç karartan gelişmelerle gündemde.
Bölgesel Amatör Lig'de gösterdiği performansla profesyonel lige yükselen kulüp, daha sezon başlamadan sancılı bir sürece girdi. Aslında bu sürecin ayak sesleri kongrede duyulmuştu. Farklı meslek gruplarından ve belediyelerin kontenjanlarıyla oluşturulan yönetim kurulu, daha en başta uyumsuzluk sinyalleri veriyordu.

Ardından Adnan Çoban’ın yaptığı açıklamalarla buz dağının görünen kısmı ortaya çıktı. Çoban, yönetim içerisinden bazı kişilerin kendisini sabote ettiğini, hatta kendi aralarından bir başkan adayı çıkararak kulübü ele geçirme niyetinde olduklarını açıkça dile getirdi. Bu sözler, sıradan bir iç tartışma değil, doğrudan bir yönetim krizinin ilanıydı.

Kulüp, sportif anlamda yapılması gerekenlere odaklanmışken; teknik direktör seçimi, transfer planlaması ve sezon hazırlıkları gibi hayati konuların toplantılara kurban edilmesi, başarı şansını da neredeyse sıfırladı.

Adnan Çoban’ı geçtiğimiz sezon ligde verilen şampiyonluk mücadelesinde tanıdım. Futbol tutkusu, inadı ve kulübe duyduğu aidiyet tartışılmaz. Ancak tek başına mücadele etmek zorunda kalan bir başkanın elinden ne gelir? Özellikle de arkası boş bırakılmışsa…

Bu noktada asıl sorun, kulübe gönül veren insanların yalnız bırakılmasıydı. Maddi destek verilemiyorsa bile, en azından manevi bir omuz verilebilirdi. Ama o da yapılmadı.

Ve son perde…

Adnan Çoban’ın “Takımımız kampta, yapılacak olan hazırlık maçından sonra takımı dağıtacağız. Malatya’da kalacak bir yerimiz bile yok. Yönetim kurulu olarak lige katılmama kararı aldık.” açıklaması ve sonrasında yaşananlar, ülkemizdeki birçok futbol kulübünün yaşadığı ekonomik buhranın Yeşilyurt versiyonuydu adeta. Kulüp tarihine kara bir leke olarak geçecek bir dönemin içindeyiz.

Ancak bu gidişata son noktayı koyan gelişme, Yeşilyurt Belediye Başkanı İlhan Geçit’in “Birisi ben yönetemiyorum diyorsa biz o takımı tekrar devralmaya hazırız.” Açıklaması hem kulüp yönetimini hem de kamuoyunu şaşkına çevirdi. Açıklamanın detayları şimdilik bir yana, ama bu çıkış, konunun seyrini farklı bir boyuta taşıdı.

Peki şimdi ne olacak?

Sorun, sadece bir yönetim ya da maddi kriz meselesi değil. Bu, aynı zamanda bir vizyon, sahiplenme ve futbol kültürü meselesidir. Bir şehrin futboldaki tek beklentisi konumunda olan takımı, o şehrin insanlarının omuzlarında yükselir. Ama omuzlar çekildikçe, ayakta durmak imkânsızlaşır.

Yeşilyurt’un ayakta kalması için hâlâ geç değil. Ama birileri taşın altına elini koyacaksa, şimdi tam zamanı...

 

Yazarın Diğer Yazıları