Verim kaybı

Türkiye'nin ihracatta yüzünü güldüren en önemli ürünlerinden kayısıyı küresel iklim değişikliği nedeniyle zor dönemler bekliyor. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Özertan, gelecek 30 yılda iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle kayısı, tahıllar, fındık ve üzüm gibi Türkiye'nin önde gelen tarım ürünlerinde büyük oranlarda verim düşüşü yaşanacağı söyledi. Özertan, '30 yıl içinde kayısıda yüzde 40 randıman kaybı yaşanabilir' dedi.

Verim kaybı

Dünyada ve Türkiye’de kayısıda lider kent olan Malatya’da iklim değişikliğinin etkisi kayısı üretimini tehdit ettiğini ortaya koydu. Boğaziçi Üniversitesi Yenilikçi Tarım ve Besin İşletmeciliği Platformu (Boun Tarım) Kurucularından Prof. Dr. Gökhan Özertan, TÜSİAD Tarım ve Gıda 2020 Sürdürülebilir Büyüme Bağlamında Tarım ve Gıda Sektörünün Analizi Raporu’nda yer alan bulgulara göre, Türkiye’de belli başlı tarım ürünlerinde 2020-2050 yılları arasında ciddi verim kayıpları olacağı kaydetti. Özertan, Malatya çevresinde yetişen ve bölgenin ekonomisinde çok büyük bir yer tutan kayısı verimin yüzde 40’lara varan oranda düşeceğini dile getirdi.

Kayısıda verim yüzde 40’lara düşebilir

İklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkilerini anlatan Prof. Dr. Özertan, “TÜSİAD Tarım ve Gıda 2020 sürdürülebilir Büyüme Bağlamında Tarım ve Gıda Sektörünün Analizi Raporu”nda yer alan bulgulara göre Türkiye’de belli başlı tarım ürünlerinde 2020-2050 yılları arasında ciddi verim kayıpları olacağı öngörülüyor. Fındıkta bu oran yüzde 10’u bulurken, en ciddi etkilenen bölge Doğu Karadeniz olacak. Üzümde yüzde 20’lik bir kaybın yaşanacağı görülüyor. Malatya çevresinde yetişen ve bölgenin ekonomisinde çok büyük bir yer tutan kayısı da ise verim yüzde 40’lara varan oranda düşecek. Henüz Türkiye için verimiz olmasa da dünyada yapılan çalışmalara baktığımızda buğday, arpa gibi tahıl ürünlerinde de bölgesel olarak yüzde 20 ila yüzde 50 arasında verim düşüşü ortaya çıkacağı belirtiliyor. Bu kayıpların yaşanmasında en önemli etki iklim değişikliğine bağlı artan sıcaklıklar ve değişen yağış rejimleri. Bu durum bazı bölgelerde daha önce yetişmeyen tarım ürünlerin üretilebilmesini mümkün kılarken, bazı yerlerde de bunu imkânsız hale getirecek. Yani gelecek 30 yılda tüm dünya ile birlikte Türkiye’yi de tarımda zor günler bekliyor” dedi. 

Tarım eylem planı hazırlanıp hayata geçmeli

Prof. Dr. Özertan, Türkiye’nin tarımı göz ardı edebilecek bir ülke olmadığını vurgulayarak, “Bugün dünyanın önde gelen tarım ürünlerinin büyük kısmında ilk 10 üretici arasında yer alıyoruz. Hem gelecekte gıda açısından büyük sorunlar yaşamamak hem de ekonomik kayıpların önüne geçmek için tarımda iklim değişikliği eylem planının bir an önce hazırlaması gerekiyor. Bunun yapılması için çok geniş ve kapsamlı veriler toplanmalı. Çünkü tarım oldukça karmaşık bir sektör ve iklim değişikliğinde bir yol haritası belirlemek için iyi bir plana ihtiyaç var. Bugün resmi ve özel bazı kurumlar çeşitli veriler toplayarak, bunları zaman zaman raporlar halinde sunuyor. Ancak bunun daha da ötesine geçerek tüm Türkiye için kapsamlı bir iklim değişikliği eylem programı ortaya konmalı. Ardından uygulanması için tüm paydaşların verecekleri sözleri tutması ve bunun da takip edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.