Şartlar daha da ağırlaştı

Saadet Partisi (SP) Haziran ayı Genişletilmiş İl Divan Toplantısında konuşan SP Malatya İl Başkanı Mustafa Canbay, bir yıldır bir türlü ekonominin gündemden düşmediğini belirterek, 'Yılbaşında '6 ay sonra her şey güllük gülistanlık olacak' diye tarih veren iktidarın süresi doluyor. Tarih verdiler '6 ay sonra her şey düzelecek.' Fakat bu 6 aylık sürede bırakın iyileşmeyi, ekonomik şartlar daha da ağırlaştı ve kötüleşti' dedi.

Şartlar daha da ağırlaştı

Saadet Partisi Malatya İl Başkanlığı Haziran Ayı İl Divan Toplantısı il binasında gerçekleştirildi. Divan Toplantısı öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan SP Malatya İl Başkanı Mustafa Canbay, son bir yıldır ekonominin ülke gündeminden düşmediğini, yanlış politikalar nedeniyle vatandaşların giderek daha da ağırlaşan bir borç yüküyle yaşamak zorunda kaldığını söyledi. Canbay, 15 Temmuz kalkışmasında tutuklanan askeri öğrencilerin bırakılmasının sevindirici olduğunu, aynı sebeple birçok mağduriyetlerin olduğu KYK’lıların da gözden geçirilmesini, 15 Temmuzun milat kabul edilip ona göre hareket edilerek bu mağduriyetlerin de ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti. 

Borç yüküyle yaşıyoruz

Son bir yıldır ekonominin ülke gündeminden düşmediğini vurgulayan Canbay, “Ülkelerin kredi CDC puanlamalarında Türkiye ilk sırada. 300 puanı geçtiğinde ülkeler iflasa gidiyor derler. Bizde 830 puanı geçti. Acaba nereye doğru gidiyoruz. Muhterem arkadaşlar; yılbaşında "6 ay sonra her şey güllük gülistanlık olacak" diye tarih veren iktidarın süresi doluyor. Tarih verdiler; “6 ay sonra her şey düzelecek.” Fakat bu 6 aylık sürede bırakın iyileşmeyi, ekonomik şartlar daha da ağırlaştı ve kötüleşti. Yanlış politikalar nedeniyle vatandaşlarımız giderek daha da ağırlaşan bir borç yüküyle yaşamak zorunda kalıyor. Mahalleli bakkala, bakkal toptancıya, toptancı fabrikaya borçlu... Gençler devlete, hane halkı bankalara borçlu. Asgari ücretliler, memurlar, emekliler, borç döndürerek ay sonunu getirmeye çalışıyorlar. Ülkemizde her 2 kişiden 1’i maalesef borçlu şekilde yaşıyor. Merkez Bankası’nın verilerine göre; 2018'de 567 milyar lira seviyesinde olan hane halkı borçları, 2021'de 1 trilyon lirayı aştı; yani iki misline çıktı!” dedi.

Yerel yöneticiler zarardan sorumlu olsunlar

Canbay, hükümetin bazen iyi şeyler yaptığını ifade ederek, “Bunlardan biriside spor kulüplerini zarara uğratan yöneticilerin bu zarardan mesul olmalarını sağlayan yasa meclisten geçti. Çok güzel. Şimdi bu güzel kanunlara bir madde daha eklenmesini istiyoruz. Ülkeyi yönetenler, ülkeyi yönettikleri sürece ülkeye verdikleri ekonomik zarardan da sorumlu olsunlar. Yerel yönetimleri yönetenler de yönettikleri yerel yönetimleri uğrattıkları zarardan sorumlu olsunlar” diye konuştu.

Taşıma toprakla milletin karnı doyar mı?

Son açıklanan TÜİK verilerine göre, tarımsal girdi maliyetleri yeni bir rekor kırarak yıllık bazda %117,31 arttığını vurgulayan Canbay, “Nisan ayı verilerine göre en yüksek artış; yılda yaklaşık % 242 ile gübre fiyatlarında gerçekleşti. Onun içinde mecburen gübre atmıyor bazı insanlar, verim böylece düşüyor. Tam bir yıl önce; 2021 yılının nisan ayında yıllık artış, sadece %22,15'ti. Şimdi tarım üretiminde böylesine ciddi bir problem ortada çözülmeyi bekliyorken hükümet, gıda fiyatlarına çözüm olarak 10 ülkede tarım arazisi almayı planlıyor. Hayda kendi topraklarımız ve çiftçimiz ne olacak. Ülkemizin bereketli toprakları, çalışkan çiftçimizin elinde mahsul vermeyi beklerken iktidar, yüzünü başka ülkelere dönmüş; güya milletin derdine çare arıyor” şeklinde konuştu.

Çiftçi üretirken tükeniyor 

Canbay, yönetme kabiliyetini yitiren iktidarın çiftçiye verdiği zarar yüzünden çiftçinin her gün isyan ettiğini savunarak, “Üretirken tükeniyoruz” diyor çiftçilerimiz. Milleti öğüten, üreticiyi tüketen, gençlerimizi sömüren bu çarkı durdurmak zorundayız. Biz milletimizle birlikte bu çarkı kırıp, yerine “insanca yaşam”ın mümkün olduğu adil bir düzeni inşa edeceğiz, üreteni tüketmeyeceğiz. Çiftçimizin artan girdi maliyetlerine yönelik bütçe ayıracağız. Yap-işlet-devlet projelerine ve geçiş garantili projelere ayrılan bütçeyi, israfa ve yolsuzluğa akıtılan parayı; çiftçimize vereceğiz. Çiftçimizi kalkındırıp, topraklarımızı yeniden yeşerteceğiz. Vatandaşı borca esir edip, rant çevrelerinin çıkarına çalışan bu düzeni değiştireceğiz. Enflasyonu artıran sebepleri ortadan kaldırıp, vatandaşlarımızı temel ihtiyaçları için bile kredi çekmeye mecbur eden bu ekonomi modelini değiştireceğiz. Ey milli görüşçü kardeşlerim biz asla "helal ve dürüst siyaset" yapmaktan vaz geçmeyeceğiz. Gerçekleri kimseyi rencide etmeden olduğu gibi söyleyeceğiz. Bugüne kadar hiçbir zaman süte su katanlardan olmadık, bundan sonra da asla olmayacağız! Bunca olumsuzluğa rağmen hala umut varsa, bu umudu ayakta tutan ve ülkemizin daha fazla bataklığa düşmesine engel olan sizlersiniz” açıklamasında bulundu.