Nihat Karademir'in son çalışması

Malatyalı yazar Nihat Karademir'in son çalışması olan Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak, siyaset felsefesinin en kadim sorularından biri olan 'Devlet neden vardır?' sorusuna, insanın en derin varoluşsal kaygısı olan ölüm korkusu üzerinden yanıt arıyor.

Nihat Karademir'in son çalışması
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Malatyalı yazar Nihat Karademir’in son çalışması olan Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak, siyaset felsefesinin en kadim sorularından biri olan "Devlet neden vardır?" sorusuna, insanın en derin varoluşsal kaygısı olan ölüm korkusu üzerinden yanıt arıyor. Yazar, insanın ölümsüzlük arayışını ve ölümün trajik boyutlarını incelediği önceki kitaplarının ardından, bu eserinde odağını siyasal otoritenin psikolojik ve varoluşsal kökenlerine çeviriyor.

Kitap, temel izleğini Edgar Allan Poe’nun ölümden kaçışı simgeleyen "kalesi" ile Jorge Luis Borges’in ölümsüzlüğün siyasal düzeni anlamsızlaştırdığı "mağarası" arasındaki gerilim üzerine inşa ediyor. Yazara göre devlet, aslında ölümün ertelendiği, disipline edildiği ve anlamlandırıldığı sembolik bir mekândır. Bu perspektiften bakıldığında, hastanelerden ordulara kadar modern devletin tüm kurumları, aslında bireyin faniliğine karşı geliştirilmiş kolektif bir sığınak niteliği taşıyor.

Eser, okuyucuyu devletin doğuşuna dair klasik tezlerin (aile, kuvvet, iktisadi ve organik teoriler) ötesine taşıyarak disiplinlerarası bir kazı çalışmasına davet ediyor. Antik Yunan’daki kaotik doğa durumu tasavvurlarından Roma’da Lucretius’un ölüm korkusu analizine; Hinduizm’in meşhur "balık yasası" (Matsyanyaya) kaosundan Budizm’in ahlaki çöküş anlatılarına kadar devasa bir düşünsel harita sunuyor.

Nihat Karademir, çalışmasında dinler ve kültürler arasındaki geçişkenliğe de dikkat çekerek, Aziz Augustine’in "günahkâr kökenli devlet" analizinden İslam siyaset düşüncesindeki "fitne ve kaos korkusu" eksenli otorite arayışına kadar geniş bir perspektif sunuyor. Kitapta; Hobbes’un korkuyla kurulan Ölümlü Tanrı'sı (Leviathan), Nietzsche’nin devleti "soğuk bir canavar" olarak niteleyen radikal eleştirileri ve Freud’un uygarlığı içgüdülerin bastırılmasına dayandıran psikanalitik yaklaşımları birer birer masaya yatırılıyor.

Kitabın son bölümleri ise modern dönemdeki gelişmelere ayrılmış. Foucault’nun biyo-iktidar, Agamben’in istisna hali ve Mbembe’nin nekropolitika kavramları eşliğinde; COVID-19 pandemisi ve 11 Eylül gibi çağdaş krizlerin, devletin ölümü nasıl bir yönetim teknolojisine dönüştürdüğü çarpıcı verilerle analiz ediliyor. Yazara göre modern devlet, artık ölümü sadece dışarıda tutan bir kale değil, ölümü bizzat yöneten ve siyasetin merkezine yerleştiren sofistike bir mekanizmadır.

Nihat Karademir’in bu değerli eseri, devletin kökenini hem tarihsel bir olgu hem de psikolojik bir olay olarak kavramamıza imkân tanıyan, zengin kaynakçasıyla dikkat çeken özgün bir çalışma. 362 sayfalık Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak Lejand Yayınevi tarafından Kasım 2025 tarihinde basılmış. 

Malatya Net Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme