Malatyalı genç girişimci 2016 yılından beri üretiyor
Malatya'nın Darende ilçesinde tarlasında yetiştirdiği sebzelerle kendi evinde üretim yapan genç girişimci Mete Yazıcıoğlu, turşudan salçaya, reçelden zeytine, konserveden pekmeze kadar birçok ürünü konteynerde satıyor.
Malatyalı genç girişimci Mete Yazıcıoğlu, turşudan salçaya, reçelden zeytine, konserveden pekmeze kadar birçok ürünü konteynerde satışa sunarak yoğun talep gördüklerini söyledi.
Malatya'nın Darende ilçesinde konteynerde organik ve doğal ürünler satan Mete Yazıcıoğlu, 2016 yılından beri kendi üretimi olan ürünleri tüketiciyle buluşturuyor. Genç girişimci, tarlasında yetiştirdiği, dağlarda topladığı ve Hatay'dan getirdiği ürünleri işleyerek halkın hizmetine sunuyor.
‘Maraş'tan biberimizi getiriyoruz’
Yazıcıoğlu, tüm ürünlerini tamamen el emeği olduğunu vurgulayarak, "Balımız, nar ekşimiz, incir basmaları, pekmezlerimiz, salçamız olsun; ana maddesini sağlayıp kendimiz tek tek üretiyoruz. Maraş'tan biberimizi getiriyoruz, burada kendi ellerimizle yapıyoruz. Pekmezlerimizi aynı şekilde, üzümümüzü alıyoruz, tuzumuzu alıyoruz, burada kendi emeklerimizle yapıyoruz. Yine aynı şekilde konservelerimizin malzemesini tek tek yıkayarak temiz bir şekilde kendimiz yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
‘Kış dönemlerinde talep artıyor’
İlçede herkesin evde turşu kurmasına rağmen kendi ürünlerinin lezzet, temizlik ve malzeme çeşitliliğiyle öne çıktığını belirten Yazıcıoğlu, "Turşumuzun içinde yaklaşık 11 çeşit malzeme var. Acur, lahana, kırmızı lahana, havuç, kırmızı havuç, biber gibi. Hepsi bir araya geldiğinde bambaşka bir lezzet ortaya çıkıyor. Üretimimiz imece usulü ile yapılıyor. Mahalleli kadınlarla birlikte turşuları tek tek yıkayıp hazırlıyoruz. Her kavanozda el emeği ve herkesin elinin tadı var. Bu yüzden acısı, tatlısı, karışığı fark etmiyor, hepsinin ayrı bir lezzeti oluyor. Kış yaklaşınca birçok kişinin evde turşu yapmaya fırsatı olmuyor. Bu nedenle kış dönemlerinde talep artıyor. Lezzetini görenler kendi turşusunu bırakıp bizimkini tercih ediyor. Hatta hediye götüren bile çok." diye konuştu.
Zeytinleri Hatay’daki akrabalarından getirdiklerini dile getiren Yazıcıoğlu, "Zeytinlerimizi Hatay'da akrabalarımızdan, bahçesinden kendi ellerimizle toplayıp getiriyoruz ve burada kendimiz kuruyoruz. Kayısının işini bilirsiniz. Zeytin işiyle hemen hemen kayısı ile aynı bir şekilde köyde, komşularımızla beraber tek tek kırıyoruz, salamura hale getirip ve buradaki vatandaşlarımıza, esnaflarımıza yetiştirmeye çalışıyoruz. İki, üç çeşit kırma zeytinimiz var." dedi.
Alıç sirkesi, reçel çeşitleri, yaprak basması ve peynir ürünlerinin özel olduğunu söyleyen Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
“Burada en önemli bir şeyimiz alıç sirkemiz var. Kalp hastalıklarını olsun çok çeşitli hastalıklara şifa oluyor. Bunları kendimiz dağlardan topluyoruz. Kendi ellerimizle yapıyoruz, bekletip hazır hale geldikten sonra gönderiyoruz. Ondan sonra reçel çeşitlerimiz var. Bunlar da yine kendi bahçemizden olsun. Buradaki köylü arkadaşlarımızın bahçelerinden olsun. Onları yapıp tek tek evde kendi ellerimizle annemin emeğiyle yapılmış ürünlerimizdir hepsi. Peynirlerimizi yine köyden gelen arkadaşlardan alıyoruz, kaynatıyoruz, salamura yapıp gönderiyoruz. Yaprakları yine Hatay'dan alıp salamura yapıyoruz.”
Kendi bahçesinden topladığı ürünleri toplayarak konserve yaptığını belirten Yazıcıoğlu, "Kendi bahçemde domatesi, biberi, sarımsağı üretip, kaynatıp temiz bir şekilde konserve yapıyoruz. Esnaflarımız bunları çok seviyor. Burada fırın kültürümüz var. Tavanın içine kıymasını koyup fırına veriyorlar, öğle yemeği çıkarıyor üç beş esnaf toplanıp yiyor. Konserve menemenlerimiz var. Memur arkadaşlar olsun, bahçesi olmayanlar olsun, bizden alıyorlar. Taleplerini karşılamaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
Yazıcıoğlu, talebin bölge dışından da geldiğini vurguladı.