- Haberler
- Video Haber
- Malatya kayısısına 4 milyar TL'lik can simidi! Destekler hesaplarda…
Malatya kayısısına 4 milyar TL'lik can simidi! Destekler hesaplarda…
Malatya Dünya Kayısı İş Merkezi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Güner, dönüm başına verilen 5 bin 500 TL'lik desteğin, çiftçilerin yeniden ayağa kalkması için adeta bir can simidi niteliği taşıdığını ifade etti.
Doğu Anadolu’da kayısı, İç Anadolu’da elma, Karadeniz’de fındık, Akdeniz’de narenciye bahçeleri… 11 Nisan'ı 12 Nisan'a bağlayan gece, Türkiye genelinde 36 ilde etkili olan zirai don felaketi, Malatya'da kayısı bahçelerinde büyük zarara yol açtı. Gece saatlerinde hava sıcaklığının eksi 3 ila eksi 13 dereceye kadar düşmesi, hasadın önemli ölçüde etkilenmesine neden oldu. En son böyle büyük bir don felaketini 2014 yılında yaşayan Malatya’daki üreticiler 11 yılın ardından tekrar yaşadıkları zirai don felaketi üreticileri büyük sarsıntıya uğrattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan destek ödemeleri üreticilerin hesaplarına yatırılmaya başladı.
Ödemeler Başladı
Malatya'nın en önemli gelir kaynağı olan başta kayısı olmak üzere birçok tarımsal ürünü olumsuz etkiledi. Binlerce liralık masraf yapan üreticilerin masraflarını karşılamak için harekete geçen Tarım Bakanlığı Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı üreticilere dönüm başına 5 bin 500 TL ödeme yapmayı başladı. Malatya Dünya Kayısı İş Merkezi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Güner, “Dönüm başına verilen 5 bin 500 TL’lik destek, kayısı üreticilerimizin yeniden ayağa kalkması için hayati bir adım oldu” dedi.
36 Bin Aile Etkilendi
Zirai don felaketinin Malatya ekonomisine yaklaşık 500 milyon dolarlık zarar verdiğini belirten Güner, “Malatya'mızın "sarı altın"ı olarak bilinen kayısı bahçelerimizi adeta bir kabus gibi sardı. Son 150 yılın en büyük tarımsal afeti olarak nitelendirilen bu felaket, kayısı üretimimizi yüzde 99 oranında yok etti; yıllık 90 bin ton rekolteyi 3 bin tonun altına indirerek, sadece bir ürün kaybı değil, binlerce ailenin geçim kaynağını, bölgemizin ekonomisini ve hatta Türkiye'nin ihracat dengesini derinden sarsan bir yıkım yarattı. Edinilen bilgilere göre bu kayıp yaklaşık 500 milyon dolarlık bir ekonomik zarara yol açtı; fındık, üzüm, elma ve ceviz gibi diğer meyve türleri de bu felaketin pençesinde kaldı. Sadece Malatya'da doğrudan 36 binden fazla ailemizin, dolaylı olaraktan tüm Malatya'nın sofrası etkilendi, ihracatımız yüzde 45'lere varan düşüşler yaşadı ve küresel kuru kayısı pazarındaki lider konumumuz tehdit altına girdi” dedi.
Mazot, Gübre, İlaç Giderlerine Destek
Dönüm başına 5 bin 500 TL olarak belirlenen zirai don desteğinin, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı çiftçilerin hesaplarına yatırılmaya başlandığını ifade eden Güner, “Tarım ve Orman Bakanlığı'mızın öncülüğünde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlılığıyla hayata geçirilen destek paketi, hepimize umut oldu. Dönüm başına 5 bin 500 TL olarak belirlenen zirai don desteği, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı çiftçilerimizin hesaplarına yatırılmaya başlandı. Bu destek, toplamda 4 milyar TL'lik bir kaynakla, sadece kayısı değil, felaketten etkilenen tüm tarımsal ürünleri kapsayan kapsamlı bir yardım mekanizması olarak devreye girdi. Üreticilerimizin mazot, gübre ve ilaç giderlerini karşılamaya yardımcı olacak bu ödeme, felaketin yarattığı ekonomik boşluğu doldurmak için kritik bir adım. Özellikle kayısı bahçelerindeki yüzde 100'e varan kayıplar karşısında, bu desteğin zamanında ve adil bir şekilde dağıtılması, çiftçilerimizin yeniden ayağa kalkması için vazgeçilmez bir can simidi niteliğinde. Bu destek sürecinin sorunsuz bir şekilde tamamlanmasında emeği geçen herkese, derneğimiz adına en içten teşekkürlerimizi sunmak isterim” ifadelerini kullandı.
Kayısıyı Geleceği İçin Sürdürülebilir Adımlar Şart
Kayısının Malatya’nın gururu ve Türkiye’nin önemli tarım ürünlerinden biri olduğunu vurgulayan Güner, iklim değişikliğinin oluşturduğu risklere karşı don önleyici teknolojilerin kullanılması, tarım sigortası kapsamının genişletilmesi, yeni pazarların araştırılması ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Bakmadan Geçme
