• Haberler
  • Gündem
  • Malatya'da su gaspı: Tarımın hakkı olan su maden sahasında kullanılacak!

Malatya'da su gaspı: Tarımın hakkı olan su maden sahasında kullanılacak!

Malatya Çevre Platformu, kuraklığın derinleştiği olduğu Malatya'da madencilik faaliyetlerinin su sorununun daha da artıracağını belirterek, 'Bir maden sahasında kullanılan su, yüzlerce dönüm tarım alanının su ihtiyacına eşdeğer olabilmektedir. Kuraklık koşullarında bu durum, açık bir su gaspı anlamına gelmektedir.' dedi.

Madenlerin çıkarıldığı süreçte kullanılan güçlü asitler, ortaya çıkan radyoaktif yan ürünler ile yoğun su tüketimi, Malatya gibi su stresi yaşayan bölgeler için ekolojik tehdit oluşturuyor. Yeraltı sularına sızabilecek asidik çözeltiler, güvenli şekilde depolanamayan radyoaktif atıklar ve doğaya verilebilecek kalıcı zararlar, Malatya’da maden potansiyelinin artık sadece ekonomik değil, çevresel boyutlarıyla da tartışılması gereken bir konu haline geldiğini gösteriyor. Özellikle su krizinin günden güne artığı kentte, maden yasasının onaylanması da tepki çekiyor. 

Malatya'da su gaspı: Tarımın hakkı olan su maden sahasında kullanılacak!

Maden yasası yaşamı değil; rantı önceleyen bir anlayışın ürünü

Malatya Çevre Platformu, yaptığı yazılı açıklamada, Malatya’nın ciddi kuraklık riskiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, şunları  kaydetti:

“İklim değişikliğiyle birlikte Malatya, tarihinin en ciddi kuraklık risklerinden biriyle karşı karşıyadır. Yağış rejimi bozulmuş, kurak periyotlar uzamış, yeraltı ve yerüstü su kaynakları alarm vermeye başlamıştır. Tam da böyle bir dönemde çıkarılan ve genişletilen Maden Yasası düzenlemeleri, suyu ve yaşamı değil; rantı önceleyen bir anlayışın ürünü olarak karşımızda durmaktadır.

Bilim insanları açıkça söylüyor: Kuraklık derinleşiyor. Buna rağmen maden faaliyetlerine verilen sınırsız yetkiler, su fakiri havzalarda dahi madenciliğin önünü açmakta; tarımın, içme suyunun ve ekosistemlerin geleceği göz göre göre riske atılmaktadır. Madencilik faaliyetleri; sondajdan zenginleştirmeye, atık havuzlarından toz bastırmaya kadar her aşamada yoğun su tüketir. Bir maden sahasında kullanılan su, yüzlerce dönüm tarım alanının su ihtiyacına eşdeğer olabilmektedir. Kuraklık koşullarında bu durum, açık bir su gaspı anlamına gelmektedir.”

Madencilik faaliyetlerinin suyun yalnızca miktarının değil, suyun niteliğini de bozduğu vurgulanan açıklamada,  “Üstelik sorun yalnızca suyun miktarı değildir. Madencilik faaliyetleri, suyun niteliğini de bozmaktadır. Kimyasal atıklar, ağır metaller ve siyanür gibi maddeler; yeraltı sularına, derelere ve tarım alanlarına sızarak suyu kullanılamaz hale getirmektedir. Kirlenen su, bir daha geri gelmemektedir.” ifadeleri yer aldı.

Malatya'da su gaspı: Tarımın hakkı olan su maden sahasında kullanılacak!

Yeraltı Suları Tehdit Altında

İklim değişikliği nedeniyle yeterince beslenemeyen yeraltı sularının, madencilik faaliyetleriyle hızla çekildiği ve kirletildiği ifade edilen açıklamada,  şunlar aktarıldı: 

“Derin sondajlarla açılan maden kuyuları, tarımsal kuyuların kurumasına yol açmakta; çiftçi suya ulaşamaz hale gelmektedir. Yeraltı suları bir kez tükendiğinde, yeniden dolması onlarca yıl almaktadır.

Bu durum yalnızca bugünün değil, gelecek kuşakların su hakkının da gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Maden Yasası düzenlemeleri, havza bazlı su yönetimi ilkesini fiilen devre dışı bırakmaktadır. Hangi havzada ne kadar su var, bu su tarım, içme suyu ve ekosistemler için yeterli mi soruları sorulmadan maden ruhsatları verilmektedir. Su yokken maden olur; ama su yokken yaşam olmaz. Malatya gibi tarıma dayalı, kuraklık riski yüksek bir bölgede madencilik ısrarı; doğrudan gıda güvencesini, kırsal yaşamı ve toplumsal barışı tehdit etmektedir. Kuraklık çağında madencilik ısrarı bilim dışı bir tercihtir. Kuraklık, uyum gerektiren doğal bir süreçtir. Ancak Maden Yasası, bu süreci yok saymakta; iklim krizini derinleştiren faaliyetleri teşvik etmektedir. Bu yaklaşım bilimsel değildir, kamusal değildir, yaşamdan yana değildir.”

Malatya Çevre Platformu, çevre felaketinin yaşanmaması için son olarak şu talepleri iletti:

  • “Kuraklık koşullarında suyu tüketen ve kirleten madencilik faaliyetleri durdurulmalıdır.
  • Su fakiri havzalarda maden ruhsatları iptal edilmelidir.
  • Su, bir meta değil; yaşam hakkıdır. Çağrımızdır Yetkilileri;
  • Maden Yasası’nı iklim değişikliği ve kuraklık gerçekliği ışığında yeniden düzenlemeye,
  • Su varlıklarını koruyan, havza bazlı planlamayı esas alan politikalara yönelmeye,
  • Tarımı, ekosistemleri ve halkın su hakkını madencilik rantına feda etmemeye çağırıyoruz.
  • Kamuoyuna çağrımızdır:
  • Bu mücadele yalnızca çevrecilerin değil; çiftçinin, tüketicinin, çocukların ve geleceğin mücadelesidir. Su yoksa yaşam yoktur. Yaşam yoksa madenin anlamı yoktur.”
Malatya Net Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme