Malatya'da sahte kayısı şoku: İhracat darbe alır
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, sahte kayısıların Malatya ürünü gibi raflara sürüldüğünü, bu durumun hem iç piyasayı hem de ihracatı tehdit ettiğini söyledi.

Kayısı ilk kez para etti o da çiftçinin cebine girmedi
Hasat zamanının eskiden köylerde bayram olduğunu söyleyen Ağbaba, "Artık insanlar petrole küçük bidonlarla gidip mazot alabiliyor. Çok mecbur olmadıkça traktörü dışarı çıkaramıyorlar. Sadece mazot değil, ilaç maliyetleri, gübre fiyatları artmış durumda. Tarımda girdi maliyetlerini karşılaştırdığımızda dolara vurun, mazota vurun, hangisine vurursanız vurun, çiftçinin alım gücü düşmüş durumda. Eskiden Malatya'da kayısı tuttuğu zaman çarşı şenlenirdi. İnsanlar daire alırdı, traktör alırdı. Şimdi müteahhitler sorun, bir tane ev alan yok. İlk kez kayısı Malatya'da para etti, o da çiftçinin cebine girmedi." ifadelerini kullandı.
Borçlar ertelenmezse evlere haciz gelecek
Çiftçilerin borçlanmasına dikkat çeken Ağbaba, "Çiftçi yıllardan beri borç ödüyor. Neredeyse tüm çiftçiler borçlu durumda. Bizim Anadolu'da sadece bankadan borç alınmaz. Komşudan borç alırsın, esnafa borçlanırsın, bunu iki kat düşünün. Yakın zamanda çiftçinin borçları ertelenmezse evlerine haciz gelecek. Maalesef çiftçi borçla yaşıyor." dedi.
İnsanlar eti Kurban Bayramı'nda yiyebiliyor
İnsanların eti, Kurban Bayramı'nda ya da hayırseverlerin et dağıtınca yediğine dikkat çeken Ağbaba, "Emekli artık pazara çıkamıyor. Sadece emekli değil, dul ve yetimler, hak sahipleri de zor durumda. Kimisinin maaşı 10 bin, kimisinin maaşı 7 bin. Maalesef bunların kira ödeme şansı yok. Yaşamını sosyal yardımlarla sürdürmeye çalışan milyonlar var. Aile ve Sosyal Yardımlar Bakanlığı verilerine göre 5 milyon kişi yardımlarla yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Asgari ücretli, emekli, herkes derin bir yoksulluk yaşıyor.
Beyaz yakalılar da yoksulluk yaşıyor. Mühendis de, doktor da, öğretmen de artık yoksul. Eskiden bir doktor, bir-iki yıl çalışıp evini, arabasını alırdı. Şimdi bir doktor bir maaşla çocuğunu üniversite okutamaz. Mühendis ev almayı hayal bile edemez. Türkiye'de yoksulluğun sınırları artık genişledi. Toplumun büyük kısmı Bangladeş gibi yaşıyor, yüzde 5'i ise Lüksemburg, İsveç gibi yaşıyor. Derin bir yoksulluk var. Toplumun geniş kesimleri yoksullaşmış durumda. Her şey çok pahalı. Türkiye'deki sorun maaşların düşüklüğü değil, alım gücünün düşüklüğü!" dedi.
Daha kötü günler bekliyor
Ekonominin düzelmediğini söyleyen Ağbaba, "TÜİK rakamlarıyla enflasyonu düşürmeye çalışıyorlar. Daha kötü günler bizi bekliyor. Ekonominin düzelme olasılığı yok. Türkiye'de hukuk yerle bir edilmiş, yargı bağımsızlığı yok, yabancı yatırımcı gelmiyor. Türkiye’deki tekstil üretimi Mısır’a göç etmeye başladı. 2026’nın bugünden daha kötü olacağı her halinden gözüküyor. Alım gücü düşmüş durumda. Esnaf mutlu değil, sanayici mutlu değil, üreten mutlu değil. Malatya'da onlarca fabrika kapanmış durumda. Onlarca tekstil fabrikası üretimi durdurmuş durumda. Sadece asgari ücretli ile esnaf perişan değil, büyük sanayiciler de zor durumda. Maalesef önümüzdeki dönemde Türkiye'yi daha büyük kriz bekliyor. Bu siyaset değişmediği sürece, bu iktidar değişmediği sürece, halka güven verilmediği sürece bu olumsuzluklar devam edecek. 2025 her haliyle 2026'dan iyi gözüküyor." ifadelerini kullandı.