Malatya'da sağlık camiası tek ses: 'Şiddet kabul edilemez'
Turgut Özal Tıp Merkezi'nde rapor talebine olumsuz yanıt verdiği iddiasıyla bir polis memuru tarafından darp edilen asistan doktor M.E.Y.'ye destek için başhekimlik önünde basın açıklaması yapıldı. Başhekim Doç. Dr. Erol Karaaslan ve Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Mustafa Sezai Demirel, şiddeti en güçlü şekilde kınayarak, 'Artık yeter diyoruz. Bırakın görevimizi en iyi şekilde yapalım' çağrısında bulundu.
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde görevli Asistan Doktor M.E.Y.'nin, taburcu olan bir polis memuru tarafından darp edilmesi olayı, Malatya sağlık camiasını ayağa kaldırdı. Olayın ertesi günü, Başhekimlik önünde toplanan sağlık çalışanları, duruma tepki göstermek için bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Başhekim Doç. Dr. Erol Karaaslan, Malatya Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Mustafa Sezai Demirel ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Aslan katıldı.
'Şiddet Güven Ortamını Zedeler'
Açıklamada ilk sözü alan Başhekim Doç. Dr. Erol Karaaslan, Plastik Cerrahi Polikliniği'nde yaşanan şiddet olayından duyduğu derin üzüntüyü dile getirdi. Karaaslan, insan yaşamını korumak için fedakârca çalışan sağlık personelinin hiçbir şekilde şiddetin muhatabı olmaması gerektiğini vurguladı.
Karaaslan, şiddetin sonuçlarına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Şiddet güven ortamını zedeler. Sağlık hizmetinin kalitesini düşürür ve en çok da toplumun kendisine zarar verir. Yaşanan bu kabul edilemez olayı en güçlü şekilde kınıyoruz. Konuya ilişkin gerekli adımlar atılmış olup tüm yönleriyle takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz"
Mağduriyet hisseden hastalar için yasal yolların bulunduğunu belirten Başhekim, "Ama şiddeti hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Asla tahammül etmiyoruz ve şiddetle lanetliyoruz" dedi.
Tabip Odası Başkanı: “Klasik Bir Laf Ama Artık Yeter”
Malatya Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Mustafa Sezai Demirel ise konuşmasında yaşanan saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirterek, saldıranların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti. Demirel, duygularını şöyle ifade etti:
"Klasik bir laf ama artık yeter diyoruz. Bırakın görevimizi en iyi şekilde yapalım. İnsanlara, Malatyalılara hizmeti en üst şekilde sunmaya çalışalım. Sağlıkçıların güvenli bir ortamda çalışabilmesi için gerekli ortamın hazırlanmasını yetkililerden Malatya Tabip Odası olarak talep ediyoruz"
“Biz Buna Alışmayacağız, Kabul Etmeyeceğiz”
Son olarak söz alan İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Aslan, konuyu net bir duruşla özetledi:
"Sözü yormamak ve uzatmamak adına ben çok net olarak şunu ifade ediyorum. Biz buna alışmayacağız. Bunu kanıtsamayacağız. Bunu kabul etmeyeceğiz. Reddediyoruz. Bu çerçevede üzerimize düşen her ne ise sonuna kadar takipçisi olacağız."
Aslan, meselenin çözümü için hukuki mercilerin olduğunu hatırlatarak, camiaya birlik ve beraberlik çağrısında bulundu ve hekime geçmiş olsun dileklerini iletti.
Hekimler ve sağlık çalışanları, insanların yaşamını kurtarmak, acısını hafifletmek için çalışırlar. Bu insanlara saldırmak, yardım eli uzatana zarar vermek anlamına gelir. Şiddet, sadece bireye değil, tüm insanlık değerlerine bir saldırıdır. Empati kurulduğunda, sağlıkçının da bir evladı, annesi, babası olduğu unutulmamalıdır. Şiddet, hastaların güvenliğini ve hizmet kalitesini doğrudan düşürür. Korku ortamı yaratır; sağlık çalışanı baskı altında doğru karar veremez. Bu da sonuçta toplumun tamamına zarar verir, çünkü sağlık sistemi güven üzerine kuruludur. Bir doktorun ya da hemşirenin kendini güvende hissetmediği bir yerde kimseye fayda sağlanamaz. Sağlık çalışanına yönelik şiddet, Türk Ceza Kanunu’na göre ağır cezalar gerektiren bir suçtur. Devlet, sağlık personelini kamu görevlisi statüsünde korur; bu tür saldırılar, sadece kişiye değil, kamu düzenine karşı işlenmiş sayılır. Şiddet, toplumun doktor–hasta ilişkisini zehirler. İnsanlar arasında korku, öfke ve güvensizlik yaratır. Bu durum, uzun vadede sağlık sistemine olan inancı sarsar. Her hasta, her yakını, kendince bir mağduriyet yaşayabilir. Ancak şiddet, bu mağduriyeti çözmez; aksine yeni mağduriyetler yaratır. Sorunların çözümü hukukta, iletişimde ve saygıda aranmalıdır; şiddette değil.
Bakmadan Geçme

