Malatya'da kamu emekçileri iş bıraktı|Sefalete teslim olmuyoruz
Eğitim Gücü Sendikası Genel Merkezi'nin çağrısıyla Türkiye genelinde, kamu emekçileri ve emeklileri, artan yoksulluğa ve ekonomik sıkıntılara karşı iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
Sendikanın Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu, yapılan açıklamada toplu sözleşme sürecini eleştirdi. Yılmazoğlu, hükümetin sunduğu zam tekliflerinin "komik ve alaycı oranlarda" olduğunu belirterek, 2026 ve 2027 yılları için belirlenen zam oranlarının enflasyon ve yaşam maliyetlerinin çok gerisinde kaldığını vurguladı. Yetkili sendikayı ise hükümetin uzantısı gibi hareket etmekle ve süreci bir "tiyatro"ya dönüştürmekle suçladı.
Hakem Heyeti Kararı Bir “Trajedi
Yusuf Yılmazoğlu, Hakem Heyeti sürecinin de bir "trajediye" dönüştüğünü ifade etti. Yetkili sendikanın "Hakem Heyeti'ne başvuru yapmayacağız" söyleminin bir aldatmaca olduğunu öne süren Yılmazoğlu, düşük zam oranlarının onaylanmasının sorumluluğunun yetkili sendika tarafından bu heyetin üzerine yıkıldığını belirtti.
Açıklamada, kamu emekçilerinin maaşlarındaki reel kaybın altı çizilirken, TÜRK-İŞ ve BİSAM verilerine göre dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 86 bin, açlık sınırının ise 26 bin lirayı aştığına dikkat çekildi. Yılmazoğlu, en yüksek kademedeki kamu personelinin maaşının dahi bu rakamların altında kaldığını ve bu durumun kamu çalışanlarını "sefalete mahkum ettiğini" söyledi.
Yoksulluk Sınırının Altındaki Teklifler Reddedilmeli
Yalnızca zam oranlarının değil, temel yaşam hakkının da hiçe sayıldığını belirten Yılmazoğlu, öğretmen, memur ve sağlık çalışanlarının kira ve temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını ifade etti. Toplu sözleşme masasının çözüm değil, sorunları örten bir enkaz hâline geldiğini savundu.
Eğitim Gücü Sendikası, bu duruma karşı taleplerini sıraladı:
- Yoksulluk sınırının altında kalan maaş teklifleri reddedilmeli ve tüm kamu çalışanlarına insanca yaşam koşulları sağlanmalıdır.
- Taban aylık, refah payı, kira yardımı, bayram ikramiyesi, eş ve çocuk yardımları ekonomik gerçeklere göre artırılmalıdır.
- Tüm meslek gruplarının (mühendis, akademisyen, şef, amir, uzman vb.) hak kayıpları giderilerek adalet sağlanmalıdır.
- Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, bu personel Genel İdari Hizmetler kadrosuna geçirilmelidir.
- 3600 ek gösterge sözleri tutulmalı, yeni adaletsizliklere yol açılmamalıdır.
Yusuf Yılmazoğlu, açıklamasının sonunda, Eğitim Gücü Sendikası olarak mücadelelerinin devam edeceğini ve "haklarını alana, onurlarını koruyana ve sarı sendikacılık anlayışını tarihin çöplüğüne atana kadar" eylemlerini sürdüreceklerini belirtti.
