Malatya'da engellilerden Gazze'ye dayanışma çağrısı: Savaş dursun, insanlar engelli kalmasın

Malatya'da engelli dernekleri, Gazze'de süren savaşın binlerce insanı engelli bıraktığına dikkat çekerek, savaşın yalnızca toplumu değil bireyin beden ve ruh sağlığını da yok ettiğini vurguladı.

Malatya'da engellilerden Gazze'ye dayanışma çağrısı: Savaş dursun, insanlar engelli kalmasın

Engelliler adına düzenlenen basın açıklamasını okuyan Fatih Çolak, savaşın sadece toplumsal ve siyasal düzeni değil, bireyin fiziksel ve psikolojik bütünlüğünü de köklü biçimde etkilediğini vurguladı.

Malatya'da engelliler alanında faaliyet gösteren dernekler "Gazze'de Savaş Dursun, İnsanlar Engelli Kalmasın, Engelleri Aş! Barışı Yaşat!" sloganıyla İnönü Caddesi'ndeki bir AVM'nin önünde basın açıklaması düzenledi.
Program, hafızlık öğrencisi görme engelli Yusuf Çelik'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından, Fatih Çolak engelli bireyler adına basın açıklamasını okudu.

Savaş, engelliliği derinleştiriyor

Savaşın sadece toplumsal ve siyasal düzeni değil, bireyin fiziksel ve psikolojik bütünlüğünü de köklü biçimde etkilediğini vurgulayan Çolak "Engelli bireyler, savaş başlamadan önce zaten dezavantajlı bir yaşam sürerken, savaş ortamı bu kırılganlığı daha da derinleştiriyor. Savaşın ardından, fiziksel veya zihinsel engelli hâle gelen insanlar, yeni bir kimlik, toplumsal statü ve yaşam mücadelesi ile karşı karşıya kalıyor. Gazze'de savaş öncesinde yaklaşık 50 bin engelli bireyin yaşadığı tahmin edilirken, 7 Ekim 2023'ten bu yana gerçekleşen saldırılar sonucunda 60 bin kişi şehit edilmiş, en az 120 bin kişi yaralanmış ve 2 milyon kişi yer değiştirmek zorunda kalmıştır." dedi.

"Bombardımanlar sonucunda, binlerce kişi uzuv kaybı yaşamış, işitme ve görme kaybına uğramış, ciddi travmalar geçirmiştir"

Savaşın engelli bireyleri daha da savunmasız hâle getirdiğine ve toplumdan kopmalarına neden olduğunu belirten Çolak "Gazze'de hedef alınan yerleşim yerleri, okullar ve hastaneler nedeniyle sivillerin güvenliği tamamen ortadan kalkmış durumda. Bombardımanlar sonucunda, binlerce kişi uzuv kaybı yaşamış, işitme ve görme kaybına uğramış, ciddi travmalar geçirmiştir. Savaş sonrası engelli bireyler için Gazze'de ne protez temini ne fizik tedavi ne de psikolojik destek hizmetleri yeterince sağlanabiliyor. Yolların molozlarla kaplanması, tekerlekli sandalye kullanan bireylerin evlerinden çıkamamasına sebep oluyor." İfadelerine yer verdi.

Engelliliğin sadece bireysel bir durum değil, savaş sonrası toplumsal bir kriz hâline geldiğini ifade eden Çolak, savaşın engellilik bağlamında bir sağlık veya yardım meselesinden öte, adalet ve insan hakları meselesi olarak ele alınması gerektiğini belirtti.

"Gazze dünya için bir turnusol olmuştur"

Çolak "Gazze dünya için bir turnusol olmuştur. Gazze'den yana olmak, haktan, adaletten, insanlıktan, vicdandan ve merhametten yana olmakla eşdeğerdir. Gazze'ye sessiz kalmak ise insanlıktan çıkmakla aynıdır. Gazze'nin karşısında olmayı da varın siz düşünün…" diye kaydetti.

"Şeyh Ahmed Yasin adında bir engellinin başlattığı bu hareket, insanlığa 'Gazze' isminde yeni bir ölçü birimi hediye etmiştir"

Şeyh Ahmed Yasin'in öncülüğünde başlayan direniş hareketinin "Gazze" kavramını bir insanlık ölçüsü hâline getirdiğini ifade eden Çolak "Şeyh Ahmed Yasin adında bir engellinin başlattığı bu hareket, insanlığa 'Gazze' isminde yeni bir ölçü birimi hediye etmiştir. Artık kaç Gazzelik adamsın sorusu gündemimize oturmuştur. İnsan olmayı başaran herkes için Filistin ve özelde Gazze eşsiz bir izzet ve direniş tablosu olarak önümüzde duruyor. Ve bu tablo bize nehirden denize özgür Filistin diye çığlık atıyor" dedi.