Malatya bir ilk! Taziye yemeği kaldırıldı…
Malatya'nın Pütürge İlçesi'nde Sivil Toplum Kuruluşları (STK) bir araya gelerek cenazelerde taziye yemeği verilmemesi yönünde karar alındı. Detaylar haberimizde…

Alınan karar neticesinde:
1-Derneklerimiz, Belediyemiz, Kaymakamlığımız ve Mahalle sakinlerimizle birlikte her Mahallemizde bir Taziye evi yapılmasına,
2-Cenazelerde Taziye yemeği verilmemesine,
3- Ölen kişinin uzak Şehirlerden gelen ve hemen geri dönemeyen birinci derece akrabaları ve diğer yakın akrabaları için yemek, barınma ihtiyaçları komşu ve uzak akrabaları tarafından karşılanmasına.
Konudan ilgisi ve bilgisi olan katılımcılar ile karar verilmiştir.
Alınan bu karar Pütürge Kaymakamlığımıza, Pütürge Belediye Başkanlığımıza, İlçe Müftülüğümüze, Derneklerimize, Muhtarlarımıza İlgili Kurum ile Kuruluşlarımıza ve Pütürge Halkına duyurulması sağlanacaktır.
Bilgilerinize saygılarımızla arz ederiz.
Toplantıya katılım listesi
Doğan Fırat (Pütürge Hüsükuşağı Dedesi)
Doğan Karadağ (Akil İnsan)
Emin Kavak (Emekli İmam)
Fikret Altundaş (Akil İnsan)
Hacı Osman Işık (Akil İnsan)
Hüseyin Kara (Akil İnsan)
Hüseyin Onur (Esnaf Odası Başkanı)
İbrahim Taştan (Alevi Bektaşi Dernek Başkanı)
İbrahim Yalçınkaya (Deva İlçe Başkanı)
İsmet Özaydın (Akil İnsan)
Kürşat Ayaydın (M.H.P İlçe Başkanı)
Metin Oguz (Pütürge Ziraat Odası)
Murat Türkeri (C.H.P İlçe Başkanı)
Rıfat Şen (Pütürge Merkez Köyleri Derneği Başkanı)
Yakut Tekdemir (Ak Parti İlçe Başkan Vekili)
Yalçın Aksu (Anahtar Parti İlçe Başkanı)
Her canlı mutlaka bir gün Ölümü tadacaktır. Ölüm bir yok oluş değil, ebedi bir hayata geçiş kapısıdır. Allah Resulü ölü yakınlarının yükünü hafifletmek için evlerine yemek götürülmesini tavsiye etmiştir. Zamanla bazı yörelerde bu tavsiyelerden uzaklaşılmış ölü yakınlarına yemek götürmenin yerini, ölü sahiplerinin taziyede bulunanlara yemek hazırlaması almıştır. Ölü sahiplerini yemek hazırlamaya sevk eden sebepler arasında; iyilik beklentisi, suçlanma korkusu, âdet haline gelme, ölü evine yemek getirme âdetinin terk edilmesi, taziye yerlerinin artması, mahcup olma korkusu olduğu söylenebilir. Vefat edenin yakınları tarafından taziyeye gelenlere yemek ikram etme âdetinin önüne geçmek için şu faaliyetlerin yapılması elzem görünmektedir:
1-Müslüman bir toplumda taziyeye gelenin, yemek beklentisi içerinde olmasının fıtri/ahlaki/dini açıdan kerih olan bir davranış olduğu bilincinin topluma kazandırılması,
2-Taziyede yemek vermemenin değil, vermenin kınanır hale gelmesi için toplumdaki her bireyin kendine düşeni yapması,
3- Taziyeye gelenlere yemek vermekle ölen akrabanın hayrının verilemeyeceği, aksine dinen kerih sayılan bir iş yaptıklarının farkında olması için çaba sarf edilmesi, ölü için hayır verme yolunun bu şekilde değil, doğrudan yoksulların eline teslim edilmesiyle gerçekleşeceği bilincinin yerleşmesinin sağlanması,
4-Taziye için açılan müstakil mekânlarda, taziye sahiplerinin yemek yiyebileceği bölümler ile taziyeye gelenlerin oturduğu bölümlerin ayrı olması için inşaat aşamasındayken planların yapılması,
5-Taziyeye gitmenin yemek saatlerine denk getirilmemesi,
6-Taziye evlerinin sohbet evlerine dönüşmemesi için taziyelerin kısa tutulması, taziye kabulünün akşam ezanıyla birlikte bitirilmesi,
7-Ölen kişinin uzak Şehirlerden gelen ve hemen geri dönemeyen birinci derece akrabaları ve diğer yakın akrabaları için yemek, barınma ihtiyaçları komşu ve uzak akrabaları tarafından karşılanması hem Dini Hem de Vicdani bir sorumluluktur.
Bu sebepten taziye yemekleri Pütürge Merkez ve Mahallelerimizde Kaldırılmıştır”