Hayat pahalılığı arttı: 2,2 milyon emekli iş arıyor
Birleşik Emekliler Sendikası Malatya Şube Başkanı Haydar Göktaş, 16 bin lira maaş alan emeklilerin iş hayatına yeniden atıldığını belirterek, 'Bugün gelinen noktada 2,2 milyon emekli İŞKUR vasıtası ile iş arıyor, kayıt dışı iş arayan ve çalışan sayısı ise 12 milyon. Bakanlık bunu bildiği için ya emekli maaşı ya da çalışma maaşının tercih edilmesini şart koşmuştur.' dedi.
Ekonomik kriz, hayat pahalılığı emeklilerin geçimini günden güne zorluyor. 16 bin lira maaşla ay sonunu getiremeyen emekliler, yeniden çalışmak zorunda kalıyor. Emekli çalışan ve iş arayanların sayısının giderek artığını belirten Birleşik Emekliler Sendikası Malatya Şube Başkanı Haydar Göktaş, Avrupa’daki emeklilerin dünyayı gezdiğini, Türkiye’deki emeklilerin ise yaşamak için çalışmak zorunda kaldığını ifade etti.
Emekli Hobi Olarak Çalışmıyor
Emeklilerin hobi olarak değil, kira, fatura ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla çalıştığını aktaran Göktaş, “Emekli çalışan ve iş arayan sayısı giderek artıyor. Uzun yıllar çalışan emekçilerin emekliliğinde de çalışmak zorunda kalması emekli aylığı ve gelirlerinin düşüklüğünden yaşamak için yetersiz. Yoksa emekli zevk, hobi olsun zamanı geçsin diye çalışmıyor. Emekliye reva görülen maaş ev kirasına yetmiyor. Kirayı ödese evin gıda, fatura, sağlık, eğitim ve ev ihtiyacını, giyinme giderlerini nasıl karşılayacak? Bir de il dışında üniversitede öğrencisi varsa ne yapsın? mecburen çalışmak zorunda kalıyor. Emekli olup eski işine devam ediyor ya da yaşına, sağlığına uygun bir iş arıyor. Yazın sıcağında, kışın soğuğunda, fırında, lokantada, çay ocaklarında, inşaatlarda bekçilik yapıyor. Malatya’da kayısı hasat zamanı bahçede çalışmak zorunda. Bir yıldır zirai don nedeniyle o çalışmadan da mahrum kalmıştır.” diye konuştu.
Sosyal Hayattan Koptu
Emeklinin sosyal hayattan mahrum kaldığını vurgulayan Göktaş, “Emekli çalışmak zorunda çünkü sosyal hayatın içinden faydalanamıyor. Ailesi arkadaşları ile oturup sohbet edebilecekleri bir mekân kalmadı. Deprem sonrası inşaat çalışmaları ve yıkım ve beraberinde getirdiği olumsuz hava şartları emekliyi ya evine mahkûm ediyor ya da yaşının sağlığının el verdiği bir iş bulup çalışması gerekiyor. Maddi gücü olan zaten deprem sonrası başka şehirlere göçtüler.” ifadelerini kullandı.
Emeklinin Hakkı Gasp Edildi
2,2 milyon emeklinin iş aradığını ve 12 milyon emeklinin çalıştığını dile getiren Göktaş, emeklinin hakkının günden güne gasp edildiğini söyledi. Göktaş, şunları kaydetti:
“2008’de yapılan sosyal güvenlik düzenlemeleri sonucunda emekli aylığı ve gelirlerinin her geçen yıl düşmesi, emeklileri çalışmaya mecbur kılıyor. 2002 yılında 4,3 milyon emeklinin 1,6 milyonu (%36.6) işgücü piyasasında iken Aralık 2024’te % 65.7 ye yükselmiştir. Bugün gelinen noktada 2,2 milyon emekli İŞKUR vasıtası ile iş arıyor. Kayıt dışı iş arayan ve çalışan sayısı 12 milyon. Bakanlık bunu bildiği için ya emekli maaşı ya da çalışma maaşını tercih edilmesini şart koşuyor. Bu iktidar döneminde önceden kazanılmış haklarımız, özellikle 2008 yılından sonra yıllara yayılarak gasp edilmiştir. Emekliyi ve ailesini ülkenin bugün gelinen noktada sebep olarak gösteriyor. Ekonomik kriz olur sebebi emeklidir. Deprem olur sebebi emeklidir. Ziraî dön olur, Corona salgını olur sebebi yine gariban emeklidir. Hiçbir siyasi yönetici veya bürokrat bildiği halde demez ki bu emekli 25 30 yıl primini vergisini ödemiş, emekliliğinde, yaşlılığında bunlara bakmakla mükellefiz. Toplanan primlerle yol köprü yaptık yandaşın vergi borcunu sıfırladığını veya faizsiz destek kredisi verdiğini, zengine kur korumalı mevduat ile peşkeş çekildiğini kabul etmez. Suçlu olarak emeklinin yaş ortalaması 55 iken 70’li yaşlarda ölmesini gösteriyorlar.”
Avrupa’daki Emekliler Tatil Yaparken, Türkiye’deki Emekliler İş Arıyor
Emeklinin yaşam standartlarının her geçen gün daha da kötüye gittiğini aktaran Göktaş, bu durumun sebebinin emekliler olmadığını dile getirdi. Avrupa’daki emeklilerin dünyayı gezdiğini, Türkiye’deki emeklilerin ise yaşamak için çalışmak zorunda kaldığını vurgulayan Göktaş, şu şekilde konuştu:
“Daha yaşanabilir bir yaşam vaadi ile emeklinin asgari ücretlinin oyunu alarak iktidara gelenler bugün emekli aylık gelirleri ve yaşam kalitesi bakımından dünyanın en kötüsü ülkeler içinde dünya sonuncusu yapmışlardır. Bu emeklilerin ayıbı ve başını öne eğeceği bir durum değildir. Bu emeklinin düştüğü durum siyasi iktidarın 23 yıllık karne notunuzdur.
Alman Hans amca emekli olduktan sonra hayatının sonbaharında dünyayı gezerken, hayatını dolu dolu yaşarken, aldığı bir aylıkla gelip ülkemizde aylarca tatil yapıyorsa bizim Türk Hasan abimizde evine ekmek götürmek, ev kirasını ödeyebilmek için onun bulaşığını yıkıyorsa, bu emekli Hasan amcanın ayıbı değildir. Bu bütçeyi yaparken emeklinin, asgari ücretlinin, emekçinin vergisi primini veya cezasından oluşturup sonra bu bütçeyi dağıtırken tercini zenginden yana yapmaları siyasi iktidarın ayıbıdır.
Bugün bir kilo etin fiyatı 750 lira ile 1000 lira arasında değişiyor. on yıl önce bu rakamlarla bir kurbanlık alınabiliyordu. 20 yıl önce ev kiralar gibi ev sahibi olurken bugün ev satın alır gibi kira ödüyoruz. “
Bakmadan Geçme


