Grand İsias Otel davası yeniden başladı

Adıyaman'da 72 kişinin hayatını kaybettiği Grand İsias Otel'in yıkılmasında sorumluluğu bulunduğu iddia edilen kamu görevlilerinin yargılandığı dava yeniden başladı.

Grand İsias Otel davası yeniden başladı

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Adıyaman'da 72 kişinin hayatını kaybettiği Grand İsias Otel'in yıkılmasında sorumluluğu bulunan Adıyaman Belediyesindeki görevliler, 1. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. İsias Otel'in 1993 yılındaki ilk ruhsatında imzası bulunan Adıyaman Belediyesi İmar Müdürü Y.G., 2001 yılındaki ikinci yapı ruhsatında imzası bulunan İmar Müdürü M.S.A, Ruhsat Büro Şefi B.B., dönemin Belediye Başkan Yardımcısı O.B., Yapı Kontrol Biriminde görevli daimi işçi A.K., Ruhsat Büro Teknisyeni F.K., "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan yargılanıyor.

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, milletvekilleri ve hayatını kaybeden kişilerin aileleri sabahın erken saatlerinde Adıyaman Adliyesi önüne gelerek dava öncesi açıklamalarda bulundu. Buradaki konuşan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, "6 Şubat 2023'te evlatlarımızı, sevdiklerimizi elimizden alan Grand İsisas Otel davasında, kamu görevlilerinin yargılanacağı ceza davasının ikinci duruşması öncesindeyiz. Biz aileler, bir kez daha kalbimizi gömdük bu topraklara. Adalet talebimizi haykırmak için geldik. İlk günden beri söylediğimiz gibi: Bu bir deprem değil, bir cinayettir. Ve bu cinayet sadece otel sahiplerinin değil; bu binaya göz yuman, denetlemeye imza atan kamu görevlilerinin de iş birliğinde işlenmiştir. Saniyeler içinde yerle bir olmasının sorumluluğu yalnızca müteahhitlerde ve otel sahiplerinde değil, görevini kasıtlı olarak ihmal eden kamu görevlilerindedir. Gerçek adaletin adı: muhtemel kasttır" dedi.

Daha sonra konuşan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, "Grand İsias Otel davasının ikinci etabını, yani binayla sorumlu kamu görevlileri davasını takip etmek için, tüm kesimlerimizle birlikte bir kez daha Adıyaman'dayız. Daha önce Grand İsias Otel'in gerek sahipleri gerekse inşaatıyla ilgili teknik sorumluların yargılandığı davayı tek yürek olarak yakından takip ettik. Bu davanın sonuçlanmasını hep birlikte bekledik. Şimdi de kamu görevlilerinin yargılandığı bu ikinci duruşma için buradayız. Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nin adaletine güveniyoruz. Aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkına, hükümetiyle, muhalefetiyle, tüm kurumlarıyla söz verdik; Şampiyon Meleklerimize söz verdik: Bu dava sonuçlanana kadar takipçisi olacağız. Grand İsias Otel'de yaşanan doğal afet sonucu 72 insanımızı kaybettik. Bunlardan 35'i Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin evlatlarıydı; çocuklarımız, öğretmenlerimiz, hocalarımız. Ülkemizin geleceğiydiler. Bu davaları birer birer, yakından takip ederken, ben burada yalnızca bir başbakan olarak değil; bir baba olarak, bir annenin, bir babanın ne acılar çektiğini bilerek, o duygularla buradayım. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı bu süreçte tek yürek oldu ve bu davaların her aşamasını yakından takip etmeye devam edecek. Bizim isteğimiz; doğal afetleri felakete çeviren insan eliyle işlenen bu ihmal ve hataların muhtemel kastla cezalandırılmasıdır. Bu davalar insanlığa ibret olsun. Böyle acıların bir daha yaşanmaması için adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Bu yüzden biz, Şampiyon Meleklerimize verdiğimiz sözü tutuyoruz. Dava sonuçlanana kadar her duruşmada Adıyaman'da olacağız ve davayı yakından, birer birer takip edeceğiz. Bir kez daha 6 Şubat'ta kaybettiğimiz insanlarımıza, kardeş ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti halkına ve Şampiyon Meleklerimizin ailelerine başsağlığı diliyorum. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin adaletine ve hukukuna güveniyoruz. İnanıyorum ki adalet, hak ettiğimiz şekilde tecelli edecektir" sözlerini kullandı.

KKTC Milletvekili Yasemin Öztürk ise konuşmasında, "Zaten en başından beri bu davayı yakından takip ediyoruz. İlk başladığı günden bu yana süreci izliyoruz. Şu anda da kamu personeliyle ilgili dava gündemde ve onu da sonuna kadar takip edeceğiz. Çünkü bu bir hata değil; bu hatalar zincirleme ve sinsi bir şekilde devam etmiştir. Yani birçok ihmal ve yanlış yapılmıştır. Ve bu hataların bedelinin de ödenmesi gerekir. Evet, deprem belki bir doğal afetti. Ancak bu, sadece bir doğal afetin ötesindedir. Çok sayıda ihmaller ve kusurlar zinciri yaşanmıştır. Bu ihmallerin sonucunda maalesef birçok çocuğumuzu kaybettik. Bu yüzden davanın peşini bırakmayacağız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Tüm sorumluların, bu olayda en küçük katkısı olan herkesin adalet önünde hesap vermesini istiyoruz. Ancak o zaman, aileler olarak bizler de yavaş yavaş yasımızı tutmaya başlayabiliriz. Çünkü şu anda hala bir savaşın içindeyiz; kimse gerçek anlamda yasını tutamadı. Bu savaşın tek bir sonucu olabilir: Adaletin yerini bulması. Adalet tecelli ettiği gün, bizler de o gün yasımızı tutmaya başlayacağız. Davanın sonuna kadar takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.

KKTC Milletvekillerinden Ayşegül Baybars ise konuşmasında, "Kamu görevlilerinin ihmal ve kusurlarından ötürü yargılanmaları ve cezalandırılmaları, hem Türkiye'de hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde liyakatin önemini bir kez daha ortaya koyacaktır. Özellikle kamu görevinde işini layıkıyla yapmayanlar için ciddi bir caydırıcılık oluşturacaktır. Bugün görülecek olan kamu görevlileri davasında ise henüz bilirkişi raporu gelmedi. Bu nedenle açıkçası duruşmada çok ciddi bir ilerleme beklemiyoruz. Çünkü bu davayı sonuca götürecek olan temel unsur, bilirkişi raporudur. O raporun çıkmasını bekliyoruz. Ancak 2 buçuk yıldır olduğu gibi, bu davanın emsal bir dava haline gelmesini ve bu dava üzerinden herkesin yüreğine bir nebze olsun su serpilmesini; adaletin tecelli etmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bu amaçla çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından KKTC Heyeti davaya katılmak üzere mahkeme salonuna geçti.