Düzenleme dine uygun olmalı

Malatya Ortak Değerler Platformu Basın Sözcüsü Hüseyin Polat, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının yerinde olduğunu belirterek, 'Bu sözleşmenin altı yıldan beri sebep olduğu hasar ve tahribatın giderilmesi için gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılmasını beklediğimizi belirtmek istiyoruz. Bundan sonra yapılacak düzenleme, yasal ve anayasal değişikliklerde daha önce Ayasofya Camii Baş İmamı Sayın Prof. Dr. Mehmet Boynukalın'ın dile getirdiği üzere dinimize uygunluğun aranmasını talep ediyoruz' dedi.

Düzenleme dine uygun olmalı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararıyla ilgili yazılı açıklama yapıldı. Ortak Değerler Platformu Basın Sözcüsü Hüseyin Polat, kararın yerinde olduğunu belirterek, bundan sonra yapılacak düzenleme, yasal ve anayasal değişikliklerde dinimize uygunluğun aranması gerektiğini söyledi. 

Kelime oyunlarıyla bu güne kadar getirildi

Polat, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesini 2011 yılında imzaladığını anımsatarak, "Türkiye, neden ve nasıl olduğu tam olarak anlaşılmayan bir oldu-bittiyle, Sözleşmeyi 11 Mayıs 2011'de imzalayan ve 24 Kasım 2011'de parlamentosunda onaylayan ilk ülke oldu. Onay belgesi 14 Mart 2012 tarihinde Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine iletildi. Sözleşme, Temmuz 2020 itibarıyla 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanıp imzacı ülkelerin 34'ünde onay aldı. Sözleşme, Türkiye dâhil 34 ülke tarafından yürürlüğe koyulurken, Ukrayna, İngiltere, Çekya, Slovakya, Moldova, Litvanya, Lihtenştayn, Letonya, Macaristan, Ermenistan ve Bulgaristan sözleşmeyi imzalamış ancak yürürlüğe koymamıştı. Avrupa Birliği, sözleşmeyi 13 Haziran 2017'de imzalarken, Avrupa Konseyi üyesi Rusya ve Azerbaycan sözleşmeyi imzalamayı reddetmişti. Türkçeye tercüme edilirken bile, tepki çekmemesi için önemli değişiklikler yapılarak yanlış tercüme edilen bu sözleşme Türkiye’de 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe konuldu.  Toplumumuzda yüzyıllar boyunca geçerli olan ve insanımız tarafından benimsenmiş örf, adet, ahlak, aile yapısı, İslami kurallara aykırı hatta yürürlükteki hukuk kuralları ile bile çelişen, ciddî sakıncalar barındıran maddeler içeren sözleşme büyük hasarlara neden oldu, o yüzden aileler yıkıldı, yuvalar dağıldı, hayatlar kayboldu, ondan dolayı da büyük tepkiler aldı. Akl-ı selimle düşünüldüğünde kadınlara da hiçbir şey sağlamayan, hatta ciddî sakıncalar barındıran bu sözleşme, kadın hakları, özgürlük, temel hak ve özgürlükler ve hiçbir geçerli dayanağı olmayan cinsiyet eşitliği gibi mugalata ve kelime oyunlarıyla bu güne kadar getirildi" diye konuştu.

İslam dinine önemli aykırılıklar içeriyor   

Sivil toplum örgütleri, dernekler, vakıflar, bireyler, yazarlar, kanaat önderleri, partiler, sendikalar hatta devletlerin İstanbul Sözleşmesine tepki gösterdiğini hatırlatarak, "Tepkilerin sebebi, sadece bir takım siyasi, ideolojik ve dini mülahazalar değildi. Evet, bu sözleşme, İnsanların dünya ve ahiret mutluluğu için evrensel ilkeler ve değerler vazeden Yüce İslam dinine önemli aykırılıklar içeriyor. Ancak sadece Müslümanlar tepki göstermediler. Müslüman olmayan toplum ve kesimlerden de büyük tepkiler aldı. Çünkü erkeği potansiyel suçlu kabul eden bu sözleşme Kadın ile Erkeği beraber yaşamaları, ortak bir hayat sürdürmeleri mümkün olmayan iki rakip hatta düşman haline getirmektedir.  Dolayısıyla tepkiler, insanlık ortak paydasında buluşan her vicdan sahibinin göstermesi gereken tepkilerdi ve geçte olsa gösterildi. Onun için yukarıda isimleri geçen tamamı Hıristiyan devletler kendi ülkelerinde hiç yürürlüğe koymadılar.  Slovakya 26 Şubat 2020'de, Macaristan ise 5 Mayıs 2020'de sözleşmeyi onaylamayı red ettiğini açıkladı" şeklinde konuştu.

Hasar ve tahribatın giderilmesi düzenleme yapılmalı

Polat, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının yerinde olduğunu belirterek, "Bizler Malatya’da faaliyet gösteren Ortak Değerler Platformu olarak Cumhurbaşkanımızın toplumumuzun hassasiyetlerini göz önüne alarak aldığı bu kararın yerinde ve gerekli bir karar olduğunu ve desteklediğimizi ilan etmek istiyoruz. Bu sözleşmenin altı yıldan beri sebep olduğu hasar ve tahribatın giderilmesi için gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılmasını beklediğimizi belirtmek istiyoruz. Bundan sonra yapılacak düzenleme, yasal ve anayasal değişikliklerde daha önce Ayasofya Camii Baş İmamı Sayın Prof. Dr. Mehmet Boynukalın’ın dile getirdiği üzere dinimize uygunluğun aranmasını talep ettiğimizi Kamuoyuna saygıyla açıklamak isteriz. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımıza ve bu Sözleşmenin kaldırılmasında emeği geçen herkese teşekkür etmeyi bir borç biliyoruz" ifadesini kullandı.