Doğu Anadolu Fayı geriliyor| Bingöl merkezli sıkışma, Malatya'yı da tehdit ediyor!
Dicle Üniversitesi (DÜ) Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kavak, 'Doğu Anadolu Fay Hattı'ndaki enerji birikmesine' dikkat çekerek Bingöl ve çevresinde olası bir depreme karşı hazırlıklı olunması uyarısında bulundu.

"Özlüce Barajı'nın su kütlesi depremi etkileyecek düzeyde değil"
Bingöl Üniversitesi Enerji, Çevre ve Doğal Afet Araştırmaları Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Kenan Akbayram, son bir haftada iki sarsıntının yaşandığı Kiğı ilçesinde 2015'te 5,3, 2021 yılında ise 5,2 büyüklüğünde depremlerin meydana geldiğini anımsattı.
"Bu depremlerin oluştuğu faylar, resmi fay haritasında yer almıyor." diyen Akbayram, merkez olarak 2022 yılından bu yana yaptıkları çalışmalar sonucu Kiğı, Adaklı ve Yayladere ilçelerinde bu fayları keşfettiklerini belirtti.
Akbayram, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bölgede bizim haritaladığımız Peri Suyu Zonu ile Yayladere-Kiğı-Adaklı Fay Zonu bulunuyor. Haritamızda bundan çok daha fazla fay hattı bulunuyor. 21 Mayıs'tan itibaren yaşanan depremler, bu iki fay zonunun kesiştiği bölgede gerçekleşiyor. Bunlar 2015 yılında meydana gelen 'Açık Güney' kırığı ile 2021 yılında gerçekleşmiş olan Peri Suyu depreminin kesişim alanında gerçekleşiyor. Meydana gelen son depremin 4,5 büyüklüğüne kadar yaklaştığını biliyoruz. 'Bundan sonra bu bölgede daha büyük bir deprem olacak mı?' sorusuna maalesef bu faylar henüz keşfedildiklerinden ve sismik istasyonların azlığından bir yanıtımız yok. Söz konusu bölge 5-6 yılda bir 5 ve 5,5 büyüklüğüne kadar deprem üretiyor. Sancak beldesindeki Sudüğünü Fayı'nda 2003 yılında 6,4 büyüklüğünde deprem gerçekleşmişti. Dolayısıyla bu bölgede belki de 6 civarı depremleri beklemek gerekir ama buna dair net bir öngörümüz yok."
Bölgede bulunan Özlüce Barajı'nın depreme olan etkisiyle ilgili kamuoyunda bazı değerlendirmeler yapıldığını ifade eden Akbayram, şunları kaydetti: "Barajların depremle olan ilişkisi Türkiye'de en iyi şekilde Atatürk Barajı'nda çalışıldı. Atatürk Barajı'ndaki su seviyesi değişimlerinin o bölgedeki bazı faylardaki deprem aktivitesini değiştirebileceğine dair bir yayın yapıldı. Büyük su kütlelerinin değişimi yer kabuğu üzerinde basınç değişimlerine sebep olduğu için fayların aktive olmasına neden olabiliyor ancak bununla birlikte buradaki Özlüce Barajı'nın su kütlesi, depremi etkileyecek düzeyde değil. Yani bir Atatürk Barajı ile Keban Barajı ile karşılaştırabileceğimiz su kütleleri değil bunlar. Dolayısıyla bu su kütlesinin kabuktaki yük değişimine neden olup olmayacağına dair bir şey söylemek çok büyük spekülasyon olur çünkü su kütlemiz çok ufak."
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerin bölgeye yaklaşık 300-400 kilometre uzakta olmasına rağmen stres transferi olduğunu belirten Akbayram, "Dolayısıyla bu bölgede depremlerin yaşanması için Özlüce Barajı'nın yaratacağı küçük yük değişimine ihtiyaç yok. Yani bu bölgede halihazırda zaten stres yeterince mevcut." diye konuştu.
"Yedisu Fay Zonu'ndaki tehlike yeteri kadar anlaşıldı"
Akbayram, 1784 yılından bu yana Yedisu Fay Zonu'nda bir deprem meydana gelmediğini bildiklerini dile getirerek, dolayısıyla bu zonun bir sismik boşluk olduğunu söyledi.
"Yedisu Fay Zonu ile Doğu Anadolu Fay Zonu arası deformasyon olan bölge." diyen Akbayram, ülkenin herhangi bir yerinde deprem yaşandığında bu tehlikeleri tekrar tekrar hatırlatmak istemediklerini dile getirdi.
Akbayram, "Bazen çok teknik ve bilimsel konuşurken insanlarımızın kaygı düzeylerini artırdığımızın, insanlara travma yaşattığımızın farkında değiliz. Bence Yedisu Fay Zonu'ndaki tehlike yeteri kadar anlaşıldı. Bunu kamu kurumları da kabullendi. Buna yönelik önlemler de alınıyor." dedi.