Deprem yaşlıları yalnızlığa mahkûm etti!
Malatya'da 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerin ardından yaşlıların ciddi bir şekilde yalnızlaştığını ifade eden Malatya Turgut Özal Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Arzu Bozdağ Tulum, 'Yaşlıların durumu gerçekten içler acısı diyebiliriz.' dedi.
Malatya Kent Konseyi’nin koordinasyonunda Malatya Valiliği, Malatya Büyükşehir Belediyesi, İnönü Üniversitesi ve Malatya Turgut Özal Üniversitesi işbirliğinde Deprem Nedenli Göçün Malatya İline Etkileri çalıştaylar dizisi kapsamında bu ay “Deprem Nedenli Göçün Sosyal Etkileri Çalıştayı” düzenlendi. Çalıştayda, Malatya’da depremlerin yaşlılar üzerindeki yıkıcı etkisi bir kez daha gözler önüne serildi.
Yaşlıların Hali İçler Acısı
Çalıştayda, “Göçün Aile ve Toplumsal Roller Üzerindeki Etkileri” konusuna dair konuşan Malatya Turgut Özal Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Arzu Bozdağ Tulum, deprem sonrası göçten en fazla yaşlıların etkilendiğini vurguladı. Bu süreçte yaşlıların çok şiddetli bir şekilde yalnızlaştığını dile getiren Tulum, “Yaşlıların durumu da dikkatimizi çekmişti. Çünkü bu göç vesilesiyle özellikle aileleri gitti, kendileri kaldı ya da kendileri de aileyle birlikte gitmek durumunda kaldılar. Peki, nasıl yansıdı onların hayatına? Özellikle yalnızlaşma durumunun çok şiddetli bir şekilde yaşandığını gördük. Yaşlıların durumu gerçekten içler acısı diyebiliriz.” İfadelerini kullandı..
Yaşlı Bakımı Yetersiz Kaldı
Afetlerin yalnızca yeryüzünü sarsmakla kalmadığını, aynı zamanda toplumsal yapıyı, kurumları, insanları derinden etkilediğini ifade eden Tulum, deprem sonrası göçle birlikte geleneksel destek ağlarının da zayıfladığını söyledi.
Depremlerin ardından yaşlılara destek ve bakım anlamında ailelerin yetersiz kaldığını dile getiren Tulum, şu şekilde konuştu:
“Geniş aile üyelerinin farklı şehirlere dağılması geleneksel destek ağlarını zayıflatmış. Çocuk bakımı, yaşlılara destek gibi duygusal dayanışma gibi konularda aileler yalnız kaldı. Yani yaşlı bakımı onlarla ilgilenme konusunda aile burada biraz yetersiz kalmaya başladı. Çünkü mesafeler arttı. Bu durum özellikle tek çekirdek aileler üzerinde de bir baskı oluşturdu. Tek çekirdekten kastımız sadece annenin ya da sadece babanın olduğu aile. 6 Şubat depremleri yaşlılar üzerinde çok büyük etkiler yarattı. Ancak benzer etkileri engellilerin de yaşadığını görüyoruz. Sağlık hizmetlerine erişim ve kronik rahatsızlıklar her iki grup için de önemli. Aslında biz bunları dezavantajlı gruplar olarak ifade ediyoruz. Yani dezavantajlı ya da kırılgan dediğimiz gruplar hangileri? Yaşlılar olabilir, engelliler olabilir, yoksullar olabilir, çocuklar olabilir. Gençler tabii ki yine kendi başlarına, hayatlarına devam edemeyecek durumda oldukları için yine kırılgan gruplardan aslında. Bunları dezavantajlı gruplar olarak ifade ediyoruz. Hem yaşlıların hem de engellilerin engellerinden dolayı duydukları bakım ve tedavi ihtiyaçları depremden sonra tabii ki sekteye uğramış oldu. Burada hasarlı hastaneler ve ulaşım sıkıntıları düzenli tedavi ve ilaç teminini zorlaştırdı.”
Bakmadan Geçme
