• Haberler
  • Gündem
  • Deprem Malatya'daki kamu kurumlarını derinden sarstı! Göç, personel kaybı ve hizmet krizi…

Deprem Malatya'daki kamu kurumlarını derinden sarstı! Göç, personel kaybı ve hizmet krizi…

6 Şubat depremi sonrası Malatya'da kamu kurumları, personel kaybı ve artan hizmet talepleriyle büyük bir sınav veriyor. Malatya Turgut Özal Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuzhan Göktolga, kamu kurumlarının artan göç ve değişen nüfus yapısının getirdiği yeni ihtiyaçlarla mücadele ettiğini vurguladı.

6 Şubat 2023 depremlerinden hem fiziksel hem de beşeri açıdan en fazla etkilenen illerden biri olan Malatya’da, deprem sonrası yaşanan göç krizi, alanında uzman kişiler tarafından tüm boyutlarıyla ele alınmaya devam ediliyor.

Malatya Valiliği, Malatya Büyükşehir Belediyesi, Malatya Kent Konseyi, İnönü Üniversitesi ve Malatya Turgut Özal Üniversitesi iş birliği ile yapılan “Deprem Sonrası Göçün Malatya İline Etkileri” çalıştaylar dizisinin altıncısı “Göçün Kamu Kurumları Üzerindeki Etkileri Çalıştayı” Nikah Sarayı Konferans Salonu’nda düzenlendi.

Deprem, Devlet-Millet Dayanışmasının Gücünü Gösterdi

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuzhan Göktolga, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından devlet ve millet dayanışmasının önemine dikkat çekti. Göktolga, depremin hemen sonrasında tüm kamu kurum ve kuruluşlarının Malatya’nın yaralarını sarmak için seferber olduğunu belirterek “Bu millet, devlet birlikteliğine yürekten inananlardan birisiyim. Bu inancımda her gün giderek artıyor. Bu inancımı artıracakta delillerim var açıkçası. Bu devlet millet bütünlüğüne olan inancımı arttıran olaylardan biride 6 Şubat 2023 depremleriydi. Maalesef asıl felaketi olarak nitelediğimiz bir deprem yaşadık ve bu depremden en çok etkilenen illerden bir tanesi de maalesef Malatya'mız. Bu deprem anında da hemen deprem anından itibaren kısa sürede bütün kamu ve kurum kamu kurum ve kuruluşları yerel düzeyde ve ulusal düzeyde halkının yanında olmayı milletinin yanında olmayı seçti ve ilk andan itibaren yaraları sarmak için seferber oldu” dedi.

Deprem Sonrası Kamu Kurumlarının Gücü Zayıfladı

Depreme yeterince hazırlıklı olunmamasının, koordinasyon ve planlama eksiklikleriyle birlikte afet sonrasında kamu kurum ve kuruluşlarının işleyişini olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Göktolga, “Deprem yaşayan illerde bu hem kamu kurumlarının iç işleyişine yansıdı, hem de verdikleri hizmete yansıdı. Şöyle ki kamu kurumları her şeyden önce personel kaybına uğradılar. Haklı gerekçelerle, insani gerekçelerle, fıtri gerekçelerle depremden korktuğu için, deprem anıları psikolojik olarak rahatsız ettiği için depremde hayatını kaybedenler olduğu için daha fazla Malatya'da yaşamak istemeyen gidenler oldu. Bu gidenleri yani zor günde kaçtı diye nitelendirmek çok insani değil açıkçası. Çünkü onların da kendilerine göre insani, fıtri sebepleri vardı. Kabullenmek gerekiyor. Dolayısıyla bir kamu kurumlarının potansiyelinde bir zayıflama oldu” ifade etti. 

Değişen Nüfus Yapısı Yeni İhtiyaçlar Doğurdu

Malatya’da deprem sonrasında kamu kurum ve kuruluşların hizmet alanının genişlediğini ve hizmet verilen nüfus profilinin değiştiğini kaydeden Göktolga, “Eskiden Malatya’mız daha kompozit, daha böyle derli toplu bir yerdi ama şimdi bu alanlar giderek genişliyor. Dolayısıyla kamu kurumlarının verdiği hizmetler de giderek artmaya başlıyor alan içerisinde. Sadece alan içerisinde bir sorun yaşamıyor kamu kurumları aynı zamanda hizmet verilen kişilerin profili de değişiyor. Eskiden Malatya'da olup uzun süredir Malatya'da yaşayan insanlarla verilirken bu şimdi bu insanların yanına bir de deprem sonrası göç eden insanlar gelmeye başladı. Bu insanların temel problemlerini temel ihtiyaçlarını Türk devleti devlet ona bedeli olarak karşılamak zorunda. Dolayısıyla bu yeni gelen göçün de ihtiyaçlarının karşılanması bunlara da hizmetlerimize ayrı bir sorun olarak görülüyor. Çünkü her ne kadar göç oldu diye düşünüyor olsak da yani Malatya'dan göç oldu. Dolayısıyla Malatya'nın nüfusu azalıyor gibi düşünsek de Malatya'nın nüfusunda deprem öncesinde olmayan Malatyalılar da var artık ve bunların da hizmet alması gerekiyor. Bu insanların da aldıkları hizmetteki kültür algı algılayışları farklı, hizmet algı algılayışları farklı. Dolayısıyla bu insanları da devlet olarak memnun etmemiz gerekiyor. Bu temel sorunlardan bir tanesi de bu” diye konuştu.

Afetlere Karşı Hazırlık Şart

Son olarak afetlere karşı hazırlığın önemine değinen Göktolga, “afetlerin engellenmesi konusunda maalesef henüz o kadar yeterli bir bilimsel yerimiz yok. Altyapımız yok. Deprem ülkesi olduğumuzu, afetlerin kaçınılmaz olduğunu kabullenmemiz gerekiyor ve bu kabullenişin de birtakım sonuçlarının olması gerekiyor. Hazırlık yapmamız gerekiyor. Yani afet öncesi, afet sırası ve afet sonrası olarak. Asıl mesele, bu bilinçle hareket etmek” dedi.

Göç, Şehirleri Hem Olumlu Hem Olumsuz Yönde Etkiliyor

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Erdem, göç olgusunun toplumları iki yönlü etkilediğini belirterek hem göç edenlerin hem de göç alan bölgelerin bu süreçten farklı şekillerde etkilendiğini söyledi. Erdem, “Göçlerin şehirler üzerinde hem pozitif hem de negatif etkileri var. Malatya uzun süredir göç alan bir şehir ve bu göçlerin çoğu dezavantajlı gruplardan oluşuyor. Özellikle deprem sonrasında iş gücü ve farklı sosyal kesimlerden gelen bu grupların sayısında artış gözlemliyoruz” dedi. Göçün etkili yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Erdem, “Bu süreçlerin iyi yönetilmesi, bunlarla ilgili politikalar geliştirilmesi, şehrin geleceğinin planlanmasında bunların etkilerinin de ciddi anlamda tartışılması gerekir. Eğer tartışmadığımız zaman daha sonra bunlar daha büyük sorunlar olarak karşımıza çıkabilmektedir. O yüzden bu çalıştaylar ve bunların sonucunda çıkacak olan raporlar çok da önemli.” ifadelerini kullandı.

Şehir, Tüm Paydaşlarıyla Birlikte İyileşmeli

İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, şehirlerin iyileşmesi için tüm paydaşların bir araya gelerek ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Deprem sonrası üniversitenin sadece eğitim öğretim merkezi değil, aynı zamanda şehrin yardım faaliyetlerinin organize edildiği bir merkez haline geldiğini anlatan Sağlam, “İlk günlerde eğitim hizmetlerini planlamaya çalışırken, kısa sürede şehrin yemek dağıtımından yardım stoklamaya kadar farklı görevler üstlendik. Ardından asıl işlerimize dönerek, eğitim süreçlerini yönetmeye ve şehrin iyileşmesine katkıda bulunmaya başladık” dedi. Sağlam, devam eden çalıştayların kamu kurumlarına büyük fayda sağladığını ifade ederek, “Göç edenlerin ve göç alanların psikolojisi üzerine yoğunlaşıyoruz. Kamu kurumları ise bu süreci en iyi şekilde yönetmek zorunda. Malatya’nın hikayesi, hem gidenler hem de gelenlerle birlikte yeniden yazılıyor” ifadelerini kullandı.

Deprem, Malatya’nın Toplumsal Dokusunu da Derinden Sarstı

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, 6 Şubat depremlerinin sadece şehrin fiziksel yapısını değil, aynı zamanda toplumsal dokusunu da derinden etkilediğini belirtti. Er, deprem sonrası yaşanan göçlerin basit bir yer değiştirmeden ibaret olmadığını, insanların toplumsal, kültürel, psikolojik ve ekonomik yaşamlarını etkileyen karmaşık bir süreç olduğunu vurguladı. Depremin, can ve mal kaybının ötesinde toplumsal yaşamda köklü değişikliklere yol açtığını ifade eden Başkan Er, “İnsanlar hem kendi kültürlerini korumaya çalışıyor hem de yeni çevrelerine uyum sağlamaya gayret ediyor. Ancak bu süreç bazen farkında olmadan toplumsal çatışmalara da neden olabiliyor” dedi. Malatya Büyükşehir Belediyesi olarak kent planlaması, sosyal destek, altyapı ve istihdam politikalarıyla şehrin yeniden ayağa kalkması için yoğun bir çalışma yürüttüklerini aktaran Er, “Deprem sonrası kamu kurumlarımız ciddi sıkıntılar yaşadı ve halen yaşamaya devam ediyor. Bizler sadece yapılaşma değil, şehrin sanayisi, ekonomisi, ticareti ve tarımına da yön vermeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Malatya Net Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
Özel Haber

Bakmadan Geçme