Toplumun Vicdanıyız, Yükü Değil!

Malatya'da geçtiğimiz günlerde engelli bir gence yönelik yaşanan fiziksel şiddet olayı sonrası engelli dernekleri ortak bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, engelli bireylerin toplumun ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulanarak, herkesin eşit ve onurlu bir yaşam hakkına sahip olduğu belirtildi ve toplumsal duyarlılık çağrısı yapıldı.

TAKİP ET

Malatya'da engelli bir gence yönelik gerçekleştirilen ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran fiziksel şiddet olayı, kentin engelli derneklerini harekete geçirdi. Malatya Kent Konseyi binası önünde bir araya gelen engelli dernekleri üyeleri, olayı kınayan ve toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen ortak bir basın açıklaması düzenledi.

Down Sendromlular Dernek Başkanı Nursel Vardı tarafından okunan açıklamada, saldırıya uğrayan engelli bireye geçmiş olsun dilekleri iletilirken, bu tür olayların toplumsal vicdanı derinden yaraladığına dikkat çekildi. Vardı, kamuoyunda engellilere yönelik şiddet ve ayrımcılığa karşı daha fazla duyarlılık oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.

Basın açıklamasında şu önemli ifadeler yer aldı:

'Engelli bireyler, toplumun yükü değil; vicdanı, zenginliği ve ortak sorumluluğumuzdur. Her birey gibi onların da güvenli, saygılı ve onurlu bir yaşam sürme hakkı vardır. Engelli yakınlarına karşı saygılı ve kapsayıcı bir iletişim dili benimsemek, onları küçümsememek, kendi hayatlarını yönetebilecekleri alanlar tanımak, hem insani hem hukuki bir sorumluluktur. Unutulmamalıdır ki, her bireyin yaşam hakkı kadar, saygı görme hakkı da vardır. 5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanunu da, engelli bireylerin ayrımcılığa uğramadan toplumsal yaşama tam ve etkin katılımını güvence altına alır.'

Açıklamada, engelli bireylerin yaşam kalitesinde ailelerin rolüne vurgu yapılarak, 'Toplumun her kesimine olduğu gibi, özellikle ailelere de burada önemli görevler düşmektedir. Engelli bireylerin ilk ve en güçlü destek kaynağı ailedir. Aileler, sadece temel ihtiyaçları karşılamakla değil; aynı zamanda sevgi, sabır, anlayış ve güvenle yaklaşmakla sorumludur. Bir engelli bireyin yaşam kalitesini belirleyen en büyük unsur, içinde bulunduğu ailenin tutumudur. Onlara yalnızca bakım gösterilmesi yetmez; birey olarak değerli olduklarını hissetmeleri sağlanmalı, karar süreçlerine katılmaları teşvik edilmeli, sosyal yaşamdan kopmamaları için desteklenmelidir' denildi.

Tüm topluma seslenilen açıklamada, engellilere yönelik şiddet ve ayrımcılığın reddedilmesi gerektiği belirtilerek, 'Toplum olarak hepimize düşen ortak bir sorumluluk bulunmaktadır. Engellilere yönelik her türlü ayrımcılığı, dışlamayı ve şiddeti reddetmek; bu bireyleri toplumun tam parçası olarak görmek zorundayız. Sokakta, okulda, iş yerinde, parkta karşılaştığımız bir engelli birey yalnız değildir; biz buradayız, birlikteyiz. Bizler engellilere yönelik şiddete karşı hep birlikte ses veriyoruz. Çünkü biliyoruz ki, engelsiz bir toplum sadece rampalarla değil; sevgiyle, eşitlikle, adaletle ve birlikte yaşama iradesiyle kurulur' ifadeleriyle son buldu.

Bakmadan Geçme