Prof. Dr. Sümer uyardı: İlk belirtilere dikkat! Geri dönüş yok
Bayındır Söğütözü Hastanesi Nöroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Sümer, Alzheimer'ın erken belirtilerini, korunma yollarını ve tedavi yaklaşımlarını anlattı. Erken teşhisin hastalığın seyrini yavaşlattığını ve yaşam kalitesini artırdığını vurgulayan Sümer, 'Zaman eşittir beyin' dedi.
Alzheimer hastalığında erken tanı ve doğru yaklaşımların hastalığın seyrini yavaşlatmada ve yaşam kalitesini artırmada kritik rol oynadığını vurgulayan Bayındır Söğütözü Hastanesi Nöroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Sümer, Alzheimer'ın erken belirtilerinden korunma yollarına, hasta yakınlarının rolünden tedavi yaklaşımlarına kadar önemli bilgiler paylaştı.
Alzheimer: İlk Belirtiler ve Erken Tanının Önemi
Alzheimer, özellikle ileri yaşlarda görülen, hafıza ve diğer beyin fonksiyonlarında geri dönüşümsüz kayıplara yol açan, kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Erken evrelerde hafıza sorunları, içe kapanma ve duygu durum değişiklikleri gibi belirtilerle ortaya çıkar. Hastalık ilerledikçe bu belirtiler günlük yaşamı derinden etkilemeye başlar.
Prof. Dr. Murat Sümer, erken tanının hastalığın seyrini yavaşlatmada ve yaşam kalitesini artırmada kritik bir rol oynadığını belirtiyor. Sümer, bu nedenle belirtilerin doğru tanınmasının büyük önem taşıdığını vurguluyor.
Belirtiler Hafıza Kaybıyla Başlıyor
Prof. Dr. Sümer, Alzheimer'ın ilk belirtilerinin genellikle hafıza bozuklukları olduğunu söylüyor. Randevuların unutulması, para ve anahtar gibi eşyaların kaybedilmesi, içe kapanma, sinirlilik ve alınganlık gibi duygu durum değişiklikleri erken dönem belirtilerindendir. Kelime hazinesindeki azalma ve basit cümlelerle bile konuşma güçlüğü de bu evrede görülebilir.
Unutkanlığa yol açan birçok hastalık olsa da en sık görülenin Alzheimer olduğunu belirten Sümer, dalgınlık, dikkatsizlik ve depresyonun da unutkanlıkla karıştırılabileceği konusunda uyarıyor. Görme ve işitme sorunlarının da yanlışlıkla demans tanısına yol açabileceğini ekliyor ve bu sorunların hızla çözülmesi gerektiğini vurguluyor.
Ne Zaman Uzmana Başvurulmalı?
Prof. Dr. Sümer, unutkanlık, kişilikte ani değişiklikler, kaygı, depresif ruh hali, öfke, ilgisizlik, halüsinasyonlar, sabit fikirlilik ve ısrarcılık gibi belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurulması gerektiğini ifade ediyor. Erken tanının, hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyen tedavilere hızlıca başlama imkanı sunduğunu belirtiyor. 'Zaman eşittir beyin' mottosunu hatırlatan Sümer, erken tanı konulabilirse hastalık seyrinin yavaşlatılabileceğini söylüyor.
Ailesel Formlar ve Tedavi Çalışmaları
Hastalığın yüzde 3-5 gibi küçük bir kısmını oluşturan ailesel formlarının 40-50 yaşlarında belirti verdiğini belirten Sümer, mevcut ilaçların hastalığın seyrini yavaşlattığını ve yeni tedavi yöntemleri üzerinde umut verici çalışmaların devam ettiğini söylüyor.
Hasta Yakınlarının Rolü
Prof. Dr. Sümer, Alzheimer'ın sadece ilaçla yönetilebilecek bir hastalık olmadığını, hasta yakınlarının desteğinin kritik olduğunu vurguluyor. Yakınlarının sabırlı davranması ve hastanın günlük ihtiyaçlarını karşılaması gerekiyor. Ayrıca, hastanın sosyal olarak aktif tutulması, resim ve müzik gibi etkinliklere katılımı süreci olumlu etkilerken, güvenlik için kimlik bilgilerinin ve konum belirleyici cihazların kullanılması gerektiğini belirtiyor.
Korunmada En Etkili Yol: Beyni Aktif Tutmak
Prof. Dr. Sümer, Alzheimer'dan korunmada zihinsel ve sosyal aktivitelerin büyük rol oynadığını söylüyor. Beyni sürekli aktif tutmanın, yeni şeyler öğrenmenin, hobiler geliştirmenin ve zihinsel merakı canlı tutmanın çok önemli olduğunu belirtiyor. Eğitim düzeyinin arttıkça Alzheimer sıklığının azaldığını belirten Sümer, yaşam boyu öğrenmenin ve aktif sosyal yaşamın hastalıktan korunmada güçlü bir kalkan oluşturduğunu ifade ediyor.