Malatya'yı zirai don vurdu: kayısıda endişeli bekleyiş sürüyor

Geçtiğimiz günlerde Malatya'yı etkisi altına alan soğuk hava, bölgede zirai don olaylarına yol açtı. Konuyla ilgili katıldığı bir TV kanalında açıklamalarda bulunan Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, Malatya’da 20-23 Mart tarihleri arasında 2 gece üst üste zirai don vakasıyla karşılaştıklarını ifade etti. 

Hasarın boyutunun ilerleyen zamanda görüleceğini vurgulayan Çiçek, ‘Malatya’da özellikle 20-23 Mart tarihleri arasında 2 gece üst üste zirai don vakasıyla karşılaştık. Belli bölgelerde şiddeti daha fazlayken bazı bölgelerde daha düşük sıcaklıklar yaşadık. 1100 rakımın altı bölgelerde kayısı fenolojik olarak çiçek aşamasındaydı. 1300-1400 rakımın üzerindeki bölgelerde kayısı tomurcuk aşamasındaydı. Onlarda çok büyük bir hasar olduğunu düşünmüyoruz ama çiçek aşamasında olan birçok bölgede 22-23 Mart tarihlerinde hava sıcaklığı  -4,-5 dereceye kadar düştü. O bölgelerde çiçeklerde zirai dona bağlı olarak hasar oldu. Ancak hasarın boyutuyla ilgili teknik olarak bir şey söylemek mümkün değil. Kayısı çiçek aşamasında ve sıcaklıkların devam edip akabinde meyve durumuna göre hasar oranı ya da etkilenip etkilenmediği, etkilendiyse ne derece etkilendiği konusunda bir bilgi edinmiş olacağız. Bu tarih itibariyle bölgesel anlamda bilgimiz var ancak hasarın şekliyle ilgili bilgimiz yok.’ dedi. 

Kayısının diğer meyvelere göre daha hassas olduğunu kaydeden Çiçek, ağaçların soğuğa karşı dirençli olması için bakımların zamanında ve doğru bir şekilde yapılması gerektiğini söyledi. Çiftçilerin alması gereken önlemleri sırlayan Çiçek, şu şekilde konuştu: “Diğer meyvelere göre kayısını özelliği şu: yapraktan önce çiçek açması nedeniyle iklim faktörlerime karşı çiçek evresi daha hassas bir evre. Bu nedenle öncelikle hastalıklardan ve zararlardan korumanın tek yolu iyi bir bakım, dirençli bir bitki bünyesi oluşturur. Dolayısıyla sonbahardan itibaren budama, gübreleme buna benzer koruyucu mücadele ilaçlarını ‘bordo bulamacı’ dediğimiz ilaçlamaları da doğru zamanda, doğru şekilde ve eksiksiz yapmamız gerekiyor. Bu durum ağacın direncini yükselteceği için kısmen soğuklara karşı daha etkili olur.

Teknik olarak birçok husus var. Rüzgâr tribünleri var, sisleme metodu var soğuklara karşı. Yağmurlama sistemleri var. Saman- lastik yakma gibi metotlar var.  Burada üreticimiz için  en ekonomik ve en  pratik hangisi oluyorsa buna bakması lazım. Biz bu konuyu  üreticilerimize sıklıkla anlatmaya çalıştık. Ancak bu tedbirler de belli dereceye kadar korunak sağlıyor. Eksi 1, eksi 2 dereceye kadar. Birinci kural ağacı dirençli hale getireceğiz.”