Malatya felaketi yaşadı: Üretici 17 ay para kazanamayacak!
Zirai dondan etkilenen tüm çiftçilere destek verilmesi gerektiğini belirten CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, '16-17 ay boyunca Malatyalı çiftçi para kazanamayacak. Sadece bu yılın ürünü yanmadı, önümüzdeki yılın ürünü de yandı.' İfadelerini kullandı.
TBMM Genel kurulunda Dünya Çiftçiler günü dolayısıyla söz alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 36 ili etkileyen zirai don sonrası üreticilerin sorunlarını dile getirdi.
Büyük bir felaketle karşı karşıyayız
Malatya’nın 12 Nisan’da depremlerden sonra en büyük felaketi yaşadığını vurgulayan Ağbaba “Dönem dönem tarım ürünleri hem soğuktan hem dondan hem de çeşitli iklim şartlarından dolayı zarar olur, ziyan olur. En son, 30 Mart 2014’te Malatya büyük bir felaket yaşamıştı. O gün bile çeşitli bölgelerde ayakta kalan ürünler olmuştu. 12 Nisan gecesi bir büyük felaket oldu. 30'un üzerinde ilde don oldu ama Malatya yüzde 100 oranında tarım ürünlerini kaybeden il oldu. Sert çekirdekli bir tane meyvemiz yok; kayısı, badem, kiraz, elma, ceviz, erik, ekin, ne varsa yandı, bitti. Yani bunu belki sözle ifade edemem ama Malatya'da bir bahçeye girdiğiniz zaman bunu gözlerinizle görürsünüz. Sadece ürünleri yanmadı, dal yandı, ağaç yandı yani bir büyük felaketle karşı karşıyayız. 6 Şubat’ta Malatya büyük felaketi yaşadı ama ikinci depremi de şimdi yaşıyoruz.” dedi.
Kayısı denilince akla gelecek gelir
Kayısının sadece ihracat ürünü olarak düşünülmemesi gerektiğini kaydeden Ağbaba, Malatya’da geçimini kayısıyla sağlayan vatandaşların çaresizliğini de dile getirdi. Zirai don sonrası kurulan Kayısı Araştırma Komisyonu’nun doğru tespitler yapacağını umduklarını belirten Ağbaba, şunları söyledi:
“Sizin için ‘kayısı’ deyince çok sevdiğiniz, dünyanın en güzel kayısısı aklınıza gelebilir ama bizim için kayısı deyince akla güven gelir. ‘Kayısı’ deyince esnafın, çiftçinin, lokantacının, kamyoncunun aklına güven gelir, çoluğunun çocuğunun geleceği gelir, gelinlik parası gelir, defter parası gelir, ayakkabı parası gelir. Bir büyük felaketi yaşadık ve Malatya'da kayısı yandı kül oldu. Büyük bir psikolojik sorunla karşı karşıyayız, insanlar büyük bir belirsizlikle karşı karşıya; ne olacağı belli değil. Hemen 12 Nisan’dan sonra, hatırlarsanız, burada bizim de önerimizle, grubumuz önerisiyle bir kayısı araştırma komisyonu kuruldu, bugün çalışmaya başlıyor. İnşallah doğru tespitler yapar, sorunlara çözüm önerisi bulur ancak değerli arkadaşlar, çok zor durumdayız, onu söylemek istiyorum, ağaçlarımız yanmış durumda.”
Dönüm başına 10 bin lira ödenmeli
Zirai don felaketinin ardından bir aya aşkın süre geçmesine rağmen belirsizliğin hâkim olduğunu aktaran Ağbaba, çiftçileri ayırt etmeden dönüm başına 10 bin lira destek ödemesi yapılması gerektiğini belirtti. Ağbaba, “Çiftçiler ‘Ne olacak acaba?’ diye bekliyor. Kimselerden bir haber yok. On altı on yedi ay boyunca Malatyalı çiftçi para kazanamayacak. Sadece bu yılın ürünü yanmadı, önümüzdeki yılın ürünü de yandı, önümüzdeki yıl da kayısı tutmayacak, ceviz tutmayacak yani hiçbir meyve olmayacak. 1 dönümün ortalama masrafı kimi rakamlara göre 13 bin lira deniyor, hadi 10 bin lira deyin. Devletin hiç olmazsa bu 10 bin lira masrafı dönüm başına vermesi gerekiyor. Kayısı tuttu diye tutsa da aynı masrafı yapıyorsunuz, tutmasa da aynı masrafı yapıyorsunuz; aynı ilaç, aynı gübre, aynı mazot, aynı sulamayı yapmak zorundasınız, ağaç yeşerecekse bunu yapmak zorundasınız. Dolayısıyla, bizim masrafımız sadece bu yıl için değil yani geçtiğimiz dönem için değil, önümüzdeki dönemde masrafımız olacak. Çiftçi bunu neyle yapıyor? Malatya'da sokağa çıksanız herkes bilir, herkes temmuz ayını bekler, ağustos ayını bekler. Çiftçi gider ilaççıdan ilacını alır, gübreciden gübresini alır, bakkaldan ekmeğini alır, mevsimlik işçinin yiyeceğini içeceğini alır bakkaldan borçlanır temmuz ayına. Şimdi, borçlanma oldu mu? Oldu. Mazot harcandı mı, su harcandı mı, gübre harcandı mı, ilaç harcandı mı? Oldu. Maalesef bunu ödeyecek gücü yok. Ayrıca, bu dönem o ağaçlar kurumasın diye daha fazla ilaç atması lazım, masraf 2 kat artacak. Dolayısıyla devletin, mutlaka, çiftçiye, ağacı olan, bahçesi olan herkese -ama kayıtlı olsun olmasın- dönüm başına koşulsuz destek vermesi gerekiyor, yoksa, Malatya'nın hayatta kalması mümkün değil.” diye konuştu.
Borçlar bir yıl ertelensin
Üreticilerin bankaya olan borçlarının bir yıl vadesiz ve faizsiz olarak ertelenmesini talep ettiklerini kaydeden Ağbaba “Üreticinin çok önemli talepleri var: Mutlaka, Tarım Kredi ve Ziraat Bankasına olan borçlar bir yıl vadesiz ve faizsiz ertelenmelidir. Sadece Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine değil bir de Denizbank var, özel bankalar var; özel bankalara olan borçlar da mutlaka faizsiz en az bir yıl ertelenmelidir. Bir öneriyi de burada dile getirmek istiyorum: Depremde bir kısmı verilmişti, çiftçiye iki yıl sonra ödemesi başlayan faizsiz kredi de mutlaka verilmeli ve çiftçi ancak bu durumda ayağa kalkabilir.” dedi.
Son olarak TARSİM’in prim ödemelerinde düzenleme yapılması gerektiğine değinen Ağbaba, şu şekilde konuştu:
“Maalesef, prim oranları çok yüksek olduğu için çiftçinin ancak yüzde 15'i ürününü sigorta edebiliyor. Bu TARSİM'e de insanların ulaşabilecekleri, prim ödeyebilecekleri bir düzenleme yapılmalı. TARSİM, maalesef, örneğin bu don oldu, büyük felaket oldu, yüzde 60'ını ödüyor; doluyu başka bir oranda ödüyor. Mutlaka TARSİM'in primlerinin düşürülmesi lazım. Elektrik, su paralarına bu dönem maalesef yüzde 100 zam yapıldı. Bu zam geri alınmalı ve çiftçinin sulama borcu ertelemeli.”