Malatya'da resen atama krizi: Eğitim Bir-Sen de isyan etti!
Malatya'da öğretmenlerin resen atamaları, hükümete yakınlığıyla bilinen Eğitim Bir-Sen sendikasının da tepkisine neden oldu. Sendika, Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nü eleştirerek, atamaların 'adaletsiz' olduğunu ve mağduriyet yarattığını savundu.
6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmaya çalışan Malatya’da, öğretmenler bu kez Milli Eğitim Bakanlığı’nın resen atama kararlarıyla sarsıldı. Eş durumu nedeniyle merkez ilçelere yerleşen çok sayıda öğretmenin, 90 kilometre uzaklıktaki ilçelere “il içi” bahanesiyle zorunlu görevlendirildiği ortaya çıktı.
Bu uygulamaya ilk büyük tepki ise hükümete yakınlığıyla bilinen Eğitim Bir-Sen’Malatya Şubesi’nden geldi. Sendika Başkanı Hüseyin Söylemez, söz konusu atamaları “adaletsiz”, “yasal dayanağı olmayan” ve “insan onurunu zedeleyici” olarak nitelendirdi.
Atamalar komedi
Sendika Başkanı Hüseyin Söylemez, yaptığı açıklamada bu uygulamayı bir "komedi" olarak nitelendirdi. Söylemez, "45 km’lik il dışı ilçeden eş durumundan il-ilçe emrine verdiğiniz kişiyi 90 km'lik sözde il içine resen göndermek!" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Yönetmelikte "ilçe içi resen" ibaresi varken, ilçe içi atamalar yapılmadan "bölge içi resen" atamaların başlatılmasının yasal olmadığını savundu.
Sendikanın tepkisi sadece atamaların yasal boyutuna değil, aynı zamanda adaletsizliklere de odaklandı. Söylemez, daha az puana sahip öğretmenlerin daha iyi yerlere atandığına dair söylentilere değinerek, uygulamanın şeffaf olmadığını belirtti. Eşi hakim, savcı veya kolluk kuvveti olan öğretmenlerin muaf tutulurken, her ikisi de öğretmen olan ailelerin mağdur edilmesini eleştirdi.
Söylemez sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; “Millî Eğitim Bakanlığı ve Malatya Milli Eğitim Müdürlüğü'nün dikkatine. Milli Eğitim Bakanlığı bir hafta önce Aile Yılında müjde adı altında eşleri aynı ilçede buluşturuyoruz." Diyerek Merkez ilçelere atadığı öğretmenleri ve daha önce eş durumu vesilesiyle merkeze yerleşen meslektaşlarımızı boşamış olmalı ki? Bugün sonradan dikkatsizce oluşturulan bölge kavramı ile merkeze 90 km uzaklıktaki başka ilçelere sürülmesine müsaade ediyor! Komediye bakar mısın 45 km’lik il dışı ilçeden eş durumundan il-ilçe emrine verdiğiniz kişiyi 90 km lik sözde il içine(bölge) resen göndermek!!!
Bu arada ilçe içi reseni yapmadan bölge içi reseni başlatmak ta bu yıl görüldü ki Yasal olmadığını hatırlatalım. Yönetmelikte ilçe içi resen ibaresi söz konusu iken!!!
Ayrıca resen atama kriterin var mı?
Az puanlının çok puanlıya göre daha iyi yere verildiği de yarın konuşulursa şaşırmayacağız.
Ey MEB! Madem eşi Yeşilyurt'ta olanın il müdürlüğü tarafından Doğanşehir Kapıdere'ye Resen Atamasında(sürülmesinde) sakınca görmüyorsun; il emri yerine resen oraya atasaydın da bizleri-meslektaşlarımızı il müdürlükleri ile karşı karşıya getirmeseydin!
Öğretmenine bu eziyeti-adaletsizliği reva gördükleri halde Bakanlığın "resen atama valiliklerin insiyatifinde" cümlesi ile Milli Eğitim Müdürlüğünün "Bakanlık bizi zorluyor" diyerek topu birbirine atmasından meslektaşlarımız adına hoşnut değiliz. Çözüm bulmaya çalışalım. Bakanlığın asrın felaketinden en çok etkilenen 4 ili muaf tutması çok mu zor? Ya da söz konusu illerin yöneticileri bu gerçeği izah etmekte niye aciz kalır?
Bir seneye kadar Malatya dahil söz konusu illerdeki binalar tamamlandığında sürekli sayısı değişen öğrenciler artık mukim olacağından normlar da oturmuş olacak. Oysa bugün fazla diyerek göndermeye çalıştığın öğretmen sayısından daha çok sayıya ilerde ihtiyaç duyacağınızı bizden iyi biliyorsunuz. Deprem öncesi sınıf ortalamaları 18-20 diye övündüğünüz günleri hatırlayın. Şimdi bazı okullarda bir sınıfta 50 kişi. Bunun geçici olduğunu en iyi siz bilirsiniz. Neredeyse 3 öğretmenin öğrencisine bir meslektaşımız fedakarca bakıyor. İlerde ikizce bölgesine göndereceğin öğretmen sayısını düşünün. Büyük çoğunluğu eritilecek. Kısacası 1 yıl boyunca norm işlemlerinden vazgeçin diyoruz. Hele hele bu günlerde sözde norm fazlası gönderilecek meslektaşlarımızın bir kısmının Ekim Ayı Norm güncellemeleri sonrası norm içinde kalacağı gerçeği ıstırap olarak yeter.
Malatya Mili Eğitim Müdürlüğünün bir okulda 21 öğretmenin birden norm fazlası olmasının ev-okulların yıkımı ve yeniden yapımı kaynaklı olduğunu ve yarın bu arkadaşlara yeniden ihtiyaç duyulacağını bakanlığa izah etmesini bekliyoruz.
Resen atama başlı başına sıkıntı olmakla beraber uygulamadaki adaletsizlikler de ayrı bir muamma.
Eş durumundan aynı ilçede bulunan norm fazlası öğretmenin eşi hâkim-savcı-kolluk kuvveti gibi görevde olanları muaf tutup(ki doğru bir davranış) her ikisi öğretmen olan aile için kendi meslektaşlarını koruyamayan bir müdürlük ve bakanlık için diyecek söz bulamıyoruz.
Sonuç olarak bu mağduriyet bile bile yaşatılır ise ve bir çözüm yolu bulunmaz ise bize de size de Yazıklar Olsun demek zorunda kalacağız. Meslektaşlarımızın mağduriyetlerinin azaltılması-mümkünse sıfırlanması noktasında samimi çabaları görmediğimiz taktirde şu ana kadar olduğu gibi bundan sonra da Üyemiz olsun olmasın tüm öğretmenlerimiz adına her türlü mücadelemiz devam edecek olup; umut etmediğimiz durum ortaya çıkarsa üyelerimize ücretsiz hukuki desteğimiz ile başarıya ulaşacağımız da aşikardır. Çözüm mü lazım? Resen atamalardan vazgeçmeliyiz. Hep birlikte taşradaki meslektaşlarımıza mağduriyet ölçüsü dikkate alınarak ek ödeme yapılması için harekete geçip hükümeti-meclisi ikna etmeliyiz. Başarılı olur isek norm fazlası kavramı gündemden düşecektir. Amacımız üzüm yemek. Çözüm arayışının devam ettiğini hissetmek bile güzel diyor ve en kısa zamanda teşekkür etmek istiyoruz çaba sahiplerine...
Doğru adımın atılması ümidiyle...” ifadelerini kullandı.