Malatya'da öğretmenler konteynerlerden çıkarılıyor | Valilik yetersiz mi kaldı!?

6 Şubat 2023 depremlerinin ardından şehirlerin yeniden inşası ve eğitim hayatının normale dönmesi için büyük fedakarlık gösteren öğretmenler, şimdi de barınma sorunuyla karşı karşıya. Eğitim Gücü Sendikası Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu, okulların kapanmasına günler kala yüzlerce öğretmene ve eğitim personeline konteyner kentlerden tahliye emri verildiğini belirterek duruma sert tepki gösterdi.

Nereye Gidelim?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in 2023'te yaptığı 'Barınma talebi olan kardeşlerimizin sorunları İçişleri Bakanlığı ve valiliklerimizin desteği ile çözülmüştür' sözlerini hatırlatan Yılmazoğlu, 'Ancak okulların kapanmasına birkaç gün kala, konteyner kentlerde barınan yüzlerce öğretmene ve eğitim personeline 'çıkın! Yeriniz boşaltılacak' deniyor. Peki, nereye gitsinler? Teslim edilmeyen konutlara mı, yoksa fahiş fiyatlarla ulaşılamayan kiralık evlere mi? Malatya Valiliği'nin somut bir barınma alternatifi sunma konusunda yetersiz kaldığı gözlemlenmektedir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün sorumluluğun kendilerinde olmadığını belirtmesi, eğitim çalışanlarını belirsizliğe itmektedir. AFAD'ın konuyu valiliklere yönlendirmesi ve İçişleri Bakanlığı'nın bu konuda henüz net bir açıklama yapmaması, mevcut durumu daha da zorlaştırmaktadır. Bu durum, sadece bir tahliye emri olmanın ötesinde, eğitim emekçilerinin fedakarlıklarına karşı vefasızlık olarak algılanmaktadır' dedi.

Deprem sonrası Malatya, Hatay, Adıyaman gibi illerde eğitim hizmetinin aksamamasının, şehri terk etmeyip gönüllü olarak bölgeye atanan ve ilk günden beri görev başında kalan kahraman öğretmenler sayesinde olduğunu belirten Yılmazoğlu, tahliye çağrılarının sadece yeni gelenler için değil, depremin ilk gününden beri görev yerinden ayrılmayan öğretmenler için de yapıldığını vurguladı.

Konutlar Teslim Edilmedi

Toplumda ne yazık ki, konteynerlerde kalmaya devam eden eğitim çalışanlarına yönelik yanlış ve yanıltıcı bir algı yaratıldığını öne süren Yılmazoğlu, 'Oysa öğretmenlerimiz, barınma desteğini bir lütuf değil, bir zaruret olarak görmektedir. Konteynerlerde kalmak; bir ayrıcalık değil, bir mecburiyettir. Eğitim çalışanları olarak, ilgili barınma merkezlerinde bulunduğumuz süre boyunca elektrik, su gibi tüm masrafları titizlikle ödemekten hiçbir zaman kaçınmadık. Bu süreçte üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğimizi belirtmek isteriz. Çünkü ne devlet konutları zamanında teslim edilmiştir, ne de barınabilecek uygun ve ekonomik bir alternatif mevcuttur. Barınma, bir lütuf değil, temel bir insan hakkıdır! Kalıcı çözümler ortada! Kalıcı konut sayıları arttıkça, TOKİ'nin yeni yaşam alanlarının ulaşımı, sosyal donatıları ve yaşam standartları iyileştikçe, kiralar normale döndükçe, insanlar zaten dayatmaya gerek kalmadan konteyner kentleri kendi istekleriyle boşaltacaktır. Öğretmenler, bu şehirlerin yeniden inşasına katkı sunmak için burada; onlara dayatma değil, destek gerek! Yetkililer, bu gerçeği görmezden gelerek öğretmenleri konteynerlerden çıkarmaya zorlamak yerine, kalıcı konut teslimlerini hızlandırmalı, kira desteği sağlamalı ve sosyal iyileştirmeler yapmalıdır' şeklinde konuştu.

Kalıcı Çözüm Bekliyoruz

Kalıcı konut sayılarının artması, TOKİ yaşam alanlarının iyileşmesi ve kiraların normale dönmesiyle konteyner kentlerin zaten kendiliğinden boşalacağını belirten Yılmazoğlu, yetkililerin öğretmenleri zorla çıkarmak yerine kalıcı konut teslimlerini hızlandırması, kira desteği sağlaması ve sosyal iyileştirmeler yapması gerektiğini savundu.

Eğitim Gücü Sendikası olarak Malatya'daki yetkililerle, Ankara'daki ilgili bakanlıklar ve AFAD yetkilileriyle sürekli görüşme halinde olduklarını belirten Yusuf Yılmazoğlu, sorunun ivedilikle çözülmesi için çalıştıklarını söyledi.