Malatya'da kura krizi| Vekiller de inanamadı: Ev diye beklediler, ofis çıktı
Malatya'da konut ve iş yeri teslim edilmeye başlandı. Yaklaşık 2,5 yıldır konteynerde yaşamını sürdüren vatandaşlar, kura çekimlerinde evlerine kavuşmayı umut ederken büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Battalgazi ilçesinde Halfettin mahallesinde 38 mahalle sakinine, kura sonucunda konut yerine iş yeri (ofis) verildi.
Malatya’da 6 Şubat depremlerinin üzerinden 30 ay geçerken ilk başlanan projelerden biri olan çarşı projesinde sona gelindi. Kent merkezinde olan ve çarşı projesinde yer alan Halfettin Mahallesi’ndeki ev ve ofislerde tamamlanarak geçtiğimiz günlerdeki kura ile hak sahipleri belirlendi. Ancak uzun süredir evlerine kavuşma hayali kuran depremzedeler kura çekiminde hayatlarının şokunu yaşadı. Yıllardır evlerine kavuşmanın beklentisi ile konteynerde kalan 38 depremzedeye kurada ev yerine ofis çıktı. Kura çekimine itiraz eden hak sahipleri kendi yerlerinde ev istediklerini söylediler.
Halfettin mahllesi muhtarı Murat Ceyhan, mahallede 224 konut sahibinin olduğunu, herkese konut verileceğinin kendilerine söyledndiğini ancak 38 konut sahibine konut yerine ofis verildiğini ifade etti.
Çevre Şehirciliğin 38 vatandaşa çarşı merkezinden 10 km uzakta bulunan Bostanbaşı bölgesinde ev önerdiği öne süren muhtar Ceyhan, “Çevre Şehircilik Daire Başkanı Uğur Bey ile görüştüğümde bana, ‘Muhtarım, tüm yerlerin teslimi tamamlansın, duruma bakalım; eğer konut kalırsa vereceğiz, kalmazsa Bostanbaşı’nda ev tahsis edeceğiz’ dedi. Ancak Bostanbaşı’nda bize önerilen konutlar, 2020 Elazığ depreminden sonra yapılan ve o depremde hasar görmüş binalar. Bu kabul edilemez. Benim mahallemdeki vatandaşlar tam 3 yıldır konteynerlerde yaşam mücadelesi veriyor, şimdiye kadar hiçbir konut kurasına da dahil edilmediler. Oysa Halfettin Mahallesi’nde 224 konut var ve bu sayı, mevcut mağduriyetleri karşılamaya yetecek düzeyde. Buna rağmen 38 mahalle sakinimize konut yerine iş yeri (ofis) tahsis edildi. Vatandaşlarımız ev hayali kurarken böyle bir tabloyla karşılaşmaları büyük bir hayal kırıklığına neden oldu. Bu durumun bir an önce düzeltilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Babacan, "Muhtarım, Böyle Bir Saçmalık Mı Olur?"
Milletvekilinin bile duruma şaşırdığını belirten Muhtar Ceyhan, “Bizim buradaki sıkıntılarımız Ada bazlı çekilişlerin yapılması. Ada bazlı çekildiği zaman mecburen ofis çıkıyor. Bülent Tüfekci’yle görüşmemde bana dedi ki: "Ya bir talep oluştursunlar." Sayın Abdurrahman Babacan'la görüştüm. Bana dedi ki: "Muhtarım, böyle bir saçmalık mı olur?" İmkânsız. Kendisi bile inanmadı. Ama sağ olsun bizle alay ediyorlar. İki gündür benim vatandaşım emlak konuta gidiyor, beyan yapıyor. Çevre şehirciliğe gidiyor. Dilekçe veriyor. Bu kadar da olmaz ya. Bu dünyanın neresinde görülmüş ya? Hak konut hak sahibi olan vatandaşa 20 metrekare ofis çıkması” şeklinde konuştu.
Vatandaş Yapılan Hataya Muhatap Bulamıyor
Konut için hak sahibi olan vatandaşlardan Cihan Köroğlu da, “3 yıldır da biz bir kuruya da tabi olmadık. Ondan dolayı bize dediler ki, sizin yerinde eviniz yapılacak, teslim olacak. Biz bugün çıkmış bize yerinde ofis. E biz ofisi ne yapalım? Yani biz evimizi istiyoruz. Çevre Şehirciliğe gidiyoruz, oraya gönderiyor, o oraya gönderiyor. İlgilenen yok, soran yok. Yani bu işin sonu nasıl olacak? Ne yapacağız? Yani ileride bizi konteynerde da çıkartacak. Benim üç tane çocuğum var. Ben nerede gideceğim, ne yapacağım, nasıl edeceğim? Yani bunların bir çözüme kavuşmasını istiyoruz. Böyle bir şey olmaz ya. Biz evimizi hakkımızı istiyoruz yani başka bir şey istemiyoruz” dedi.
Kendi Mallarınızı Vermiyorlar Bize
Depremden önce konut sahiplerinin tapuları olmasına rağmen ev verilmemesine tepki gösteren Hatice Güngül, “Şüküroğlu Apartmanında evim vardı. Ev yerine bana ofis verdiler. 3 senedir konteynerde yaşıyorum. Ne psikolojimiz kaldı ne yol parası vermekten bıktık. Ondan bıktık. Hakkımızı istiyoruz. Biz sevinçle kurayı bekliyoruz. Ofis çıkıyor. Ofisi ne yapalım? Bizim malımız değil mi? Kendi malımızla rezil İl olduk. Babaların hayırlarına de vermeyecekler. Bu parayı da ödeyeceğiz. Biz malımızı istiyoruz, şurada burada da istemiyoruz. Hakkımızı versinler. Kendi mallarını vermiyorlar bize. Bizim malımız. Kapı gibi tablolarımız var. Neler çektik konteynerde? Oy zamanı hepsi diziliyor. Şimdi biri ne arıyor, ne soruyor. Valiliğe gidiyoruz, belediyeye gidiyoruz, ilgilenen yok. Nereye gitsek kapı kapanıyor bize. Hiç kimse ilgilenmiyor. Bu evleri Allah yıktı. Biz yıkmadık ki. Yapmasaydınız, biz yapardık. Müteahhide verirdik, kendimiz yapardık. Şimdi evlerimizdeydik. 3 sene beklemezdik. Yeter yani hakkımızı versinler” ifadelerini kullandı.